yanlış bir genellemedir, sokaktaki köşe başı bekleyen apaçi ile mühendisleri bir tutmaktır ve ya sizi şuraya alalım.
(bkz: aldatılan kadının ilk sözleri)
4 ila 7 yıl boyunca derslerde mantık yürütmeye çalışan bünyenin, okul bitiminde normal hayata adapte olamaması sonucu oluşan ve anlayışla karşılanması gereken durumdur..
zamanında bir mühendisten hoşlanmış/hoşlanıyor ,mühendisle çıkmış/çıkıyor olan kızların karsılastıkları sorunlar sonucu vardıgı ortak kanı.bana göre odun değil kütük değil bildiğin dallı budaklı ağaçlardır.ama oyle oldukları için sevilirler zaten.
yaşanmış bir olaydan alıntıdır..
-x saatinde buluşacakken o x saatinde kalkması.
--"duşa girmeyeyim hasta olurum şimdi" ye karşılık "gir sen duşa" tadında cevap vermesi.
-bir mucize olarak "uykumu alamadım saçmalıyorum" diyebilmesi.
-10 saat uyuduğunun tespit edilmesi.
--"sen uyu olmadı yarın buluşuruz"a karşılık çat diye uyuması.
beynin sol tarafı ile yaşamaktan kaynaklanan asosyallik gerçeğinin toplumsal yorumudur. uzanılmayan ciğerin mundar olması halidir. evet odunları vardır. ama bazıları odundan da beterdir. odun işlevsel bir hammaddedir sonuçta. (örneğin : kalas)
bir yere kadar doğru olan durumdur.
kendim mühendis filan değilim ama bugüne kadar birçok mühendis arkadaşım oldu ve halen etrafımda epey var bu adamlardan/kızlardan. * gözlemlerin sonucunda bazılarının bir odun olduğu doğru, ama diğer kısım aşırı sosyal, hareketli, saçlı sakallı, ortam görmüş geçirmiş, müzisyen, tiyatrocu, dağcı vb tiplerden oluşmakta.
şart değil tabi de, illa bir genelleme yapılacaksa bir kısmının odun bir kısmının ise mühendis olmayan bir sürü insandan daha aktif ve sosyal olduğu genellemesi yapılabilir.
odunlar vardır doğrudur.asosyal oldukları zannedirler alakası yoktur.bardan bara,konserden konsere,spordan spora koşan tipleri oldukça fazladır.kısacası neymiş ortada odunluk durum azınlık kısımmış
mühendislerin odun olduğu gerçeği sadece okul döneminde geçerlidir. arkadaşlar okuyacağım diye kampüsün dışına çıkmazlar okul bitince de hepsi mastır yapmak için yurt dışına çıkar gerçek hayatla tanışırlar hatta hiç olmadıkları kadar özgür oldukları için her şeye el atarlar. odun olmaktan çıkarlar. örneğini çok gördüm.
gayet de prezantabl ,insan ilişkileri kuvvetli, üstüne birde hayati matematik ve fiziğin kendine has kurallarıyla veyahut bilimin ışığında anlamaya yorumlamaya çalışan, sinemaya gittiğinde koltuk sayısıyla 6 tl yi kafasından çarpıp üstüne birde ortalama kar payı koyup işletme sahibinin günlük cirosunu hesaplayabilen insanlardır mühendisler..sen bilgisayarı alırsın porno izlersin chat yaparsın film izlersin skype den hatunlar düşürürsun o adam açar içini parçaları tanır , formatını kendi atar bilgisayarcıya gidip ' abi benim bilgisayar bozuldu buna bi bak yea ' gibi armutça cümleler kurmaz direk sorunu söyler ve çözümü arar.. hayatın her aşamasında olaylara bu şekilde bakar. ortada bir sorun varsa mühendis ona çözüm yollarını çoğaltarak yaklaşır ve taa ki optimum ( o an için bize en uygun / aramızda optimum kelimesine vakıf olmayan insanların varlığını düşünürsek bu parantezin çok yerinde bir parantez olduğunu anlıyacaksınız ) noktaya kadar.