Pazartesileri söylediği şeyler daha hazindir. genelde kılık kıyafet üzerinden yüklenmeye başlayıp okulun aydatlarina kadar süregelen bir konuşmayla sabah sabah öğrencilerin kafalarını ütülerler.
'ben okula kravatsız geliyor muyum' şeklinde tecelli eden bir cümle en iğrenç bir benzetmelerindendir. ardından ' siz evinize de mi çöp atıyorsunuz' gibi temellendirmeden uzak bir savunmayla ogrencilere kanseri yaşatmayı kendilerine beis gormektedirler.
Okulda bir tadilat meselesi olduğundan ötürü başka bir okula konuk olunmaktadır. Sıraların altına çöp bırakan liselilerden şikayet eden müdür şöyle der;
+evlerinizde de sıralarınızın altına çöp atıyor musunuz?
O günden sonra mikrofon başında otomatiğe bağlandığına kanaat getirdik bassleoile. Bu da böyle anımsı bir olaydır.
bir şeyi bir kere söylenir, olmadı ikinci kez söylersin. Üçüncüyü söylüyorsam aklınızdan şüphe ederim, diyordu bin birinci söyleyişinde. Hey gidi, lise yıllarını özlettiniz iyi mi?
geçen gün bir sınıfa girdim. petek yerinden sökülmüştü. hangi hayvan yaptıysa artık peteği sökmüş olduğu gibi. ayıp değil mi arkadaşlar. kaş yaşında insanlarsınız. birde şu kapı kollarını artık yavaş açıp kapayın. her gün bir sınıfın kapı kolu değişiyor. bu arada aidatları ödemeyi unutmayın. ödeme kolaylığı da sağladık, isterseniz 20 20 20 20 20 20 20 20 ödeyin isterseni 50 50 50 ödeyin. durumu hiç olmayan varsa benimle görüşsün.