ösym nin ölçme değerlendirmesiyle iyi bir bölümü kazanıp sonra kensini zeki sanmak.
sınava girdiği sene ilk üçe giren adamlar;
nedense sonradan ne kendilerine bir iş açıp piyasayı silip süpüremiyorlar.
yada ceo olamıyorlar nedense.
benim yorumum bizim eğitim sistemimiz zeka ölçmez, zeka ölçmediği için başarılı olup güzel bölümlere yerleşen arkadaşlar kendilerini
fazla zeki sanmasınlar. asıl zeka çalışma hayatına başlayınca malesef ölçülüyor.
ve istisnalar kaideyi bozmaz ama süper zeki adamlar, hayatı başarı hikayeleriyle süslü olanlar genelde kötü ve boktan geçen öğrencilik hayatlarından bahsediyorlar.
kısaca senin suçun değil yavrum seni böyle zannettiren sistem.
sen çok zekisin al 30 yıllık şemayı eline uygula bol bol.
türkiyede devlet üniversitelerinde 2012 yılında sadece 30 tane Fakültesi olan ve bu fakültelerin 2. öğretiminin olmadığını ve konyejyaninin ise ortalama 40 kişi oldugunu, mf4'ün en yüksek taban puanlı bölümünün mimarlık olduğunun bilmeyen cahil yazarın atmaya çalıştığı bok.
mühendislik eğitiminin ezberlemekle olacağını sananların laf ettiği gerçektir. "ezberleyerek mühendislik problemi çözme" iyiymiş!... yahu benim zamanımda bir çok sınav kitaplar, ders notları açık yapılırdı. çöz çözebilirsen hesabı!...
zan değil, gerçeğin ifadesidir. karşı çıkanları üçüncü derece diferansiyel denklem çözerken görmek isteriz. bilmiyorsa tayyip oğluyla konuşur gibi sabırla anlatırız. bakalım olacak mı?
