1991 yapımı, yönetmenliğini gus van sant' ın yaptığı sarsıcı film. başrollerinde river phoenix ve keanu reeves' e yer veren film, sokaklarda yatıp kalkan ve evlerinden uzak düşmüş iki gencin yaşam mücadelesini ve dostluğunu konu almaktadır.
shakespeare ve jean genetyi birleştirmiş film. herhalde ikisi oturup bir senaryo yazsalardı o senaryo bu senaryo olurdu. nitekim hikayenin bir bölümü shakespeare'in iv.henry'sinden esinlenilmiştir. ama tüm bu teatral yapı jean genet'nin yeraltı kültürüyle birleştirilmiş biçimde çirkinlikleri güzelleştiren bir anlatımla filmde yer almıştır ki bu da gus van sant'ın sanatının ustalarından olduğunun aşikar kanıtıdır.
gus van sant ın muhteşem filmi. her izleyişte river phoenix in ölümü üzer sonra gerçekten öldüğünü hatırlayınca gene üzer, akla genç yaşta yitip gidenleri getirir, tekrar üzer, depresyona sokar.
çoluk çocuk oturup izlenecek film değildir. aslında eve sokulacak film değilmiş ama promosyon dvd reyonunda 5 liraya görünce dayanamayıp almıştım. bir de kapağında keanu reeves'i görünce.
karı koca birbirimizden utandık varın gerisini siz düşünün.
ulan keanu ben de seni delikanlı adam sanırdım nasıl o heriflerle öyle... neyse.
Her izlediğimde genç yaşta ölen River Phoenix'e daha çok üzüldüğüm filmdir. Kanımca erken yaşta ölmemiş olsa Johnny Depp ayarında bi aktör olacığını düşündüğüm kişidir. Ayrıca Gus van sant'ın en önemli filmerinden biridir. Kimilerine göre Gus van sant'ın 'sinemasını' en iyi anlatan filmdir.
river phoenix' in muhteşem performansı ile şekillenen, hem bir anlamda yol filmi hem de henry iv. adaptasyonu olan 1991 yapımı gus van sant filmi. berduşların birbirleriyle şakalaşıp polisten kaçtıkları teatral sahnelerde henry iv' den repliklere yer verilir. keanu reeves' in kariyerinin başındaki filmlerinden sayılır.sıradışı ama samimi bir film. müteveffa river phoenix' in narkolepsi sahneleri ve rüya sekansları, yol sahneleri ve coşkunluk anları, erkek fahişelerin itirafları ve x jenerasyonu izleği ile güzel yapım. izleyiniz..
sevgilimi çok özleyip de göremediğim zamanlarda, onu görmüş gibi olurum diyerek can havliyle keanu reeves filmlerine sarılan bir manyak olarak, elimde sevgilimin kokusunun olduğu tişörtle beraber izlediğim film.
şimdi vay efendim bilinçaltımıza iyice işlesin diye mi sevişme sahnelerinde foroğraf kareleri kullandılar yok sansüre girmesin diye mi böyle yaptılar yok efektleriydi yok uzun yol ile hayat göndermeleriydi, gay yönetmenin her zamanki cesurluğuydu şapşikliğiydi dürtüleriydi falan ben böyle laf kalabalıklarından hiç hoşlanmıyorum.
bir film ağır psikoloji içerir, felsefe vs içerir böyle konulara girersin filmden 1500 anlam çıkarırsın eyvallah. lakin entel gözükeceğim diye de her şeyin ortada olduğu bir filme abartı anlamlar yükleyeceğim diye uğraşmazsın. açık konuşayım keanu ve rich in oyunculukları olmasa salatalık gibi film. salatalığı da severim gerçi ama, bu tarz filmleri oyuncu bulduktan sonra en vasat gay bile çekebilir bence.
ben zaten bu Gus Van Sant abinin olayını anlamış değilim. bi insan gay diye illa hep aynı tarz filmi mi çeker arkadaş. hadi bi mesajı falan olsa onu da anlıcam, biz gaylere çok haşin davranıyolar gibilerinden, hayır neyin derdinde olduğu da belli değil. neyse zaten keanu yu da 2 erkekle seks yaparken gördük. ne yapalım yani iyi bok etmiş filmi çeken. aferin.