orjinali olan (bkz: yeopgijeogin geunyeo) filmini izlememiş sinemaseverlerin beğeneceği, ancak orjinal versiyonunu izlemiş* kişilerin yavan bir taklit olarak değerlendirdiği american remake* yapımıdır.
mükemmel bir film az önce seyrettiğim ve ilk kez bu tarz bir film de ağladığımı ifade etmek istiyorum.
elisha cuthbert , jesse bradford un muhteşem oyunculuğu ile beni benden alan film. bende öyle bir aşk istiyorum lan diye kendi kendime yakındığım film.
hüznü saf, elle tutulur. aşk, teselli, sahiplenme, geçmişte takılmışken gelecekten gelene ihtiyaç duyma, yaraların sarılması için zamanın gerekliliği.. hayatı oyun gibi yaşayan, yaralı, içi hüzünle doluyken sürekli neşeli görünmeye çalışan esas kızın, Ji-hyun Jun'un; önceleri sadece yaralarını sarmak, onu iyileştirmek için gelmişken, sonraları ona aşık olan, kalmak için elinden geleni yapan ama nazik ve farklı bir vedayla ayrılınan adamla, Kyun-woo ile olan garip ve sıcak hikayesini anlatan bir film. *.
--quotes--
- neşeli görünmek için hep zorluyor. ama onu böyle seviyorum. onu tanıyorum. mutlu taklidi yapıyor ama içi tamamen hüzünle kaplı.
- Kyun-woo! duyuyor musun? gerçekten.. elimde değil. Kyun-woo! üzgünüm.. yapamıyorum. değiştiğimi sandım ama ben hala çaresiz küçük bir kızım. Kyun-woo! özür dilerim..
-sanırım sen gelecekte yaşıyorsun, bense geçmişte kalmışım.
--quotes--
uzunluğuna bakmaksızın bir solukta izlediğim müthiş kore filmi. öyle ki en kisa zamanda bir kez daha izlemek istiyorum. bu filmi izlediğim için kendimi çok şanslı sayıyorum. gerçekten bir başyapıt. büyük iş başarmış koreliler.
kore yapımını izleyip de beğenmeyenler bir daha türü romantik komedi olan herhangi bir film izlemesinler dedirten harika bir filmdir. başroldeki arkadaşların oyunculukları abartılı gelse de konuştukları lisanın vermiş olduğu sevimlilikle kendilerine hayran bırakmışlardır. defalarca izlenesidir.
hollywood tarafından kopyası yapılan duygusal, komedi filmidir. güney koreli bir başyapıttır. bu filmden sonra yapılan fakat olay kronolojisi olarak bu filmden daha önce gerçekleşen windstruck filmi de kesinlikle izlenmelidir.
son derece etkileyeci olduğu kadar komik bir filmdir.
ne olursa olsun izlenmelidir. başrolde ki kızın adının olmaması çok entrasandır ve de üst üste gelen tesadüfleri ile tam on ikiden vuruyordur. kader için ilginç bir tanımı vardır.
--spoiler--
kader: sevdiğini için tesadüflerden köprü inşaa etmektir.
--spoiler--
şimdi hanım kızımız bizim çocukla ilk tanıştığında sevgilisinin ölümünün 1. yılıdır.
bizim çocuk o gün annesiyle konuşur ve annesi "teyzene git nerdeyse onu bir senedir görmedin" der.
sonra ilerleyen sahnelerde hanım kızımız mektubunda ölen sevgilisinin annesini sıklıkla ziyaret ettiğini söyler. burada * deniz kenarında arkası dönük saçları kısa toplu ve tırnakları beyaz ojeli bi kadının * yanındadır.
bizim çocukla hanım kızımızın aşkı sırasında, teyze bizim çocuğu hanım kızla tanıştırmanın peşindedir. Ama bizim çocuk hiç oralı olmaz devamlı kaçar çünkü zaten sevdiği vardır.
filmin sonunda teyzenin elleri beyaz ojelidir saçları küttür. ve bizim hanım kızımızla oğluna çok benzettiği, bizim çocuğu tanıştırır.
