hayatinda genellikle mutluluga ulasamamis insanlardir. kendileri mutlu olmadıkları gibi etraflarındakileri de mutsuz ederler. insanı yorup çıldırtırlar.
aslında bu bir hastalıktır,bu kişiler umduklarını bulamadıkları için hayatlarını mutsuz olarak geçirirler.Hayal kırıkları olağan bir durum alır.Toplumda yer edinmeleri zordur.bu kişinin çevresini de rahatsız eden bir durumdur.her konuda mütevazı olmasını ve yetinmeyi bilmek gerektiği bu kişilerin öğrenmesi gerekir.
-"Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır" diye ne güzel söylemiş Mevlana.
yenilgiye gelemeyen, hayatının her daim mükemmel olması için uğraşan, olmadığında krizlere giren ve oldurana kadar rahat nefes almayan tiplerdir. hep daha iyiye ulaşma çabası bunların ana düşüncesi olmuştur ne yazık ki birilerinin bunlara kusursuz olamayacaklarını anlatmaları gerekmektedir. ayrıca korkmayın zararsız kişilerdir, zararları * kendilerinedir. *
zaten her şekilde zor olan hayatı, hem kendileri hem de çevresindeki insanlar için kırk kat daha zor hale getirmeyi başaran insanlardır.
kimsenin önemsemediği, önemsemeyeceği, önemsenecek hiçbir yanı olmayan, hatta önemsenmesi komik kaçacak bir ayrıntıyı bile yakından incelemeden geçmezler, geçemezler çünkü. eğer oldu da geçmek zorunda kaldırlar, bu demektir ki, sabaha kadar o ufacık, önemsiz bir noktayı düşünüp, "neden öyle oldu?" diye yiyip bitireceklerdir kendilerini.
çevrelerindeki insanlar onlarla ne alışverişe çıkmak ne de başka herhangi bir işi beraber yapmak isterler. çünkü yok yere yormaktadırlar kendilerini de, çevrelerindeki o insanları da. kolay beğenmezler, çabuk karar veremezler, ince eleyip sık dokurlar. bu da çoğu kez "en iyisi" anlamına gelmez. çünkü üzerinde saatlerce, günlerce düşünülen, uğraşılan bir şeyin cılkı çıkar.
her seyin en iyisinin olmasini isteriz ve eger olmazsa kendimizi suclu ve mutsuz hissederiz ve yasadiklarimizi hic kimse anlamaz,bu da bizi biraz yanliz hissettirir.
benim, ruh hastalığına giriş aşaması olarak nitelendirdiğim bir durumdur insanda. ayrıca anarşist ve muhalefet insanlarda yan etki yapabilir. karşısındaki "mükkemeliyetçi"nin ağzını burnunu kırabilir.
disiplinli kişilerdir. aslında kullanılabilinirse çok yararlı kişilerdir. (özellikle de ağır çalışma şartları olan yerlerde). en ufak şeyleri gecelerce düşünebilirler. aşırı insanlardır. üzülünce çok üzülür sinirlenince çok sinirlenirler ama asla sevinince çok sevinmezler. çünkü bir şey başardıklarında kendinden bir üst seviyedekilere ulaşmaya çalışırlar. hayatları böyle geçer.
(bkz: dellalpi)
Başarılarıyla değerini bir tutan kişilerde görülür.Ona göre her şey mükemmel olmalıdır aksi halde değersizdir.Mükemmel olamadığını olamayacağını anladığı anda diğerlerininde mükemmel olmadığını dolayısıyla kendisi gibi onlarında değersiz olduğunu düşünür.Bu yüzden etrafındakiler onu rahatsız edici bulabilirler.Bu kişi en ufak hatasında ya da hata yapmasa bile mükemmel olmadığından değersiz olduğunu düşünür.Peki ben nereden biliyorum bunu.işte o benim.mükemmel olmak zorunda hissediyordum kendimi.sonra düşündüm niye böyleyim ki.psikologlar aileden geldiğini söylüyorlar.annem derslerimde hep daha iyisini isterdi.80 aldıysam yüzde alabilirdin çalış derdi.ona göre her ışte iyi olmalıydım yoksa başarızım demektir ve saygıyı haketmiyorumdur.iyi bir yönüm varsa zaten olmam gerekirdi ama kötüysem sorun var demekti.ailenin kişiliğe etkisi bilinen bir şey.yanlış düşünceleri değiştirmek kolay olmuyor.
bir tür psikolojik rahatsızlık. yaptığı işin daha iyisinin yapılabilicek olması bu mükemmeliyetçi arkadaşı rahatsız eder. ve kusursuz olmasıyla uğraşırken çok fazla detaya iner ve sonunda yapmak istediği iş elinde patlar.