iyi niyetli oldugunu sanan, ama yaptiklariyla "kötü" yapan bir annedir. cocugunun bir "birey" oldugunu unutup, cocugun uzaktan kumandali bir sey olmasi icin cirpinir. halbuki, cocukta onun kumanda aletiyle emir verebilecegi hicbir teknik düzenek yoktur, ama o anne bunun farkinda degildir. hem "anne" nin söylediginin dogru oldugunu gene anne düsünür, belki o düsünce dogru degildir. bir cocuk annenin istedigini yer,icer, annenin istedigi okula gider, annenin istedigi kisilerle arkadaslik eder, ve nihayetinde annenin istedigi kisiyle evlenirse, sonucta o kisiye "birey" denmez, olsa olsa "uydu" denir.
benim annemdir efenim. zira kızını kendi evinin mutfak masasında yazılı olan tek öğrenci mertebesine yükseltmiştir kendileri. ilkokuldayım pirim, boğazlar şişmiş ateşler çıkmış okula gidememiş, girememişim pek muhterem matematik yazılıma. örtmenim de demiş ki vildan hanım ben soruları size vereyim siz evde sınav ediverin kızınızı. örtmenim de çok akıllı biliyo tabii anamın mükemmelliyetçiliğini. çakmış hemen köftehor. mutfak masasına oturttu beni, dedemden kalma çalar saati de kurdu. kendimi bildim bileli o masada duran sürahi bi de ben varız beyaz muşamba örtülü masada. o bana bakıyor ben ona bakıyorum.arada da anneme. yok sözlük gelmedi insafa, söylemedi bana aliyle babasının arasında kaç yaş farkı olduğunu. hiç affetmedim seni anne. ı am cleaning out my closet.
hiç bir şeyi beğenmeyen annedir. sözlük başıma geldi anlatayım size karşılıklı ağlaşalım. ortaokul 2 inci sınıftayım. hayatımda ilk defa fen bilgisinden 4 aldım. bu gaz ve mutlulukla eve anneme gittim.
kaşlardan biri aşağıda diğeri yukarıda. nasıl yapıyor hala anlamış değilim.
- neden 5 değil. biraz daha çalışsaydın 5 alacaktın demek.
orada benim çocukluğum bitti. o günden sonra annem aldığım hiç bir notu öğrenmiş değil. karne bile göstermemişim. hangi üniversiteye gittiğimi de söylemeyecektim ama tanrı bile merhametli o kadar da acımasız olamazdım.*