Çok ama çok kötü bir firma. Genellikle hükümete yakınlıklarıyla bilinem bir insan kaynakları oluşumudur. Kongrelere, fuarlara köle tayin ederler. Bu köleler de öğrencilerdir. it gibi çalıştırırlar, sabahtan akşama kadar. Günlük verdikleri para 50-55 lira gibi rezil paradır. Halbuki 90-100 lira arası vermeleri gerekir.
Böylesine rezil bir firma daha olamaz. Hem günde 10-12 saat çalışacaksın hem de şaka gibi günlük 55 TL ücret verecek. Hem de takım elbise, siyah ceket, siyah ayakkabı vs. kendimiz getirecekmişiz. Bu da yetmezmiş gibi kişisel bilgilerimizi dolandırıcılara vermişler ya da kendileri öyle. Buraya iş başvurusu yaptığımın ertesi günü, Mystaff'tan olduğunu söyleyen bir numara aradı ve iş başvuru formumda bazı bilgilerin eksik olduğunu söyleyerek; anne adı, baba adı ve diğer kimlik bilgi detaylarımı almak istedi. Uyarıyorum! Bu firma ile iş yaparken 2 kere düşünün.
2.5 haftadır bünyelerinde çalışıyorum, her ne kadar zorunluluktan başlasam da bahsedildiği kadar beter olmayan, hatta beter olmayan bir firma.
genel olarak gözlemlerim şu şekilde;
dil bu firma için çok önemli, özellikle ingilizce, bunun harici dış görüşünüz de alacağınız işlerde önemli bir faktör yani eliniz ayağınız düzgünse, verdikleri iş de buna oranla iyi veya kötü diyebiliriz. dil bilen bir kişi masa başı bir iş alıp minimum 3 maksimum 12 saat çalışırken, konuşması bozuk ve kendi dili hariç dil bilmeyen bir kişiye depoda getir götür türevi, girişi çıkışı belli olmayan bir iş yıkarlar.
türkiye'nin en büyük firması diyebiliriz alanında, fakat çalışanlarına gün üzerinden aylık para verir ki bu da girişte 55-70 arası değişir, ilerideki zamanlarda işlerine yarayacağınız kanaatine varırsalar bu fiyat elbette artacaktır.
koordinasyon konusunda ise çok zayıflar, birbirlerinden bihaber olmalarına rağmen şans mıdır yoksa tecrübe mi bir şekilde o işin üstesinden geliyorlar.
sürekli değildir, binlerce kayıtlı dönemsel üyesi vardır, kayıt dediysek işe başvuranları bekletiyorlar, ihtiyaç duyulursa bir gece ansızın arayıp "x bey merhaba ben mystaff'tan z, yarın şu saatte şurada, şöyle bir iş var. gelmek ister misiniz?" diyorlar.
günde 3 öğün yemek veriyoruz demişlerdi, fakat 7 saat çalıştığımdan mıdır yoksa boş bir vaat midir bilemiyorum çalıştığım yerde bir öğün yiyorum. dediğim gibi ben mecburiyetten çalışıyorum, daha iyi işler mutlaka var ama ben öyle kabul edilemeyecek bir yamuk göremedim, verdikleri işler gayet kaliteli, yaşımın genç olmasından mütevellit kısa sürede birçok farklı ortama girip, değişik faaliyetlerde bulunmanın da tecrübe olduğunu varsayıp kendimi masumane bir biçimde kandırıyorum.
bu parayı vermiyorlar konusuna gelince de, şöyle saçma bulduğum bir kuralları var; işe girdikten sonraki 30 iş gününün ardından gelen ilk cumartesi günü, Levent'de bulunan şirkete ait binadan parayı elle alıyorsunuz. yani bir ayı geçkin bir süreden sonra paranızı ancak alıyorsunuz, gözlem dediysek hepsi bizim değil, birazı da ekip arkadaşlarından duyduklarımız.
şimdi niye yazdım ben bu kadar, şu yüzden; önce ulu, sonra ekşi'de okudum, baya gömmüşler buna rağmen başvurdum dikilmeyi göze alarak gittim yani, yine tecrübe olur diyerek avuttum kendimi. şimdi benim gibi sözlükten okuyacak kişilere en azından fikir vermiş olurum birinci kaynaktan diyerek bu dizeleri hatıratıma geçiriyorum.
gittiğim ilk ve tek işlerinde, beni 14 saat çalıştıran ve karşılığında yalnızca 45tl veren firma. aklıma her geldiğinde yöneticilerine teker teker küfür ediyorum. bunca öğrencinin maddi sıkıntısı üzerinden para kazandıkları için umarım en kısa zamanda batarlar.
idari kesimin kellikten midir bilinmez kompleksleri olan, üç kuruş paraya talim ettirmeye çalışan, genellikle üslubu sıkıntılı insanların toplandığı sözüm ona firma. #mystaffsucks