4 yıldır okuduğum ama hala bölümümle ilgili birşey öğretilmeyen üniversite.şenliklerinde sanatçı yerine bando konseri dinletilen üniversite. yaşanılası yerlerin kafeteryalardan, kütüphaneden ve akm'den ibaret olan kasaba okulu..
ayrıca üniversitenin tek sorunu hocaları, binaları ve eğitimi değil para görmemiş muğla halkının yolunacak kaz edasıyla öğrenciye yaklaşımıdır..
rektörünün "bana sayın demedi" gibi nedenlerle personelini işten çıkaran yada sürgüne yollayan üniversitedir. kendisi insan hakları mahkemesine şikayet edilmiş bir kişiliktir.
muğla'dan marmaris'e giderken sol tarafta kalan, "m" şeklinde kapısı olan, eğitimi çoğu bölümünde cacık olan üniversite. iktisadi idari bilimler fakültesi kendini toplamaya çalışıyor. kamu yönetimi bölümünün hocaları idealistlikten ölüyor gibi yapıyor. ancak hala muğlalı hocaların kontrolünde bir üniversite olduğu için ilerde de adını pek duyuracak gibi görünmüyor.
türkiye'de ki dandik eğitim veren üniversitelerden yalnızca biri. eğer bilgi sevgi ile bütünleşeceğine biraz öğrenci ile bütünleşseymiş daha iyi olurmuş kanımca.
etrafı dağlarla çevrili, insana huzur veren yeşik bir vadinin içine yerleştirilmiş, okuldur. binasından tutun içersindeki sıralar, koltuklara kadar, mükemmel kütüphanesi, içindeki yangın dolapları, havalandırması, yolları dahil herşeyiyle özel bir üniversiteyi andırır. ayrıca muğla merkez de son derece modern ve yaşanılası biryer olduğu için gitmek isteyen öğrencilere gözü kapalı tavsiye edilir.
kayıt rezaleti için yetkililer**** şu açıklamayı yaparlar;
"arkadaşlar sistemimiz daha tam oturmadı, her şey zamanla oturacak"
6 yılımı verdim ben lanete. bi defa bile rahatça kayıt yaptıramadık onu bırak kimlik parası, çanta parası, kayıt ücreti, fotokopi ücreti adı altına cebimizden milyonlarca lira vurgun yapıldı. her şey zamanla oturacakmışım. sikiyim içime oturdu zaten oturan!.. bari bundan sonrakiler yanmasın diyordum ki hala vurgun ve işkenceye devam ediliyor anlaşılan...
velhasılı gelişmekte olan ve bilginin sevgiyle bik bikle kuşla böcekle bütünleştiği üniversite değil burası! yazmayın burayı. kazanmayın! kaybedersiniz!..
her dönem yaşattığı kayıt rezaletini bir kez daha yaşatmıştır. enformatik dersi almak için bilgisayar labaratuvarlarına gittiğimde saat 9'du. kolay ders almak için erken gittiğimi sanarken kapıdaki kağıttta benden önce 170 kişi olduğunu gördüm. bu normaldir. neticede orada 170 kişi yoktu ve isimler okunarak alınacaktı herkes beşer beşer. lakin hocalar kayıt için geldiğinde, güvenlik görevlisi kağıttaki isimleri okumak yerine kağıdı yırtıp kapının önüne yığılmış kişileri almayı seçti. bunu hocalar mı söyledi kim söyledi bilmiyorum ama bu gayet sıradanlaşmış bir kayıt rezaletidir. neticede sabahın yedisinde gelmiş kişilerin hakları piç oldu. bu okul bunu hep yapıyor zaten. gerçekten alıştım. nefret ediyorum bu okulun kayıt politikalarından. ha tekrar tekrar bir şey demek istiyorum muğla üniversitesini seçicek genç dimağlara: SEÇMEYiN!
