Sözleşmenin süresi, yürürlüğe giriş tarihinden başlayarak, 20 yıl sürecektir. Bununla birlikte, sözleşmenin 1. maddesinde doğrulanan geçiş ve gidiş-geliş (ulaşım) özgürlüğü ilkesinin sonsuz bir süresi olacaktır.
20 Temmuz 1956'da sözleşmenin süresi bitmiş, sözleşmeyi imzalayan Devletler Montrö Boğazlar Sözleşmesi'ni değiştirmek için girişimlerde bulunmuşlar ancak başarılı olamamışlardır.
Sözleşme diye bişey yok gucun varsa yirtar atar yenisini Yazarsin.
Lozan barış anlaşmasında bogazlarda asker bulunduramiyorduk bogazlari ortak komisyon yonetiyordu. Sonra atatürk cikti sahneye ulkenin guclenmesiyle bogazlari aldı. Ve montrö ile boğazlar sözleşmesiyle boğazlar ve karadenize giren cikan savaş gemilerine sinirlama getirdi.
Atatürk 10 yilda böyle bi atilim yapmasina rağmen gecen 100 yilda hükümetler bogazlardn geçişte her gemiden para bile isteyemiyorlar.
Her 20 yılda taraflardan birinin 1 yıl önceden haber vermek koşuluyla önerilen konular da yeniden görüşülebilir, demiyorum ki kesin değiştirilir, sadece görüşme garantidir. Belirli bir son kullanım süresi yoktur.
Bak güzel yobaz kardeşim. Hakkında hiç birşey bilmeden bol keseden attığınız Ve başarısız gibi göstermeye çalıştığınız lozan antlaşması olmasaydı ne olacaktı? https://galeri.uludagsozluk.com/r/993791/+
Hah o işte lozan'ın yok saydığı sevr antlaşması ile türkiye'ye verilen bölgeyi gördün mü yobaz kardeş? Boğazları sana yedirmemişler bile. Lozan olmasaydı, boğazların olmayacaktı. Montrö antlaşmasının tarafı bile olamayacaktın.
Ayrıca def-i hacet uzvu yiyen ülkeler bu antlaşmayı yok sayabilir. Süresiz olması birşey ifade etmez. Kanımca, belli bir süresi olsaydı ve bitseydi; yeni antlaşmayla montrö'yü arardık. Elimize verirlerdi.
inanılmaz. vay arkadaş be.
ulan atatürk harbi büyük adammış.
öyle bir koymuş ki yıllar geçmiş acısını kimse çıkartamamış.
hala bır bır konuşuyorlar.
yok lozanın süresi.
yok montrönün süresi.
cumhuriyete de süre biçenler vardı.
ayık olun silkerler.
Kuzum açıp bir tarih kitabı okumamışlar gelip sürekli resmi tarih yalanı diye bir safsatayı ve zırvayı konuşup dururlar, arkadaş sözleşme ve antlaşmalar aksi belirtilmedikçe sonsuza kadar sürerler. Bi de gizli madde demiyorlar mı işte ona bitiyorum bakkal hilmi dayım bile biliyor o nasıl gizli madde! Onca yıllık tarihçiyim kusacam artık şunlardan, bunlar ege adalarını da lozan da kaybettik sanan Trablusgarp ve Balkan savaşlarını hiç okumamış cahillerdir, efenim.
Kuzum açıp bir tarih kitabı okumamışlar gelip sürekli resmi tarih yalanı diye bir safsatayı ve zırvayı konuşup dururlar, arkadaş sözleşme ve antlaşmalar aksi belirtilmedikçe sonsuza kadar sürerler. Bi de gizli madde demiyorlar mı işte ona bitiyorum bakkal hilmi dayım bile biliyor o nasıl gizli madde! Onca yıllık tarihçiyim kusacam artık şunlardan, bunlar ege adalarını da lozan da kaybettik sanan Trablusgarp ve Balkan savaşlarını hiç okumamış cahillerdir, efenim.
imzalayanların; Bulgaristan, Fransa, Yunanistan japonya, Romanya, Yugoslavya, türkiye, Birleşik Krallık ve SSCB olan antlaşmadır.
Benim anlamadığım sscb 1991, Yugoslavya ise 1992 de lağvedildi. Ona rağmen bu antlaşmanın halen yürürlükte olması saçma değil mi? 1991 de sscb dağıldığında Türkiye tek taraflı antlaşmayı bozamaz mıydı?
