-fakülteye ilk girdiğinde direkt kantine git bir su al. hem seni bir görsünler hem sen kantin tayfasını yavaş yavaş görmeye başla. kantinciyle samimi olmaya çalış bokunu çıkarmadan.
-kantinden çıkınca önünde kuyruk olan, arada sakallı uzun saçlı elemanların ''yea abi kendi okulumuz bize zulmediyor yeaa'' dedikleri, içeride bir görevlinin öğrenci azarladığı yer öğrenci işleri. orayı düz geç. nasılsa hallolur işler bir şekilde kardeş, dert etme.
-koridorda yürürken sağlı soğlu kulüplerin masaları olacak. eline tuzluğu alıp koşma hemen, biraz nabız yokla en güzel kızlar hangi kulüpteyse oraya atarsın kapağı. nasılsa hiçbir kulüpten ekmek yiyemeyeceksin bari ''kızlar çok güzeldi'' abi der yırtarsın. arkandan ''ulan bu herif de hep güzel kızlarla takılıyor'' derler. ''abi adamın ağzı laf yapıyo ya'' derler. ''abi adam istese herkesi siker'' bile derler. yeminle derler. amerikan futbolu takımının standında taş hatunlar olur, mal mal bakma adamı sikerler.
-şimdi o koridoru düz geçip kendi bölümüne çıktın ya hani, bak az ileride sırtını duvara vermiş ne yapacağını bilmeyen dertli ve düşünceli bir adam var. o adam uzunca bir süreyi beraber paylaşacağın adam. ister hemen git kaynaş, ister acele etme. bir şekilde bir araya geleceksiniz sike sike.
-şimdi ilk derse girmeden önce bir tuvalete gidelim sen elini yüzünü bir yıka. saçlarını bir kontrol et, muhtemelen üçüncü sınıfa doğru dökülmeye başlar onlar, hazır hala kafandalarken biraz oyna şekil ver. hem sınıfa hemen girmeyelim en son girip herkesin bakışları arasında geçelim yerimize ki, yüz aşinalığı oluşturalım.
-oldu amınakoyim bu yaşımda derse girecem bir de seninle hadi şimdi gir sınıfa ve kararlı bir şekilde yerine otur. ''özür dilerim hocam'' falan deme. sakin bir baş işaretiyle geç yerine. ben koridorda seni bekliyorum. az hatun keseyim gelmişken ben de.
-şimdi yerine oturdun. dikkat edersen, derste bütün erkeklerin kafasının sabit periyotlarla döndüğü tarafta bir kız var, hah işte o kız sınıfın en güzel kızı. sen onu siktret. nasılsa kimse hacılayamayacak onu. gidecek üst sınıflardaki kılın tekine yar olacak. bırak diğer rakiplerin onunla vakit kaybetsin, sen ikinci güzele yönel. ne biliyim arkasına otur. muhabbetini dinle. bilgi toplamaya çalış. emin ol seneye afet olacak o ikinci güzel. sonra kafanı sıralara vurmazsın. abini dinle sen. millet ''ulan ne akıllı adammış be, ben anlamıştım zaten bu çocuğun zeki olduğunu'' der. saygı görürsün.
-ne çabuk bitti olum ders, tam bağlıyordum dörtlerden birini. neyse hadi gidelim şimdi en önemli kısımlardan birine geldik.
-şimdi evlat, mühendislik fakültesinin bahçesinde sigara içme sanatını öğreneceksin. burası lise değil. araya çıktığında hayvan gibi bahçeye koşmayacaksın. sakin ve emin adımlarla az önce samimi olma sürecini başlattığın kantinciye gidip çayını alacaksın. bak ben sölemedim sen de hatırlatmadın. okula gelirken uykusuz alacaktık. ''ya şu birlerdeki çocuk yok mu hani geçen gün bahçede uykusuz okuyordu'' cümlesinin öznesi olacaksın. çayını aldıktan sonra bahçenin her yerini gören gölge bir yer denk getirip oturacaksın. bahçedeki bütün erkeklerin sabit periyotlarla değil, direkt sabit olarak baktığı yönde bir kız var, hah işte o da fakültenin en güzel kızı. en fazla rüyanda görürsün o da teleskobun falan olursa. hiç ona bakarak zaman kaybetme. unutma dedenin şu sözünü; ''en güzelle uğraştığın geniş sürede, sayıca fazla orta ayarları kaçırırsın''.
-bahçede kendine günlük sabit dört beş posta kesişebileceğin ayarda birini belirle. onunla yetinmeyi bil. kız arkadaşın oldukça bu senin reklamın olacak ve daha iyiye doğru gideceksin. ya da mezun olana kadar kesişir, kuru kuruya akıtırsın pisliğini peçeteye. olum bakmasana en güzeline, beni dinle sikerim kulağını.
