film gerçekten güzel ve etkileyici ama nedense bilinçaltında ekberşah izleri taşıyor. hintliler unutamamışlar ekberşahı. life of pi de de bu gayretkeşliği gördüm. bilmeyenler için ekberşah hindistanda bütün dinleri birleştirmeye çalışmıştı. sarayında mecusilerin ateşinden bile yaktırmıştı ve peygamberliğini ilan etmişti.
çoğu yerde yapılan yorumlara bakılarak izlenmemesi gereken filmdir. sadece izleyin. forrest gump çakması falan diyorlar ama aradaki farkı filmi izleyince anlayabileceksiniz.
forrest gump tadında fakat ondan daha gerçek ve sağlam bir yapıt. bu film için kült ya da başyapıt tabirleri yetersiz. Kesinlikle müzelik! Filmkopat biri olarak şu güne kadar izlediğim en iyi 5 film arasına kafadan giriş yapacak kapasiteye, senaryoya ve oyunculuklara sahip. Hani bazı filmler vardır ya izledikten sonra ''tüh keşke daha sonra izleseydim'' ya da bitmemesi için 20 dakika da bir durdurup sigara molası verdiğiniz, işte tam da böyle bir film..
slumdog millionaire ve 3 idiots dan sonra bu film, artık hint sinemasının önünde saygı ile egilmemiz gerektigini gösteriyor bize.
öncelikle shah rukh han oyunculuğuyla nirvanaya ulaşmış bu filmde. kajol isimli bayan ise salma hayek'e benzerliğiyle gönülleri fethetti.
filmin içeriğiyle ilgili konuşmak gerekirse 11 eylül sonrası müslümanlara karşı uygulanan baskıya bir tepki olarak çekilen film bence mesajı en mükemmel şekilde vermiştir ki akıllara müslümanların masumiyeti zımbırtısına gösterilen tepki gelmiştir. demem o ki hakiki bir müslümanın bu tarz provokasyonlara karşı tepkisi böyle filmler çekerek dinini doğru anlatmaya çalışmak olmalıdır ki malesef çağrıdan sonra çok etkili film çekilmemiştir.
her ne kadar biraz fazla parlatılmışsa da-kabul edelim ki rizvan gibi olan müslüman sayısı pek fazla değil- müslümanlara da bazı dersler verdiğini düşünüyorum. otobüs yolculuğu esnasında molada namaz kılmak isteyen rizvanın yol arkadaşına söylediklerini bu yönde algılamak gerekir. dahası filmin başlarında rizvanın annesinin hindu ve müslümanlar arasındaki farkı çizerek göstermesi tam bir ters köşeye yatırma oldu benim için. ve o sahne tüm filmin özeti, ya da tüm dünyaya verilmesi gereken mesaj olarak nitelendirilebilir.
shahrukh khan'ın izlediğim ilk filmi olarak bende gayet iyi bir başlangıç yaptığımı düşündüren film. Kesinlikle müthiş bir oyunculuk sergilemiş khan ve onu aşk filmleri dışında görmek insanda güzel bir duygu uyandırıyor. Kajol ise her zamanki gibi çok güzeldi. Filmin bir özelliği de yurtdışında en çok bilinen ( slumdog millionaire dışında. Zaten o hint yapımı değil ingiliz yapımı olduğu için onu saymıyorum.) hint filmidir. Zannedersem azerbaycan televizyonları tarafından ara sıra gösterilmektedir. Hatta denk geldiğim bir tanesinde ''menim namım khan'dır.'' diye bir isimle çevirmişlerdi. Türkiye'de de gösterilmesi çok yerinde bir hareket olacakken, bizim televizyonlarımız hala katil arılar tarzı saçmasapan filmleri senelerdir kakalamakta ısrarcılar.
Ayrıca Karan Johar'ın -çoğu sahnesinde- baymayan tek filmidir diyebilirim.
(bkz: kabhi alvida naa kehna)
(bkz: kabhi khushi kabhie gham)
(bkz: kuch kuch hota hai)
dün akşam tesadüf eseri izlediğim film. hayatımda gördüğüm en başarılı hint filmi. iki buçuk saat gibi uzun bir süreyi kapsasa da izlemeye değer. son olarak ;
