Bana Mübeccel anlattı ben dinledim düşsel leşleri
anlattı ben de dinledim onikisi de deli olan kardeşleri
şair şairken yazdı bu şiiri düzayak hanesinde
bir şiir gelişti o gece o ceneviz kerhanesinde
galata çin'de değil şairin içindekinin
çiçek pasajında çiçekçi dükkanı var Milinski'nin
bir şiir biliyorsun ayakta bira içebilir
bir şiir nereden baksan şairini seçebilir
üç galata gecesi diyorum gözleri ahu
Milinski söylesene peki bu güzel avrat otu da kim yahu?
kayıkta kızcağızı boş bırakmamışlar bir an
bu kahır o çiçek bahçelerine yaraşmaz ivan
şairin uzak ablasızlığı ve içinde denizin
bacakları Mübeccel'in ve gül lekeli bir benizin
şair zırlamadan anlat dedi (anlat!)
anlat kimlerin yüreğinde kız kulesi gibi grev çivileri var!
geceleri Galata'da gülerken bacaklarımız uzamış...
alıştık artık ölüme...
diyeceğim şu ivan Milinski
ölüm için ayırdık geceleri gülerken...
Galata'da...
üç galata gecesi diyorum, gözleri âhu
milinski söylesene, peki bu güzel avratotu da kim yahu?
gibi güzellikler barındıran bir parça. ece ayhan'ın galata kantosu isimli şiirinden esinlenilerek yapılmıştır. şiirde ivan milinski diye birisi betimlenir ve kendisi bir çiçekçidir. bu şiir ece abimizin ivan milinski ile kafası güzelken ettiği muhabbeti anlatır.
şiirde ayriyetten anlat kimlerin yüreğinde kız kulesi gibi grev çivileri var gibi bir söz barındırır ki bu kısmı çok vurucudur.