Üniversite boyunca çok zeki insanlar olduğunu düşünmeme rağmen uludağda gördüğüm yıkık mühendis meme fotolarıyla bu genellemem de çürümüştür. Her mühendisi mühendis saymıyorum artık. Nerede okumuş, ne mühendisi olmuş, kaç binle girmiş, ingilizcesi nasıl bunlar da önemli.
makine bölümünden olanlar ekmeği ısıracak iken bile ağızlarına gelene kadarki açıyı hesaplayarak ısırırlar. lan teknik resim derslerinde ufacık somunu çizmek için 2 a4 kağıdı hesap yapılıyor. sonra diyorlar bu makine mühendisleri neden böyle. asıl soru neden böyle olmasınlar. kafadaki kayış gevşiyor 4 sene boyunca yavaş yavaş. az hasarla bitirebilenler şanslı *
ülkemizde her zaman yerden yere vurulan bir meslek dalı.
hak vermiyor değilim. kendi meslektaşlarımı görünce arkadaşlarımı görünce katılıyorum insanlarımıza.
aldığı para yetmezmiş gibi aynı anda diplomasını kiralıyorlar. ve iş bulamadığı zaman ağlıyor o kadar yıl okuduk iş yok diye.
şu an için bulunduğum sektörde iş sıkıntısı pek yok ama artan sayı ve vasıfsız bireylerin doluşması ile maaşlar git gide düşüyor.
peki maaş mı tüm sıkıntı. zaten çok alıyorsunuz diyenler olacaktır belki.
şu an için bir yerde proje mühendisi veya şantiye şefi olan mühendislerin sorumluluklarını bir inceleyelim.
ilk öncelik iş güvenliğinden başlayalım.
- sahada cahil gerçekten cahil adamlar ile her gün baretini tak, yüksekte çalışıyorsun emniyet kemerini tak diye kavga edersin. sana devlet der ki 3 defa uyar olmadı ise işten çıkar. tamam yaptık bunları yeni gelenler ?
adam diyor ki çıkarırsan çıkar başka şantiyeye giderim. orada bulunan şantiye şefi nasıl olsa bu tarz isteklerde bulunmuyor. tak ilk meslektaş kazığımızı böyle yedik.
he bu arada şantiyede allah göstermesin arkadaşa bir sorun olsa kaza ile ölse 2 yıldan 5 yıla kadar taksirli adam öldürme suçundan yargılanıyorum.
geçenlerde şantiyemizde biri düştü ki sırf kendi hatası adam düzelene kadar uyuyamadım günlerce allah'a şükürler olsun abimiz sıkıntısız bir şekilde hastaneden taburcu oldu. hadi diyelim bize bir suç bulmadılar bu konuda peki ya vicdan ? kendi emrin altına çalışan bir birey ne kadar cahil olsa da senin söylediklerini yapmasa da kaza geçiriyor. vicdanı olan herkes rahatsız olur bu durumdan.
- diğer bir konu. binanın emniyeti statiği. en önemli konularımızdan biri budur. kendi kafasına göre çıkarımlar yapan ustalara dert anlat. sırf 1 lira daha fazla kazanmak için daha az demir kullandıran müteahite izin verme. işlerin düzgün olmasını sağla. 30 katlı bir bina da 1 santim oynama olmaması için her gün saatlerce kontrol yap. sırf 20 yıldır sadece kalıp çaktığı için kendini mühendis zanneden adamlar ile uğraş. 2 3 demir mi kurtaracak binayı diyen demirciye dert anlat. bunlar da saha çalışanları ile ilgili sıkıntılar.
- peşinden her gün tek tek demirinden sahadaki toz zerresine kadar minimum değerdeki metrajları çıkar. patrona bilgi vereceksin sonuçta. sana 1 liranın hesabını soracak. sana 3000 lira 4000 lira maaş verecek ya sen onun parasını deli gibi koruyacaksın.
- sonra patron dediğin para babası gelsin neden bu böyle oldu desin. sadece paran var ulan. anlamazsın işten. neyin nasıl olduğunu bilmezsin neyin artistliği.
