ülke tarihinde en yüksek oyu kenan evren almıştır %90nın üstü bir oyla. eğer siz halkkın sandıktaki duruşunu demokrasi sanıyorsanız bügün kenan evrenden ötesi yalandır. biilmem anlatabildim mi. ha birde en az 3 çocuk yapın.
20 yıl sonra şimdiki darbeci genaraler mısırda yargılanırsa bu laf mısırlılara hatırlatılır. halkın sesi mısırda orduyu istiyor. ama %90 küsür oy alan kenan evren darbeci tu kaka oluyor. hani sen darbeci değildin. demeki bazen demokrasi için darbe mi gerekiyormuş ? bence değil ya da erdoğan ne düşünüyor acaba. göt yalayıcı gazetecilerle program yapacağına şu soruları çat çat soran birileriyle yaspın beyefendi.
ne kadar sorumsuzca hareket ettiğinin farkında olmayan; dış ve iç politika uygulamalarının birbirini nasıl etkilediğini bilmeyen ve bu hareketi ile türkiye'nin başına neler açabileceğinin farkında olmayan başbakandır.
yarın ya da bir başka gün, eğer pkk ve kck, kürt vatandaşları o veya bu şekilde diyarbakır meydanlarında toplarsa ve bir başka hükümetin yetkilisi, lideri benzer bir söylemde bulunursa kendisi nasıl karşılık vermeyi düşünüyor merak etmiyor değilim.
ülkelerin içişlerine karışabilirsiniz ancak bunun için güçlü ve sorunsuz bir devlet olmanız gerekir. bu da ne yazık ki şu an türkiye için geçerli değildir.
başbakanın dış politika danışmanları rus dışişleri sözcülerinin "evi camdan olan başkasına taş atmasın" atasözünü zamanında bize hatırlatmalarını ve böylece çeçenistan'a karşı pkk kartını oynama tehdidini unutmuş olmalılar.
sen bugün, abd'nin yönettiği ya da yönetmediği ama sonuç olarak amerika lehinde gerçekleşen bir gelişmenin alkışçısı olursan yarın böyle bir eylem yapıldığı vakit başkalarına içişlerimize karışmayın deme hakkın olmaz.
ha başka ne vardır? açık bir samimiyetsizlik vardır. dış politikada vicdanların sesi olmaktan bahsedip libya'da olanlara ses çıkarmamak, sudan'ın el beşir'i ile kol kola girmek vardır icraatleri arasında r.t. erdoğan'ın. artık normal karşılıyoruz tabi bunları.
muz cumhuriyetinden farkmız kalmadı çünkü. ne tutarlı bir iç politika , ne tutarlı bir dış politika. neyse noktaladım.
el beşire, beşşar esada, kaddafiye, resmen hileli seçim yapan ahmedinejad gül gibi geçinen. akpnin gerçek kurucusu amerikaya ağzını açamayan aynı başbakandır.
recep tayyip erdoğan'dır evet. de sen hala kalkmış adamın kendi halkına yaptıklarından bahsediyorsun. sen kalkmış hala cumhuriyet mitinglerinde biz kaç kişiyiz diye soruyosun? sahi kaç kişiydiniz siz?
koskoca bi halkın özgür ifadesiyle seçtiği kockoca bı başbakanı ve o'na oy verenleri ötekileştirip, adamı benim başbakanım olamaz, kabul etmıyorum diye ayıran sensin! biz kaç kişiyiz diye soran ve her seferinde de karşıda olanların sayısı karşısında ezilen yine sensin!
siz az kişisiniz kardeşim. diğer partilerin toplam oyu bile bu adama gönül verenlerine erişmiyor. o yuzden bu hazımsızlık!
değil sizin oyunuz, bu adamın yaptıklarına hayalinizin erişmemesi de bu hazımsızlığı daha da arttırıyor. işte o yüzden bu tarz saçmalıklar peşindesiniz!
yadırgadıgın insanın halkı, o sese kulak veriyor! tıpkı o adamın halkının sesine kulak verdiği gibi. işte adam inanmıyacaksın ama sırf bu yüzden seviliyor.