Tarih 19 Haziran 2010; saat gecenin on bir buçuğu. Mübariz kalktı yavaşça, kimselere haber vermeden, ardında sadece Şehit düşersem üzülmeyin. Vatan sağolsun! diye kısacık bir mektup bırakarak ailesine, bir başına mayın döşeli sınırı aştı, Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin karakoluna baskın düzenledi ve 45 askerle subayı öldürdü; gelen takviye kuvvetleriyle beş saat karakolda ele geçirdiği cephane ve silahları kullanarak savaştı. Gün doğarken süngü taktı, cephanesi bitmişti çünkü ve Allah Allah diyerek saldırdı... Şehit düştü.
askerlere, savaşan ve şehid olan insanlara katil diyen beyinsizleri ortaya çıkarmış kişidir. mübariz ibrahimov "rambo" filmlerinde "bu kadar şey de çok abartı" dediğiniz şeyleri yaptı ve 30-dan çok askeri silahsız, toplamda şehit olanadek 100-den çok ermeni askerini öldürmüştür. azerbaycanda bir tane, 10 tane, 100 tane mübariz yok milyonlarla mübariz var. ve hepsi de o günü bekliyor.
arkadan vurmamıştır, yalnız başına aslanlar gibi savaşmıştır. ermeni toprağında da ölmemiştir, orası ermeni toprağı değil zaten, ermenistan'ın işgal ettiği türk toprağıdır. 100 yıldan beridir yalandan, dolandan, salya sümük ağlamaktan, hem suçlu hem güçlü olmaya çalışmaktan bıkmayan bir güruhun iç yüzünü bir kez daha gözler önüne sermeye vesile olmuştur.
akrabalarına , vatandaşlarına yapılan katliamı içine sindiremeyip intikamını almaya çalışan ve bu uğurda şehit düşen güzel vatan evladı. Asla bir katil değildir , ona katil diyenler ya ermeni uşağı ya da ermenilerin karabağ'da yaptıkları katliamları bilmeyenlerdir.