bir yıl daha fazla okusalar doktorlukta yapabilecek olan meslektir. malesef eğitim sistemimiz sebebiyle caaaaanım meslek mezunları büyük sıkıntı çekmektedir. en azından ben çekicem. mühendislikleri teoremden ziyade uygulama ağırlıklı bi ortamda yetiştirseler çok daha verimli olur. aynı doktorlar gibi mesela.. bi fabrika olsa okul bünyesinde o fabrikada öğrenciler çalışsa.. final haftasından ziyade böle sene içindeki performansa bakılsa.. hem ülke kalkınır o fabrikayla hem öğrenci tecrübe kazanır.
Önemli bir meslek dalıdır.Japonya'da Almanya'da falan önemlidir de
Türkiye'de kendilerine pek gerek yoktur.Şu zamana kadar da pek olmamıştır.
Olduğu vakitlerde bir tanesiyle yetinmeyi herkes bilmiştir.
aynı fakülteden aynı sınıftan mezun olan eşit kapasiteli iki mühendisin birisi 3000 tl civarı para alırken diğeri 1000 tl para alabilir. sektör seçimi çok önemlidir. tanımı da şöyle yapalım;
çözüme en kısa yoldan, en az iş gücü ve en düşük maliyet ile giden/gitmesi gereken kişi.
60'lı 70'li, 80'li yıllardaki istihdam koşullarından yola çıkılarak; bugün tercih aşamasındaki gençleri pohpohlayarak, ileri yaşantıları için güç durumlara sokacak yönlendiriciler sayesinde popülaritesini yitirmeyen meslek erbabı. bu bahsini ettiğim yıllarda; mühendis denince akan sular dururdu. zira; 5-6 üniversite vardı ve mühendis mezun oldukça azdı, iş bulunduğunda doğrudan sınıf atlanıyordu. ancak bugün; çeşitli hükümet propagandalarına kurban gidildiğinden; 1 yıllık mezun sayısı 10 binleri aşan mühendislik programları oluştu. isim yapmış belli başlı okulların haricindeki mezunlar, düşük ücretlerle çalışıyor. okul yaşantısı boyunca kültürel dersleri yok denecek kadar az olduğundan, genel kültür ve hayata dair diyaloglarda da, tıkanmalar ne yazık ki gözlemleniyor. bununla birlikte; inşaat, makina, elektrik, endüstri, bilgisayar gibi mühendislik programlarında sizinle çalışacak alt statü grubundaki insanların entelektüel düzeyleri son derece düşük olduğundan; hayata dair yine pek bir şey kavrayamıyorsunuz. her şeye rağmen iyidir, çılgınlar gibi kahrını çekenleri vardır. ve bir düşünürün dediği gibi; dünya mühendislerin oyun bahçesidir.
sanılanın aksine mühendislik okuyan güzel kızlar vardır. (bkz: sözlükte kız olduğunu belli eden kız) 5 sene okuduktan sonra aldığınız maaşı yetersiz bulursunuz. tıp okumadığınız için içten içe kahrolursunuz.
bir zamanlar mütemadiyen pi izleyip beynimize kalem saplayarak kahkahalar eşliğinde muhabbetlere gark olduğumuz arkadaş grubumuzun üyelerinin terimsel ifadesi.
Mezun olup birşeyler yaratabileceğini zannedip param var kıroyum diyen birisinin hakaretlerine maruz kalan inşaat işçisinden daha az para alan ama imzasına muhtaç duyulan zavallılaştırılmış insan.
çeşitli kabuller yaparak doğruya yakını bulan kişidir. bu kabuller ne kazandırır ki tam olarak doğru olanı bulamaz mı bu adamlar diye soranları duyar gibiyim. bulmasına bulurlar ancak bu durum size pahalıya patlar. 30 bin liraya almış olduğunuz bir taşıtı 130 bin liraya almanıza sebep olabilir tam doğru. başka bir şekilde anlatmak gerekirse durumu, mühendis adam normal birinin 100 liraya mal ettiği şeyi çeşitli kabuller kullanarak 1 liraya mal eden kişidir.mühendis matematik ve fen bilimlerini kullanarak, doğanın insanlara sunmuş olduğu şeyleri insanlığın yararına kullanabilen kişidir.
kümeler konusunu sayısalcımız,sözelcimiz,eşit ağırlıkçımız yani hepimiz az çok biliriz.
mühendislik tam olarak şudur:
matematik ve fen bilimlerini bir küme olarak düşünelim
doğanın bize sunmuş olduğu şeyleri bir diğer küme olarak düşünelim
son olarak yaratıcılığı da bir küme olarak düşündük mü bu işte sona yaklaşmış oluruz.
mühendislik tam olarak bu üç kümenin kesişimi, mühendis bu üç kümeyi kesiştirebilen kişidir.