sanattan anlamaz bazı gereksiz insanların, türkiye'nin en büyük tiyatrocusuna söylediği sözdür.
sanata tüküren insanların belediye başkanı olduğu ülkede normal deyip, bol sanatlı günler diliyoruz.
müjdat gezeni sadece roman rolüyle değerlendirenlerin tespitidir. açıp bakın müjdat gezen'in ne yaptığını, tiyatroda sinemada ve şu anda hangi isimleri okulunda yetiştirdiğini sonra konuşun diyecem. ama boşuna diyecem, çünkü sözlüğe dadan-an-i-t ler var, trollük yapmazlarsa ölecek hastalığına kapılmış yavrucaklar.
bu çocuğa ayar verene porsche veriyorlarmış olum. hepiniz çok makul açıklamalar yapıyorsunuz aferin. başlık sahibinin gerçek düşüncesi de bu zaten o yüzden çocuğu doğru yola sevk edelim.
müjdat gezen türk tiyatrosunun duayenidir. türkiye'de onun gibisinin sayısı parmakla gösterilecek kadar azdır.
muhteşem bir oyuncu olduğu gibi bu işin eğitiminide vermektedir.
şakirtlerin bir heykele ucube demesini çağrıştıran söz.
müjdet gezen berbat bir oyuncuysa kemal sunal'a da bok atmalıyız. çünkü tarık akan nesili gibi kemal sunal'da ak parti'ye oy verenlere müjdat gezen ile aynı düşünürdü.
heykellerle zıtlaşan (ucube), taşları (şeytan niyetine) taşlayan (hani putları yıktılar ya), resimi yasaklayan, kadın sesine günah diyen ............ geri zekalı tesbitidir. şimdi aklınıza geldi müjdat gezenin nasıl bir oyuncu olduğu, sezen aksu yu baş tacı yaptığınız referandum sürecini de biliyoruz referandumdan hemen sonra bölücü olarak göstermenizi de?
hepiniz ikiyüzlüsünüz ki işinize gelince taşa bile tapıyorsunuz.
not: yemin ederim geri zekalı salak bu çocuksözünü dahi eksik bırakan şakird oku ulan oku sana ilk gelen emir bu oku linklerde yazılanları senin g*tünü kaldıranlar söylüyor ben değil o kalkan g*t indiğinde yine ağlak olacaksınız biliyorum ama sığındığınız dinin güzellikleri bile artık örtemiyor çirkinliğinizi.
niye çekemiyorsunuz ? sorusunu akla getirir. zira kendisi çok başarılıdır. illa siyasetçilere laf attı diye lekelemek sanata büyük zarar verir. bunlar yerine siyasetçilerimiz nasıl bir berbat oyun oynuyor bunları sorgulamak lazım.
Kısacası Önce iğneyi kendimize, sonra çuvaldızı başkasına batırmak gerek.
bir sinema tutkunu olan bendeniz için sinema ve tiyatro oyunculuğu çok farklı iki kulvardır. her zaman tiyatronun sinemadan çok daha zor olduğu ve tiyatro oyuncularının sinemayı çok rahatlıkla kotarabileceği söylenir. ben bu görüşe katılmıyorum. tiyatroda rolünü çok daha fazla abartarak oynamak, dikkati üzerinde toplamak ve tutmak gerekir. ses tonunun, mimiklerin kullanımı çok çok ama çok önemlidir, ama sinemada bence bunun tam aksine daha minimal bir oyunculuk gerekir. oyuncu kendi kimliğinden sıyrılıp kısaca oynamayı bırakıp tamamen o karakterin kendisi olmalıdır. işte müjdat gezen, levent kırca gibi usta tiyatrocuların oyunculukları bana televizyon ekranında fazla abartılı ve dikkat çekici gelmektedir. hayranı olduğum ve nickime ilham kaynağı olan johnny depp bile filmlerinde o kadar abartı oynuyor ki bir yerden sonra her rolü, her el hareketi daha önceki rollerini, karakterlerini andırıyor, ama julia roberts kanımca en doğal oynayan kadın oyuncu olup hiçbir rolü için diğerine benziyor diyemezsiniz. çünkü o kadar sıradan, o kadar doğal oynar. bu benim sinemaya bakış açımdır sadece.
edit: yahu berbat çok ağır olmuş ayıptır. berbat diyemem asla sadece sinema için fazla yapmacıktır.