--spoiler--
eğer yüksek bir yerde, bir kayanın üzerinde, iki ayağımın sığacağı kadar bir yer verseler ve deseler ki "çevrende okyanuslar, altında uçurumlar, korkunç bir yalnızlık içinde, böylece dikilmeye razı mısın?". bütün samimiyetimle şu cevabı verirdim. "evet razıyım! yeter ki yaşayayım!... ömür boyunca, binlerce yıl ayakta ... dursam bile yaşamaya razıyım...". aman allah'ım! ne yaman bir gerçek!... yaşamak... her şeye rağmen yaşamak arzusu... insana bu yüzden alçak diyen, kendisi alçaktır!
--spoiler--
af beklemektir herhalde yoksa bi insan ölümü bu monoton hayatıyla nasıl bu kadar bekleyebilir. yaşayacak neyin kaldı ki dört duvar arasında neden neden sanırım müebbet yesem bir hafta içinde kendimi asardım beklemek bir sonucu yoksa eğer daha çok acı verir çünkü.
Özgürlüğü sadece 4 duvar arasından görmemek gerekiyor. nefes aldığımız sürece umut var demektir. Davası hürriyet olana soğuk duvarlardan taşarmış gün ışığı.
Insan su gibidir, bulunduğu yerin şeklini alır. Farketmeden oraya alışır, sever bile. Çaresiz kalmışsa bu duruma da alışır. Umut hep vardır . Belki bir gün çıkarım der. Zaten türkiye de af vs. Olabiliyor her an.