asya yapımı dizilere karşı oluşmuş ön yargıyı kırmayı sağlayan dizilerden biri. öncelikle şuna değineyim. kore dizilerinden hiç hazzetmez ve gereksiz bulurdum. ta ki içlerinden belli güzel dizileri fark edene kadar ki bu da o dizilerden biri oldu.
buradan sonrasında küçüklü büyüklü spoilerlar görebilirsiniz aman dikkat.
gelelim dizinin türüne sadece fantastik dersem olmayacak sadece romatik komedi de değil. aslına bakarsak fantastik, romantik komedi ve biraz da dramı barındırıyor. insan psikolojisi bazı yerlerde çok güzel ele alınmış. kore tarihinde efsane olan gumiho günümüzle çok güzel bir uyum içinde gösterilmiş. dizideki bazı replikler ve söyleniş tarzları ağızlara atkılacak cinsten.
ost'lere gelirsek, bu diziyi izleyen herkes bir yerlerde "dubıdubıduraffa" demitir. ve karakter şarkıları gerçekten tam oturmuş. özellikle cin öğretmen ortaya çıktığında çalan müzik bir harika.
başka bir kadroyla bu dizi çekilseydi nasıl olurdu bilmiyorum ama oyuncular karakterlerle çok güzel uyum sağlamışlar.
diziyi izleyecekler için şunu da diyebilirim ki favro çiftlerinizden biri yönetmen ve hala olacak. yani çifte çift edineceksiniz dizide.
ha bir de bir de yine bir deniz kızı furyası daha göreceksiniz. deniz kızı deniz kızı olalı bu kadar diziye konu olmamıtır.
diğer deniz kızı temaları için ise
(bkz: flowrr boy and ramyun shop)
(bkz: secret garden)
(bkz: boys over flowers)
oyuncuların samimiliğinden mi yoksa tüm Asyalıların samimiliğinden kaynaklanıyor bilmiyorum, ama çok sevecen bir diziydi. ayrıca soundtrackleride çok çok iyiydi. (bkz: dubi rubi ru raffa)!
o değilde öyle tatlı bir kızı (bkz: shin min ah) dünyanın en tatlı ve çekici homini gırtlağı yapmaları ayrıca takdire şayan.
kore'nin dokuz kuyruklu tilki efsanesini konu alan dizi, koca bulamadığı için bir portre içine tilki olarak hapsedilen kızın yüzyıllar sonra tablodan kaçarak insan olma mücadelesine girişmesini konu ediyor. komedisi bol ancak yer yer gözleri nemlendiren dramasıyla gerçekten takdiri hak eden bir yapım. oyuncuların kalitesi ise filmi izlenir kılıyor.
esas oğlan Cha Dae-woong: aksiyon filmleri tutkunu ve iyi bir oyuncu olmaya çalışan genç Dae-woong başına bela olarak gelen gumiho sayesinde hayatını düzene sokar, belli başlı hedefler edinir. çocukluğundan beri baş edilmez bir haylaz olduğu için, gumiho ile başlayan değişimi çevresini hayrete düşürür. gumiho sırrının yavaş yavaş ortaya çıkmasıyla, aşkına sahip çıkmak için esaslı bir mücadeleye girişir. oldukça şirin bir yüz yapısı da vardır.
gumiho: shin min ah'ı bu karakter için seçmekle gerçekten çok iyi bir iş yapmışlar. yüzyıllar öncesinin güzeller güzeli gumiho'su yaşadığı şehirde tüm erkeklerin hayranlığını kazanır. ancak kadınlar kocaları ve babaları bu hayranlıktan vazgeçsinler diye gumiho'nun insan ciğeri yiyen bir canavar olduğu dedikodusunu yayarlar. büyükanne samshin ise bir koca bulamazsa gumiho'yu tilkiye çevirip tabloya hapsedeceğini söyler. sonuçta gumiho kocasız kalır ve yüzyıllarca tapınaktaki tabloda hapsolur. bizim esas oğlan cha dae-woong'un tapınaktaki varlığını fırsat bilen gumiho onu korkutarak tablodan çıkması için yardım ister ve tablodan kaçmayı başarır. ancak bu defa yüzyıllar sonrasının kore'si gerçeği ile karşılaşan gumiho başlangıçta hayata adapte olabilmek için bizim esas oğlanı kullanır ancak zamanla ona sırılsıklam aşık olur. sürekli inek eti yemeyi seven gumiho'nun tilkilikten insanlığa geçiş sürecinde inanılmaz olaylar yaşanır.
park dong ju: gumiho'dan daha yaşlı bir tarihi kişiliktir. kökeni insan değildir. gumiho'nun tablodan kaçışı ile onun peşine düşer. yüzyıllar önce ölen sevgilisine benzediği için ona aşık olur. ancak son derece sabırlıdır. yüz gün içinde insan olabilmesi için gumiho'ya direktifler verir. ancak bu sürede gumiho'nun dae-woong'dan ayrılması için elinden geleni yapar. sonuçta ne mi olur? dong ju'nun asla güvenmediği insanoğlu ona esaslı bir ders verir. dizinin sonlarına doğru bu elemana her türlü sövüşte bulundum.
