bunların kavgasının başlangıç noktası üniversite tercih zamanından gelir. mühendis der ki "benim aldığım bu puanla istediğim tıp'a giderdim ama ben mühendis olmayı seçtim. senin havan kime? kiminle konuştuğunu bil, ona göre hareket et, karşındaki en az senin kadar zeki". doktor da der ki "ulan o kadar gece gündüz dirsek çürüttük, kalı kalın kitapları okuduk ezberledik, sen ne zannediyosun kendini, benim kadar çalışmamışsın, okumamışsın, gelmiş burada bana hava atıyosun. ben senden çok daha bilgili ve kültürlüyüm." böyle bir çekişmedir gider.
Üniversite yıllarından gelen bir gelenektir. Rektörlerin çoğu tıpçıdır ülkemizde ve doğal olarak bi ayrım yapılır. Tıpçılara hizmet daha çoktur üniversitelerden. Bu duruma tepki koyamayan mühendislik öğrencisi de tıpçılara karşı içten içe bir kin besler ve mezun olduktan sonra da bu kin içinde kalır.
genelinin doktor olmak isteyip de ufak puan farkları ile mühendis olmak zorunda kaldıktan sonra peh iyiki okumamışım diyerek doktorlara kendini bi halt sanıyor bu doktarlar artist bunlar ya gözü ile bakmaları.*
okullarında kendilerine verilmiş olan gazdan ibarettir. kendilerindeki "biz olmazsak bu ülke sıçar" fikri ve halk arasında "en iyisinin amına koyim" fikrinin neredeyse ortak olmasının sebebini araştırmaları gerekmektedir. yazıktır, yapmayın.