buraya kadar benim algıladığım: teyze, hanım kızın ölen sevgilisinin annesidir ve onu da ordan tanıyordur kızı çok sevdiği için ve bizim çocuğu oğluna benzettiğinden ikisinin arasını yapmaya çalışıyordur.
gerçek anlamda ağzıma sıçmış film*. utanmasam ağlayacaktım, evet ağlayacaktım yazar dostlarım. insanı güldüren hem de duygu manyağı yapan bir film bu. kesinlikle kore versiyonu izlenmeli.
filmin kore versiyonu enfestir tadindan yenmez. holywood versiyonunu ise elisha'ya ragmen begenmedim. belki de orjinalinin beklentileri fazlasiyla karsilamasindan olabilir.
biri güney kore ve diğeri hollywood olmak üzere iki versiyonu olan filmdir.
Film her ne kadar başından sonunu biraz belli etsede filmin bütün espirisi mektup olayında ve ilk izlenilen versiyonda olayı çözdükten sonra diğer versiyonu izlemenin bir anlamı kalmıyor sonuç olarak her ikisi de izlenilmiş ise ilk izleniler diğerine oranla daha güzel gelmektedir*.
kore versiyonu çok daha içten ve duygusaldır. amerikan versiyonunda ise özellikle metro sahnesinde çalan şarkının da etksiyle o anlar romantik bir klip etkisi yaratmıştır. ama kabul edilmelidir ki güney kore her türlü çakar. ayrıca canon in d major adlı eserin filmde uyarlanan değişik değişik versiyonları da harikaydı.
amerikan versiyonunda metro sahnesinde çalan şarkı için;
Aşmış filmdir. Şimdi neden aşmış filmdir? Evet iddiaları sıralıyoruz:
1) Hollywood Filmlerinde beynimize öyle bir empoze edilmişki, cinselliğin aşk filmlerinde şart olduğunu düşünüyoruz.
2) Uçuk olan, mantık dışı olan hiçbir şey yok. Şimdi içinizden geçiyordur: " abicim bu kadar da tesadüf olmaz ki" diye geri dönüp hollywood filmlerine bakıyoruz o zaman bebişim.
Gerçekten harükülade bir film, insanın içini ısıtıyor, hiç bitmesin deniyor. Tek bir öpüşme sahnesi bile yok. Ancak nasıl oluyor ki böyle başarılı bir film çekilebiliyor. Nasıl da size soluksuz izletiyor kendini film değil mi? Tek kelimeyle doyamıyorsunuz. Bu koreliler gerçekten sinemada harikalar yartıyor. Beni derinden etkileyen hatta ağlatan bir filmdir. Spoiler vermiyorum efenim. Merak eden izlesin.
hollywood versiyonu boktan olan film. ama orijinali bir kasım akşamı izlenirse oldukça güzel olur. filmin sevilmesindeki bir etken de türk filmi gibi olması galiba. spoiler vermek gibi olmasın sonunu izleyince harbiden türk filmi gibi dersiniz. gerçi öyle psikopat bi hatun bulsam ne yaparım bilemiyorum.
romantik komedi dalında izlediğim en güzel filmlerden biri, erkeğin tripleri ve şebeklikleri gülmekten kırıp geçirirken, damara bağlayan sahneler de yatsınamaz güzelliktedir. gerçek bir hikayeden esinlenilmesi de, filmin unutulmazlar arasına girmesine katkısı vardır. bahsettiğim film 2001 kore yapımı olan filmdir, hollywood versiyonunu izlemem, sevemem de.
2001 yapımı orjinal adı yeopgijeogin geunyeo olan Kore filmidir. En önemli özelligi ise, hollywoodun sık karşılaştıgımız, mutlu sonla biten romantik komedilere benzer senaryoya sahip olmasına ragmen izleyici tamamen farklı hislere insanı sürüklemesi. Belki filmdeki aşkın masum ve cinsellik barındırması veya karakterlerin içimizden biri gibi sade hayata sahip olması idi.
iyi oyunculuktan başka olumlu birşey bulamadığım film. yorumları okudukça "ya benim göremediğim neyi gördünüz" diye delirdiğim film. henüz film hakkında 1 tanecik bile olumsuz yorum bulamadım. Truman show sendromu yaşıyorum. *