YSK daha önce mühürsüz oyların kabul edilmeyeceğini açıklamasına rağmen neden kabul etti" diye soruluyor.
Mesele şu ki YSK ilk kez böyle bir karar almıyor. Bundan önceki 5 seçimde birebir benzer kararlar alınmış.
Gerekçe çok basit:
Sandık kurullarının, yani sandık başındaki tüm parti temsilcilerinin yapmış olduğu hata nedeniyle vatandaşın siyasi iradesinin sandığa yansımasının önündeki engeli kaldırmak.
Bugün, "YSK nasıl böyle bir karar alır? Bu karar seçimi şaibeli hale getirdi" diyen CHP'lilerin, yukarıda bahsini ettiğim 5 seçimin 2'sinde mühürsüz oyların kabul edilmesi için resmi başvurusu dahi var.
En son 7 Haziran seçimlerinde yaptıkları itiraz var. Hem de, "Hile amacı gütmeyen hatanın vebali seçmene yüklenemez" ibaresiyle...
YSK orada da aynı kararı vermiş, "oylar geçerlidir" demiş.
Gelelim bir diğer meseleye...
Mühürsüz zarfların tamamında hayır oyları varmış gibi konuşuluyor ki bunun gerçekle uzaktan yakından alakası yok!
Çıkıp ellerindeki resmi oy tutanaklarını, hayır ve evet oylarının sayısını medya ile paylaşsınlar. CHP lideri Kılıçdaroğlu, kendi partisini temsilen sandık başında bulunan görevlilerden bu resmi tutanakları kamuoyuna açıklamasını istesin.
istemez...
isteyemez...
Çünkü açıklanacak tutanakların, resmi seçim sonuçlarına yüzde 0.1 oranında dahi etki etmeyeceğini kendisi de çok iyi biliyor.(alıntı)
içlerinde -ama yalan ama doğru- geçmişteki bir kısım olayları sayıp, "şimdi güç bizde" diye yapılan yolsuzlukları itiraf edenlerin de bulunduğu akplilerdir.
aferin, bir marifetse gücünüzün tadını doyasıya çıkarın. fakat şu memlekette ilk güç sahibi olanlar sizler olmadığınız gibi, son güç sahibi olanlar da olmayacaksınız. sanmayın ki bu devran sonsuza kadar sürer. aynen eski güç sahiplerine olduğu gibi sizin de güçten düşeceğiniz gün gelecektir. o zaman ne yapacaksınız?
doğrusu kin, nefret, intikam gibi hıyarlıklara son verip, bir hukuk devletine yakışır şekilde davranmak değil mi?
bize göre hava hoş... zulmünüz, yolsuzluklarınız ne kadar artarsa zeval bulmanızın o kadar çabuk olacağını biliyoruz... ilk işaretler göründü bile...
Hedefe guden her yol mubah felsefesindedir. Lakin bugun gormeZden geldigi olay yarin basina bela acabilir. Ayni olay ile daha sert kosullarda mucadele etmesi gerekebilir.
1989da beyoğlu belediye başkanlığı seçiminde rte ye atılan oyların çöplükten çıktığını gören akp lidir.
1994 te ankara da refah partisi ne verilen oyların okulun müştemilatından çıktığını gören akp lidir.
28 şubat ta halkın seçtiği başbakanı; cumhurbaşkanının askerin zorlamasıyla nasıl görevden aldığını ardından seçimlerde ikinci partinin değil üçüncü partinin genel başkanına hükümet kurma görevi verildiğini gören akp lidir.
halkın seçtiği siyasilerin hsyk tarafından nasıl haksız yere siyasi yasaklı hale getirildiğini gören akp lidir.
2007 de yüzde 46,5 oy alan iktidar partisinin sebepsiz yere anayasa mahkemesi tarafından kapatılma davası açıldığını ve partinin önde gelenlerinin nasıl siyasi yasaklı hale getirilmeye çalışıldığını gören akp lidir.
ve tüm bu dönemlerde; beyler yapmayın bu işin yarını var o zaman söyleyecek sözünüz olmaz halkın iradesine karşı gelirseniz yarın aynı durum sizin başınıza gelir diyen akp lidir.
o dönem halk ne derse desin ferman bizde diyenleri defalarca uyaran ama ikinci sınıf vatandaş muamelesi gören akp lidir.
bu ülkede madem ki güç kimdeyse ferman onda zihniyeti hakimdir o vakit bizim dediğimiz olur diyenleri uyaran akp lidir. bugün siz milletin yaşam tarzına müdahale ederseniz yarın da birileri sizin yaşamınıza müdahale eder diye 96 kasım ında beyazıt meydanın da derdini anlatmaya çalışan akp lidir.
anayasa maddelerinin ne olduğunu bilmeyen evetin yüzde seksenlik bir kesiminden bunu beklemek biraz hayal olur. mühürsüz olsa ne olacak ki der muhtemelen.
Demokrasimizin kara lekelerinden biri olarak tarihe geçen mühürsüz oy pusulalarının kabul edilmesi durumuna ses çıkarmayan akplilerdir.
sözlük de dahil olmak üzere her yerde hayırın çoğunluğu barizdi. Referandum günü sayımlarda hayır çıkTIĞI belli olunca ysk APAR TOPAR yasaları çiğnedi ve geçersiz oylar kabul edildi. kim bilir ne kadar mühürsüz oy pusulası geçerli kabul edildi... Doğu illerinde ohal bahane edilerek sayımlar şeffaf yapılmadı. güvenlik görevlileri evet lehine sahtecilikleri görmezden geldi.
lafa gelince 1946 seçimlerinde chp'nin usülsüzlüklerini söylüyorsunuz. darbelerden muhtıralardan şikayetçisiniz. sadece halkın dediği olur diyorsunuz değil mi? o zaman neden referandumdaki mühürsüz oy skandalına ses çıkarmıyorsunuz?
Sizin insanlığınıza bir, size iki. Sizler adalet ve kalkınmadan çok zalimin yanında yer alırsınız. Siz güçlü olanın elini öpmek için yaratılmışsınız. Yazık be.