malı mülkü bol olanların sürekli olarak kullandıkları söz öbeği. iyide abicim madem mülk allahın neden hep bana hep bana yapıyosun. bırak başkası da kazansın. kefenin cebi yok da dersin sen şimdi. ama emin ol gerçekten yok. patlayana kadar değil doyana kadar ye. belki senden daha aç birileri vardır.
genellıkle hacıların apartmanlarının kapılarına ya da mersolarının arka camlarına kendılerıne hatırlatma olsun dıye yazdıkları yazı. Apartman kapısı tamam ama arka cam pek mantıklı degıl dıreksıyona yaz hacım sen onu kı hep gozonunde olsun.
-olm mülk allah'ındır.
-ne olm boşuna mı aldım ben bu daireyi?
-aldın ama ölümlü dünya. sen göçüp gidince ne olacak?
-çocuğuma kalır.
-eee! o da ölünce?
-torunuma kalır.
-kalır ama yani! yinede allah'ındır o.
doğrudur. bütün alemler geçici olduğundan dolayı mala mülke bağlanmamak, eşya delisi olmamak en iyisidir. kimse diğer tarada ferrari, yalılar, altınlar, tek taşlar götürmüyor. mümkünse diğer tarafa temiz kalp ve iyi ahlakla gitmek en güzeli.
mülkiyetin belli ellerde toplanmaması ve insanların kendisini dünyanın sahibi sanmaması için sık sık tekrarlanması gerekendir. kur'an da allah nerde geçer insanlık orda geçer. allah için olan aynı zamanda insanlık için olandır. mülk allah'ın kullanım hakkı onun lüftfuyla tüm insanlığındır. yoksa emeviler gibi saraylar yaptırıp duvarlarına mülk allah'ındır yazmak yetmez. mülkiyet üzerinde insan geçici bir istifade edicidir ve bunun adalet ve eşitlik çerçevesinde olması gerekir. yoksa kimse onun sahibi hükmedicisi değildir.
bence sosyalist bir söylem. yani mülk kişinin değil. kişi mülk sahibi olamaz. sadece allahın olan bir mülke sahip olması ihtimal dahilinde olmadığından ötürü, ezen ezilen ilişkisi ortadan kalkmakta.
sonuçta toplumsal ilişkilerin şekillenmesindeki ana unsurun mülkiyet kavramı olduğunu düşünürsek...
ha, günümüz dincilerini, islamistlerine gelince (islamizm = islamist) evet bu bakıştan eser yoktur efenim. keza ülkem müsiad'ı bunun en sağlam kanıtıdır.
her neyse aslında ben konu ilei lgili bir küçük öykü buldum da:
" adalet mülkün temelidir, mülk ise adaletsizliğin " sözünün en doğru biçimde kanıtıdır. adaletsiz dünya biçiminin yaratıcısı olarak kabul edilen allah'ın, " neden mülke sahip olsun ki " diye düşündürten bir cümledir.