eun hye jin: güzel kızdır. dae-woong vaktiyle bunun peşinden epey koşmuştur ancak kız artist (gerçekten oyuncu) olduğu için buna yüz vermez. babası doktordur. zengindir. gumiho ortaya çıkınca peşindeki dae-woong'u kaybetmemek için bu sefer bu kız esas oğlanın peşinde düşer. tam bir "kaçan kovalanır" insanıdır. gumiho'nun insan olma sürecini sabote etmek için elinden geleni yapar ve hatta dong ju ile ortaklık bile kurar. buna da çok sövdüm. ancak son iki bölümde acımaya başladım.
yönetmen ban: bu adam tam bir türk delikanlısıdır. aksiyon filmlerinin unutulmaz yönetmeni ban, üzerindeki kara paltosu ve hiç çıkarmadığı güneş gözlüğüyle tam bir efsanedir. hayatını da aynen filmler gibi yaşamayı tercih eder. bir kaza sonucu tanıştığı cha min sook'a deli gibi aşık olur. onu her haliyle kabul eder. ancak onun bu aşkı yaşayış biçimi, bizim kan içip kızılcık şerbeti kusan anadolu delikanlısı gibidir. baba adamdır.
cha min sook: esas oğlanın halasıdır. evde kalmıştır ta ki yönetmen ban ile tanışana kadar. gayet sevimli bir karakter. ihtiras ve entrika nedir bilmez.
esas oğlanın arkadaşları ise dostluğun nasıl olması gerektiğinin en güzel ifadeleridir.
Bizim türk yapımcılar olsa ilk sahneden herkesi yatağa koyardı. saçma salak seks sahneleriyle diziyi sürdürmeye çalışırdı. biraz örnek almak için kore dizilerini takip etmek gerekir.
Bir arkadaş tavsiyesiyle önyargıyla başladığım ama zamanla içine çeken bir dizi. Japon hayranlığımdan dolayı uzak doğuya büyük sempati beslesemde Kore dizileri hep saçma gelmişti bana. Kıramadığım bir arkadaşım bu diziyi önerdiğinde, bir iki bölüm izler sevmedim der geçistiririm demiştim. ama 2 günde diziyi bitirdim. Diziye gelecek olursak boş zamanınız varsa eğlenceli ve kendini izleyecek bir dizidir. karakterler iyi, senaryo iyi daha ne olsun.
arşivimde bir hayli beklettikten sonra, izleme şerefine nail olduğum en güzel kore dizilerinden biri. bitirince çok hayıflandım, neden daha önce izlemedim diye üzüldüm. yeni bitirince dumanı üzerinde taze bir yorum yapmak gerekir diye, hemen duygularımı yazmak istiyorum *
ben fantastik olan her şeye aşırı bayılan biriyim, bu dizi de bir efsaneden bahsediyor. bu yüzden izlemesi acayip zevkliydi, 16 bölüm hemencecik bitmesin diye azar azar izlemek istesem de, merakıma yenik düştüm. süreyi sadece 4 gün uzatabildim, normalde her güne 2 bölüm izler anca 8 güne bitirirdim.
çok güzeldi lan! ilk bölümden itibaren bunu diyorum, tam bana göre bir dizi yapmışlar. replikleri, müzikleri, oyunculukları, özellikle oyuncu seçimleri mükemmel. secret garden dizisinden sonra, onun kadar beğeneceğim bir dizi olmaz sanıyordum. bundan sonra az biraz spoiler verebilirim aman dikkat *
kız çok güzel bir kere dünyalar şekeri, erkek çok çok tatlı. ilk başta "bu ne amk bebesi" diyebilirsiniz ki benim ilk tepkim buydu * sonra bi başladım izlemeye, oğlan gözümde prens oluverdi. çünkü insanı güzelleştiren tipi değil, karakteri hal ve tavırlarıdır. mesajımı da verdiğime göre devam edebilirim * hayatımın en monoton dönemlerini bu dizi şenlendirdi, gülmeyi hatırladım. hatta bir süre ağzım kulaklarımda oldu, ama bir o kadar da göz yaşı döktüm. korelilerin sistemi böyle çalışıyor, hint filmlerinde olduğu gibi, önce bolca güldürüp sonunda ağzınıza bir güzel sıçıyorlar. normal duygulanma falan değil hem de, bildiğin hüngür hüngür ağlıyorsunuz. yaşa başa bakmadan salıveriyorsunuz kendinizi, beni ağlatmak kolaydır ama güldürmek zordur. bu dizi ikisini de layıkı ile yaptı.
esas oğlanın kıza et alma sahnelerini, diş fırçalamayı duş almayı öğrettiği sahneleri gülerek eğlenerek izledim. herkese tavsiye edilesi, antidepresan gibi dizi. bu kadar çok övdün, hiç mi eksiği yok? diye sorarsanız, var tabiki. senarist konuyu baya süründürdü, tilki boncuğunu lolipop yapıp bir kaba bir esas oğlanın midesine soktu. kalan kısıtlı zamanı piç etti, mutlu son diye bize kazık attı. evlenmediler bile, gumiho kaldığı için çocukları olacak mı olmayacak mı bilemedik. yer yer biri ölecek diye az gerilmedim, ama tüm bunlara rağmen en sevdiğim 3 cü dizi oldu. son olarak kahkaha attığım sahnenin fotoğrafını paylaşıp yavaştan bitiriyorum. 15 bölümün https://galeri.uludagsozluk.com/r/916360/+ şu sahnesine dakikalarca kahkaha attım, böyle bir şey beklemediğim için istemsiz gülmeye başladım. izleyenler anlayacaktır, izlemeyenler de izleyip görsünler :)