alakaya göre değişir ama natalie portman'ın poker sahneleri dışında pek bi izlenirliği olmayan yarı uykulu film. norah jones'a berenin çok yakıştığını zaten biliyorduk bu yeni bişey değil.
hakkında 7 entry girilip kimsenin wong kar wai'den yani filmin yönetmeninden bahsetmemesi şaşırtıcı ve üzücü olan, aslında bir oyuncu filmi değil bir yönetmen filmi olan, sıcak, samimi, yaratıcı planları ve sekanslara sahip, dünya üzerinde aşkı en iyi anlatan 2-3 yönetmenden biri olan wong kar wai'nin yine aşkı ve yine iyi anlattığı filmi.
david strathairn'in ve de jude law'in bence filmdeki hatunlara göre daha ön planda olduklari film. müzikler 10 numara bu arada. (bkz: In the Mood for Love)
ne natalie ne norah, rachel weisz ulan rachel weisz diye haykırmak istediğim filmdir.
--spoiler--
arnie rolünü üstlenen David Strathairn'in levent kırca'dan dahi daha güzel oynamıştır. jude law bir erkek güzeli olarak kameraya yansımış, natalie portman'a sarı saçlar yakışmış, norah jones, türk sinemasında ki hülya koçyiğit'e bürünmüş, rachel weizs ise tüm sekseparitesini yansıtmıştır.
--spoiler--
pastel renkleriyle, fotograflanmak istenesi kareleriyle, jude law'in müthis sevimliligiyle akilda kalan melankolik bi film.
--spoiler--
öpücügün orjinalligi jude law'in norah'nin agzinin kenarinda kalmis pasta kremasinin sevimliligine kapilip onu almak icin tezgah üzerinden uzanmasindan gelir.
filmde iki yerde ayni sahneye rastlanir, norah kaybolmadan önce ve final sahnesi.
--spoiler--
natalie portman lı sahnelerin en hareketli sahneleri olmasıyla birlikte, norah jones un çok ama çok donuk kaldığını düşündüğüm film. azıcık yavaş ilerliyor sessiz sakin falan ama jude law un o muhteşem aksanını duymak için tekrar tekrar izlenilesi bi film.