sting versiyonunu leaving las vegas' ta da duyabileceğimiz hüzünlü bir jazz klasiği. mihirim nerde artık böyle içten sözler diyebileceğiniz türden. sonbaharda düşen yeni bir yaprak gibi bazen de sevgilinin arkasından kapanan bir kapı gibi ürpertir adamı. sonra ben' * in niye bu kadar içtiğini iki kadeh eşliğinde düşünür sonunda adama hak verirsiniz.
müthiş söylenmiş bir chet baker versiyonu da mevcut olan parçadır.
ilgili link:
sözleri:
The very thought of you makes
My heart sing
Like an April breeze
On the wings of spring
And you appear in all your splendor
My one and only love
The shadows fall
And spread their mystic charms
In the hush of night
While you're in my arms
I feel your lips so warm and tender
My one and only love
The touch of your hand is like heaven
A heaven that I've never known
The blush on your cheek
Whenever I speak
Tells me that you are my own
You fill my eager heart with
Such desire
Every kiss you give
Sets my soul on fire
I give myself in sweet surrender
My one and only love
The blush on your cheek
Whenever I speak
Tells me that you are my own
You fill my eager heart with
Such desire
Every kiss you give
Sets my soul on fire
I give myself in sweet surrender
My one and only love
Sırf "sen" düşüncesi kalbime şarkı söylettiriyor;
Baharın kanatlarındaki Nisan meltemi gibi.
Ve sen tüm o ihtişamınla beliriveriyorsun, benim tek ve yegâne aşkım
Gölgeler düşer ve gizemli cazibelerini yayar;
Gecenin sessizliğinde, sen kollarımda iken.
Dudaklarını hissediyorum çok ılık ve yumuşak, benim tek ve yegane aşkım
Arzunla hevesli kalbimi dolduruyorsun,
Verdiğin her öpücük ruhumu ateşe veriyor,
Kendimi tatlı bir teslimiyete bırakıyorum, benim tek ve yegâne aşkım.
Ellerinin dokunuşu cennet gibi, o cennet ki asla bilmediğim.
Konuştuğumda yanaklarındaki kızarmışlık bana diyor ki sen benimsin,
Arzunla hevesli kalbimi dolduruyorsun, verdiğin her öpücük ruhumu ateşe veriyor,
Kendimi tatlı bir teslimiyete bırakıyorum, benim tek ve yegâne aşkım.