-çayını sigaranı içtiysen dergini de biraz okuduysan dergiyi kapat ve beş dakika hiçbir şey yapmadan otur. bu da klasik bir taktiktir evlat. eğer beş dakika içinde dergiyi istemeye bir kız gelirse taktik tutar, yok adamın teki gelip dergiyi isterse ''dersim var abi ya'' de ve hızlıca kaç bahçeden. kimse gelmezse de bir şey kaybetmedik. zaten ilk günümüz. sıkıntı yok. bunun gibi binlerce gün seni bekliyor olacak.
-kısaca anladın dönen tezgahı, ben şimdi işe döneyim, yoksa patron öttürecek cücüğümü. bu anlattıklarım günde beş kere falan tekrar edecek, nasıl bir yarrağın altına yattığını iyice anlamışsındır umarım. hadi sana iyi dersler.
her türlü hayal kırıklığına hazır olun, kafeine karşı alışkanlığınızı arttırın uykusuz geceler yakınınızda olacak. sizin için en uygun kantinler iibf ve eğitim fakültesi kantinleridir en azından yurdumdan güzel insan manzaralarıyla karşılaşırsınız, uzun yağlı saçlı, top sakallı erkek birliğiyle değil*. okulu uzatmayı çok dert etmeyin, sınava son gün çalışıyorsanız muhtemelen okulunuz uzayacak. **. bundan sonrası size kalmış koşturun kafanıza göre
akademik kariyer düşünmüyorsanız yüksek not almak için kastırmayın, böylelikle öğrencilik hayatınızda daha çok boş zaman olacaktır. çünkü okul bitip iş hayatına başladığınızda bir daha böyle bol vaktinizin olabileceği zamanlar olmayacak.
endüstri mühendisliği okuyacaksanız, mühendis olmadığınızı bilin. mahlasa takılmayın.
teknik bir bölüm okuyacaksanız, işsizliğe hazır olun, kpss'ye yardırın. zaten kuş kadar kadro var. allah yardımcınız olsun.
keşke kızların bol olduğu bir bölümü yazsaydınız.
zaten üniversite size sadece diploma verecek en azından kızdan yana şanslı olurdunuz.
ayrıca ilk 2 sene sadece sayısal ders göreceksiniz. lise bilgilerinizi sıcak tutun.
ha bir de mezun olduktan sonra sükse sağlıyormuş ama onu daha deneyemedim.
öyle sosyal olacam hayallerine girmeyin dersler engeller. en büyük zevkim robot yamak olmuştur. şuanda bir yandan robotumla ilgilenirken bir yandan da bu entryi giriyorum.
hemen bırakın.Okul bittiği zaman ilkokul mezunu öküzün biri gelip proje yetişmiyorsa bir mühendis daha al.bir mühendis kaç para ver 1000 lira bir tane daha al diye cemkirmelerini işitmek istemiyorsanız eğer.he benim için sorun yok diyorsan ne ala.
inşaat ya da makina kazandıysanız sağlam bir 1 tb'lık harici harddisk alın.
arkadaşlarınızla sürekli paylaşımda bulunacaksınız. artık film olur, foto olur. o okul başka türlü bitmez zira. çok çekeceksiniz evladım siz. ne çekeceksiniz var ya.
umut sarıkaya'nın tavsiyesi; şimdiden topsakal bırakın, çıplak ten üzerine giyilecek süveter bulun ve çerçeveli gözlük alın. mühendisliğin olmazsa olmaz ekipmanları bunlardır.
sınıfta en iyi not tutanı iyi gözünüze kestirin. onunla aranızı son derece iyi tutun. arada çikolata ısmarlayın falan.
vize ve final tarihleri yaklaştığında o insana çok ihtiyacınız olacak. notları ondan almak için türlü şebeklikler yapmadan, aranızı hep iyi tuttuğunuz için notlarını fotokopi çektirmeniz için size seve seve verecektir.
makyaj yapmamaya alıştır kendini. zira sınav dönemi yapacak vakit bulamayacaksın. hele ki o sınav, akışkanlar mekaniği, diferansiyel filansa... arada okula makyajsız git ki sınıf arkadaşların seni sınav öncesi yorgun, bitkin ve no-make up halinde gördüklerinde ürkmesin zavallılar. "neyin var senin suratın solgun görünüyor?" dediklerinde içinden "sadece makyajsızım amk, noluyo lan" derken, yüzlerine karşı "evet canım ya rahatsızım biraz" demek zorunda kalabilirsin. rezalet.
çok alıştırma kendini makyaja kuzum. çok kasma kendini süslenicem diye. bi boka yaramaz. otur integral al. erkekler akıllı kızlari sever.