- hadi bu sadece şantiye kısmı. proje kısmına gelelim. belediyeden iğrenç bir şekilde proje geçirmeye çalışanlar. ya orayı öyle yapmasak. şuraya kolon atmasak şuradaki kirişi kaldırsak. kaldıralım abi eyvallah ta buna bir çözüm bulup başka şeyleri değiştirmeye çalıştığında diğerleri ile oynama demeler.
daha yazacak o kadar şey var ki.
bizim bir odamız var. geçen mühendis maaşı ile ilgili minimum açıklama yapmış. lan 1500 liraya çalışan arkadaşım var benim amın evlatları. siyaset ile uğraşacağınıza azıcık bünyenizde size her ay aidat ödeyen adamların çalışma şartlarını azıcık düzenlemeye çalışını.
yok ama siyaset daha önemli boş boş işler ile uğraşın anca. aidat vermeyenlere belge vermeyin.
yani sayın arkadaşlar öyle uzaktan gözüktüğü kadar kolay değil mühendislik. 2 haftada 1 pazar izin alıyor. maaşımız belki sizinle aynı.
sabah 4'e kadar beton döktüm. haftada en az 2 gece saat 10'da eve gidiyorum. bir kere bile mesai alamadım.
sonra mühendisler kötü. atış serbest amk. daha moment nedir hadi geçtim 4 işlem yapamayan adamlar mühendislere sallar olmuş.
evet vasıfsızlar var ama burada patronun oğlu her gün gelip poz atar iken ben bu vakitten arta kalan zamanlarda iş güvenliği kursuna gidiyorum. proje çizimleri için program öğrenmeye çalışıyorum. akşamları eve gidince araştırma yapıyorum.
yani ben mühendislik görevlerimi yerine getiriyorum. ama sistem buna izin vermiyor.
Çok uluslu bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün şehrin üzerinde balonla gezintiye çıkar. Aksilik bu ya, hem yola çıkarken yanına harita almayı unutur, hem pusulasını balondan aşağıya düşürür, hem de yolunu kaybeder. inmek için uygun bir yer araken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
- "Afedersiniz, ben neredeyim acaba?"
- "Yerden 500 metre yükseklikte bir balonun içindesiniz."
Yönetici sinirlenir:
- "Siz mühendissiniz değil mi?"
- "Evet, nereden bildiniz?"
- "Çünkü başım belada ve size bir soru sordum. Cevap olarak verdiğiniz bilgi tamamen doğru ama aynı zamanda tamamen yararsız."
- "Siz de yöneticisiniz değil mi?"
- "Evet de siz nereden bildiniz?"
- "Çünkü yerden 500 metre yükseklikte bir balonun içindesiniz, yolunuzu kaybetmişsiniz, pusulanız yok, haritanız yok ve berbat durumdasınız. Fakat bütün bunlar şimdi benim suçum oldu."
10.000 tl maaş alan patron tohumlarının amına koyduğu şirketi, aldığı 600 tl maaş ile düzetmeye çalışan, amelelik sanatcısı kişilere mühendis denir. genellikle her kötü durumun suçlusu da bu kişilerdir.
bu tanım da, bana mühendis olmamı öneren rehberlik hocama girsin.
asagidaki fikrada cok iyi anlatilan insan gurubudur:
bir rahip, bir gazeteci ve bir muhendis golf oynuyorlarmis. ilk etabi bitirmisler ama ikinci etabin dolu oldugunu gormusler ve beklemeye baslamislar. bekle bekle adamlar etabi bitirmiyor. durumdan rahatsiz olup yonetime sikayette bulunmuslar. bunlarin sikayetini dinleyen yonetici:
- kusura bakmayin gecikme icin ozur dilerim. sizin onunuzdeki etapta oynayanlar gorme ozurlu. bu yuzden de cok yavas ilerliyorlar. yapabilecegim birsey yok, cok ozur dilerim. sizden de biraz anlayisli olmanizi rica edecegim demis.
bunun ustune
rahip: "ne kadar guzel bir sey. bu pazar kilsede bu konuda vaaz verecegim. kiliseye gelenlerden gorme ozurlulerin de golf oynamasina yardimda bulunmalarini isteyecegim ve de gorme ozurluler icin dua edecegim" demis.
gazeteci: "cok duygulandim. bunu kosemde yazacagim. butun golf sahalarinin gorme ozurlulere gore duzenlenmesi icin komuoyu olusturmaya calisacagim. gerekirse bunu mansete tasirim" demis
