mülhime

entry1 galeri0
    1.
  1. cinler, insanları

    mülhime idrakı için firavunlaştırırlar…

    ne senin yapmadıklarının hesabı bana sorulacak... ne de, benim yediğim elmanın vebali sana!... senin yaptıkların beni ilgilendirmez; benim yaptıklarım da seni hiç ilgilendirmez!...
    sen yoluna... ben yoluma... herkes kendi yoluna!
    sana gerekli olan bilgileri yeteri kadarıyla ulaştırdım bugüne kadar!.. yararlı buluyorsan, önce onları uygula, başkalarıyla uğraşmayı bırakıp bir yana!...
    sen bu dünyada, varsa öyle bir arzun, allah’a ermek için varsın!.. başkalarının dedikodusuyla, gıybetiyle zamanını boşa harcaman sana hüsrandan başka bir şey getirmiyecektir!.
    zikrin dünyadaki en önemli ve değerli şey olduğunu açıklamak için dua ve zikir kitabını yazdım, ilmim kadarıyla... hala zikrin önemini ve değerini anlamıyorsan, sana söylenecek hiçbir şey yok!.
    zikir yapan her kişinin beyninde oluşan hassasiyet dolayısıyla cinlerle farkında olmadan veya olarak iletişim kurulabileceğini; cinlerin insanları mülhime idrakı için firavunlaştıracağını belirterek korunma dualarına mutlaka devam edilmesi zorunluluğunu yazdım... ama senin ilmin daha fazla ve benim bilmediklerimi biliyorsan; elbette ki bunlara ihtiyacın olmayabilir...
    bir anlayışı kıt diyor ki:
    “-ben sana inandım, güvendim; korunma duasına ihtiyacım yok!”
    anlıyamıyor ki, aldığın ilaç senin virüsüne şifa olur; ilaç almaksızın doktora güvenmen değil!.
    allah rasulüne güvenmiyorlarmıydı ki sahabe, onun öğrettiği dua ve ayetlere devam ediyorlardı?
    anlayışı sınırlılar...
    anlayışı kıtlar...
    nasipsizler...
    “salât”ı ikâme edemeseler dahi, “namaz”ın kılınmasının beyinde oluşturacağı nuraniyetin-enerjinin bilincinde olamazlar; ve onu terkederler!... getirirsinden ebeden mahrum kalırlar!.
    tefekkürî zikrin ne olduğunu idrak edemeseler dahi, esmâ zikrinin beynin gelişmesindeki rolünü kavrayamayan basiretsizler, üniversite okumayacağım ki aritmetiği niye öğreneyim anlayışıyla zikri terkederler!
    ilim mekrine uğramışlar, tasavvuf bilgisayarı haline gelmenin kendilerini nasıl firavunlaştırdığının farkına varamazlar “korunma” dualarına” devam etmedikleri için!...
    turistik umre seyyahatleriyle gösteriş, eğlence veya vicdan tatmini arayanlar hüsrana uğradıklarını anladıkları zaman hem kendileri hem de kulları için iş işten geçmiş olacaktır!.
    dostlarım...
    kim size...
    namazın gereksiz olduğunu söylüyorsa...
    zikrin yapılmamasını, yararsız olduğunu söylüyorsa...
    “korunma dualarına” devam etmekten sizi caydırıyorsa...
    yalan söylüyorsa...
    insanların arkasından konuşuyor; insanları birbirine çekiştirerek aralarını açıyorsa...
    gıybet yapıyorsa...
    insanlara hitabederken onları tehdit ediyorsa kendisinde bir mertebe vehmederek...
    o kişiden kesinlikle uzak durun; isterse benim soframın müdavimi olsun!... isa aleyhisselama ihanet eden de onun sofrasındaydı, bunu unutmayın!.
    benim yayınladıklarıma ters düşeni savunan bizden olamaz!..
    mukallitin muhakkikler sofrasında yeri olmayacaktır âhırette!.
    hayalindeki “tanrı” kavramından kurtulamayıp; “allah” adıyla işaret edileni kavrayamayanlar, sistemi anlayamadıkları için, insanların yaptıklarının karşılığını almayacaklarını sanırlar; ve olayı gene farkında olmadan ötedekine atarlar!.
    oysa herkes kendi yaptıklarının sonuçlarına katlanacaktır!.
    dostum...
    sana ilim geldikten sonra hâlâ ilmin dışındaki vehim ve hayalinden kaynaklanan kendi göresel doğrularına tâbi olursan, bil ki bunun vebali çok ağır olacak ve bunun faturasını ödiyemiyecek; kendine geleceği cehennem edeceksin!.
    insanlar her zaman hata yapabilir... tâbi olursanız insanlara, onların hatasını da paylaşmak zorunda kalırsınız...
    siz, bana kalırsa, yalnızca allah rasulü hazreti muhammed mustafa aleyhisselama ve o’nun getirdiği ilme tâbi olunuz; sizin gibi bir fâniye tâbi olmak yerine... kendi yolunuzu bu ilim doğrultusunda kendiniz çiziniz ve sonuçlarına da katlanınınız, kimseyi suçlamadan!
    allah hepimizi firavunlaşmış şeyhlerden korusun; hazreti muhammedin yolundan ayırmasın!. (bkz: ahmed hulusi)
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük