mühendis kafasıyla şiir yazmak

entry1 galeri0
    1.
  1. efendim bilindiği üzere mühendislik fakültelerinde(özellikle makina ve inşaatta) sıfıra yakınsayan kız oranları bu fakültelerde okuyan yurdumun abazan gençlerini binbir türlü hale sokmakta, garip işlerle uğraşmalarına neden olmaktadır.(bak mesela demirel'e erbakan'a, okulda bi kız becerememek nasıl bir ruh haline ittiyse adamları ülkeye becerdiler ona rağmen durulamadılar) garip işlerin biri de şiir yazmaktır ya, mühendis kafasıyla şiir yazılınca o bile bir garip olur, buyrun buradan yakın:

    ben seni hiç sevmedim ki
    yorgun akşamlarda çözdüğümüz integralleri sevdim
    üç saat uğraşıp 50 almanı sevdim teknik resimden
    sin'e benzemeni, cos gibi gülmeni sevdim
    ben seni hiç sevmedim ki

    ben seni hiç sevmedim ki
    kırılgan ellerinin tokluk değerini aramayı sevdim
    kalbimi kırmanı sevdim en gevrğinden
    faz diyagramından mukavemetini hesaplamayı sevdim
    ben seni hiç sevmedim ki

    ben seni hiç sevmedim ki
    vucudundaki akışkanların mekaniğini hesaplamayı sevdim
    içten yanmalı motorlar gibi yakmanı sevdim beni
    ilişkimizin statik dengesini hesaplamayı sevdim
    ben seni hiç sevmedim ki

    ısıl işlem uygulanan çelik gibi düştüm ateşe
    ben yanmayı sevdim, yandığım zaman böyle işte
    ben seni hiç sevmedim ki
    ben sevdim mi adam gibi severim *
    başım köpük köpük yağlayıcı, içim dışım talaş,
    ben bir torna makinesiyim gülhane parkında,
    soğuk soğuk, paslı paslı ihtiyar bir torna.
    ne sen bunun farkındasın, ne şef farkında.
    ben bir torna makinesiyim gülhane parkında,
    kalemlerim suda balık gibi kıvıl kıvıl.
    aynalarım ipek mendil gibi tiril tiril.
    koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil
    dişlilerim ellerimdir tam yüz bin elim var,
    yüz bin elle dokunurum sana, istanbul'a.
    dişlilerim gözlerimdir. şaşarak bakarım.
    yüz bin gözle seyrederim seni, istanbul'u.
    yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar akslarım.
    ben bir torna makinesiyim gülhane parkında,,
    ne sen bunun farkındasın, ne şef farkında.*
    seviyorum seni
    demiri suya basıp pekleştirir * gibi
    geceleyin ateşler içinde uyanarak
    kum kalıba kızgın demiri döker gibi
    ağır duvarların ardını -neyin nesi belirsiz-
    telaşlı sevinçli hiltiyle deler gibi
    seviyorum seni
    tornayla ilk pahımı kırar * gibi
    istanbul'da yumuşacık kararırken ortalık
    içimde kımıldanan birşeyler gibi
    seviyorum seni
    "ısıl işleme gerek yok çok şükür" der gibi
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük