her iki versiyonunu da izlemiş olmakla beraber ikisine de bayılmış bulunmaktayım. orjinali de çakması da izlenir. mektup gömdükleri ağaç varya o ağaç... öyle işte.
orjinal(koreli) olanı izlediğim en güzel aşk filmlerden biridir. kader olgusunu muhteşem şekilde işler. hayatı içimizdeki sese bırakıp yaşamamız gerektiğini öğütler.
amerikan versiyonunun çok kötü olduğu söylenir izlemedim ama. kötü yorumlar muhtemelen amerikan versiyonunu izlemiş olanlardan gelmiştir.
izlemek isteyen mutlaka orjinal olanı izlesin.
gerçekten çok güzel bir güney kore yapımı. romantik-komedi izlemem bu filmi de arkadaşın attığı filmler arasında görmüştüm. "bu ne ya" deyip açmazdım nedense ama silmeye de üşeniyordum. bir gün sen bunu aç yine yanlışlıkla* bi baktım film direk başladı giriş miriş yok "bu nasıl bişi lan" dedim kız metroda sallanıyo kendinden geçmiş falan bide korece konuşuyorlar dikkat çekti 2 dk daha baktım derken 2 saat olmuş filmin sonu gelmiş ve ağzımdan "oha ne kadan güzelmiş len" cümlesi dökülüvermişir, bir duygu seli söz konusudur o an efendim. bu türde bundan daha iyisi çekilemez herhalde.
çevremdeki baskıya dayanamayıp izledim. görüp görebileceğim en berbat film olduğunu farkettim. ergen filmi. cümlelerim karıştı o derece algımı bozdu bu film. bu filmi yapanında, izleyeninde, izlettireninde...
dün can sıkıntısından hollywood versiyonunu izlediğim ama aşka ve tesadüflere inancım kalmadığı için sıkıldığım ve beğenmediğim film.
aynı şey neredeyse tüm romantik komedilerde geçerli ama bu çok zorlama geldi bana.
hiç bir erkek sarhoş ve baygın bir kızla o kadar ilgilenmez hadi ilgilendi diyelim yatağa atmadan durmaz. hadi yatağa atmadı diyelim yatağa atmak için çabalamadan durmaz.
zaten bir süre sonra yemişim tesadüfünü diye söylenip gerilim filmi açtım.
izlemek zaman israfı olan filmdir. 2001 yapımını bilmem etmem ama dün gece saatlerimizi verdiğimiz 2008 yapımı versiyon için; konu, oyuncular berbat, tek güzel olan parkın görüntüleriydi.
güney kore filmlerini takip etme nedenim olan film. amerikan yapımı kopya ile resmen saygısızlık yapıldığını düşünmekteyim. kesinlikle kore versiyonunu izlemeniz tavsiyemdir.
bir insanın hayatı boyunca izleyebileceği en güzel filmlerden biri. kore sinemasına hayranlık duymanızı sağlayacak kadar kaliteli ve özgün bir senaryoya sahip. ölmeden önce izlenecek filmler arasında üst sıralardadır her zaman.
türkçeye 'küstah kız arkadaşım' olarak çevrilmiş romantik bir aşk filmi..
kolej öğrencisi kyun-woo(tae-hyun cha)bir akşam eve dönüşünde metroda çok güzel ama bir o kadar da sarhoş bir kıza(ji-hyun jun) rastlar. kız metro hattının kenarında ayakta zor durmaktadır ve kyun-woo onu trenin önüne düşmekten kurtarır. bindikleri trende kız baygın düşmeden önce en son kyun-woo'a laf attığı için yolcular onun kız arkadaşı olduğunu düşünürler. yolcuların suçlayıcı bakışları üzerine kyun-woo kızın sorumluluğunu almak ve onu bir motele kadar taşımak zorunda kalır
buraya o kadar çok şeyler yazmak isterdim ama imkansız. bir aşk filmi ama bildiğimiz amerikan tarzı bi aşk filmi değil. cinsellik yok. öpüşmediler bile. her istediğinin olmasını isteyen bi kız ve 'seven ne yapmaz' modundaki delikanlı. 10 kuralı saydığında kızın delikanlının onun için neler yaptığını görmesi çok manidar. aşk köprüyü kurmaktır asi ceylan. * he son olarak aşk tesadüfleri sever. *
benim nazarımda bu filmin adı asi ceylanımdır.
iki ayrı yapımı olan, senaryosu bir türk senaryosu kadar sıradan ve tanıdık olan ama yine de duygulandıran hoş bir yapıttır. kore ve hollywood yapımı olarak iki kez ayrı ayrı çekilmiş. insanlar ısrarla kore yapımını izlemelisiniz diye vurgu yapmış olmalarına rağmen ben hollywood yapımını izledim. ve evet, duygulandım. çünkü bazı noktalara değinerek gün yüzüne çıkarmış bazı hisleri. güzel de olmuş. bebek gibi bir film diyebilirim. diğer bebek gibi tanımlaması yaptığım film için; (bkz: amelie)
geçmişinde yaşayan insanların yaralarına merhem olması için izlenmesi şart diye düşünüyorum. ayrıca çok da eğlenceli bir film.
--spoiler--
birbirimizi görmememiz için sebeplerimiz var;
birincisi; fiziksel tehlike
ikincisi; kırık bir kalbin kalıntıları
üçüncüsü; kariyere yapılmış sabotaj
dördüncüsü; o hastanelik olabilecek kadar deli
beşincisi; görünüşe göre acı çektiğimi görmekten hoşlanıyor
altıncısı; kocaman bir bavul büyüklüğünde olan duygusal yük
yedincisi; onu daha öpmedim bile
sekizincisi; hayatımı mahvediyor
peki görüşmeye devam etme sebeplerin;
ona aşık oldum
--spoiler--
--spoiler--
kaderini şekillendirmenin kaderin olduğunu düşünmelisin.
--spoiler--
kore filmlerine ön yargımı kıran filmdir. finaliyle bir hayli şaşırtmış vay anasını dedirtmiştir. ben romantik komedi izlemem lan ne o ibne gibi aşk filmi mi izliycem diyen delikanlı kardeşlerimizi bile derinden sarsacağını düşündüğüm yapıttır.
holivud versiyonunu bilemeyeceğim de kore versiyonu cidden harikadır. holivud'un komedi filmleri bile bu kadar güldürmemişti. tabi oyuncuların sempatikliğinin bunda katkısı büyük. özellikle trende kız öğürdükçe esas çocuğun da onunla beraber öğürmesi olayına bittim. bu arada esas kızın babası rolündeki adam secret garden da müdür park olarak karşımıza çıkmıştır. yaklaşık 2.5 saat sürüyor sanırsam film. ama bu süre içinde hiç ama hiç sıkmıyor. bitince üzülüyorsunuz bile. holivud mars'da ya da ayda bile film çekebilir ama asla bu kadar duyguları güzel anlatan bir film çekemez.