insanı mutsuzluğa sürükleyen ve pek de farkında olmadığımız çoğu insanın özelliği. Dümdüz bir mantık. Her konuda mükemmel olamayacağımıza göre her konuda mükemmelliyetçi düşünüp durduk yere başımıza mutsuzluk üretmeye gerek yok. Kısaca: "mükemmeliyetçi olmadan da mükemmel olabilirsin" mantığıyla hareket etmek kendini çok daha az baskı altına sokmak ve belki de bu sayede daha iyisini yapabilmek demek aslında. Mükemmeliyetçilik duygusu birinin size zaten yaptığınızı gördüğü işi, yapmanızI söylemesinden farklı değil.
Kendime uzun süre bu gerginliği yaşattığım için kendimden Özür dilerim.
derinden muzdarip olduğum konulardan bir tanesi ''aşırı mükemmeliyetçilik''.
evet, mükemmeliyetçi olmak kulağa hoş geliyor olabilir lakin aşırı mükemmeliyetçilik gerçekten insanı yoran bir şey ve detaylarda boğulurken yaşanan yoğun stres ve gereğinden fazla hırs fazlasıyla yorucu.
sanki her şey mükemmel olmalıymış gibi, mükemmel olmayacaksa hiç olmasın-mış gibi.
Aptallık. Böyleleri asla pratik olmaz. Çoğu zaman farklı bir zorlukla karşılaştıklarında çökerler. Tek iyi yanı parlak maskeleridir. Ama nihayetinde basit bir maske olduğunun farkında değildirler.
Siyah kuğu fliminden sonra azalmaya başladı ama derinlerde bir yerde hala saklıyorum bu lanet özelliği.
Sanki her şeye hükmedebilecekmişim gibime geliyor her şey yerli yerinde sorunsuz bir şekilde olmalı gibime geliyor. Bazen makine zannediyorum dişli çarklar gibi. Muazzam uyum. Ama öyle olmuyor yapmayı denedikçe daha da boka sarıyor. En son elinde hiç bir şey kalmıyor. Sonra mutsuz oluyorsun felan. Ama hiç bir şekilde pes etmiyorsun olucak o kafana koymuşsun ve bitmiş yani. inatsa inat sonuna kadar gidiyorsun daha sonra yine başa sarıyorsun sonunu bile bile aynı şeyleri deniyorsun ve bu yaptığım Einstein'a göre çılgınlık.