her dönem başı diğer okullardan 100 lira daha fazla kayıt parası vermek hoşunuza gidicekse seçin. bu 100 lira kırtasiye gideri olarak alınıyor ancak okuldan bir ataç bile alabilmiş değilim. transkript almak isterseniz 50 ykr vericeksiniz. e ne anladım o giderden ben. bu okul tam bir soyguncudur. bok gibi parası olmasına rağmen bahar şenliklerini de sıfır sanatçıyla geçirir. 5 yıldır okuyorum şenlikler kapsamında tek gelmiş en azından bir yerinden tutulaacak grup dolapdere big gang oldu. başka hiç kimse olmadı.
eğer üniversiteyi sırf okumak için okuyorsanız bir beklentiniz yoksa buyrun gelin. ha ama yok bir şeyleri kafaya takan haksızlığa gelemeyen hakkını isteyen bir insansanız gelmeyin boşuna. gerçekten gelmeyin. geçirdiğiniz her gün yıl gibi gelicektir size, bana güvenin...
babalarının nesilinin mensuplarının kıçlarına cop sokup sonra boklu copu onlara yalatan bir işkenceci katili alkışlayabilen insanların bulunduğu üniversite. *
yazmaya kalkmayacağınız şehirlerden biri ve belkide biricisi olacak okuldur. şehir pahalı ve miniciktir. yapacağınız hiçbir şey yoktur. en güzel yanı terkediş anıdır .
kampüsünün köyde olmasından mütevellit; zaman zaman ortalıkta tavuk, horoz falan görülen üniversite. kütüphanesine ise söyleyecek söz bulamıyorum. gerçekten mükemmel.
4 yıldır süregeldiği üzere 5. yılında da kayıt zamanı öğrencilerini felç eden üniversitedir. hre sene kayıt sırasında bilgisayarlar kilitlenir. hocalar kayıtları yapamaz, bazıları çok çok yavaş bilgisayar kullanır ama şunu da unutmamak gerekir ki bilgisayarlar da ilk bilgisayarlardandır. eğer kayıda geliyorsanız sıkış tıkış bir hengame içinde, eğer şanslıysanız, 5-6 saat ayakta işkence çekersiniz. ve bu süre içinde kaydınızı yapabilmişseniz kendinizi gerçekten şanslı hissedersiniz. ha bir de kayıda geldiğinizde 100 ytl kırtasiye giderinizi de cebinizde hazır bulundurun. henüz ne işe yaradığını anlamadığım bu 100 ytl size hiçbir şekilde geri gelmez. kayıt gideri adı altında alırlar bu parayı ama kayıt için transkript ya da öğrenci belgesi almanız gerektiğinde bunlar için sizden ayrıca para alırlar. kısacası tek derdi öğrencilerini sonuna kadar sağmak olan üniversitedir. hala öğrencisiyim. rahat bir şehir olmasına rağmen hiç sevmem bu okulu.
herkesin düşüncesinin tersine gayet mutlu olduğum üniversite.Ama kötü yönleride yok değil hani.Ama bunada şükür dersaneden kat kat iyidir.10 sene sonra isim yapacak üniversitedir.
okuyanların beğenmeyip yatay geçiş yapmaya çalıştığı üniversitedir.halbuki bunun gökovası vardır.akyakası vardır.marmaris i vardır.bodrumu vardır.daha ne istiyosunuzdur.
yaz okulu kayıtlarında olduğu gibi yine bir kayıt döneminde öğrencilerini sıkıntıdan sıkıntıya sokan üniversite. şöyle ki; yaz okulu kayıtları sırasında bir türlü işlemeyen sistemi sayesinde sabah 7 de gelmenize rağmen kayıt yapamazsınız. çünkü okul garanti bankasıyla anlaşmıştır ve onlarda bankamatikten yatırılan paraları da saymazlar. illa ki sıraya girilecek. ha tabi bu sıra ilerlemez bir de. abartmıyorum önünde 5 kişi olan arkadaşım 5 saat geçmesine rağmen hala önündeki 5 kişiyle beklemekteydi. ki bu arkadaşım izmir de çalışmaktaydı ve işine dönemedi o gün. nasıl bir sistem uygulamakta bilmiyorum ama yaz okulu kayıtlarındaki felaketten zerre ders almamış okul. bugün kayıt günü ve yine aynı sorun var. sistem çökmüş. nasıl bir sistemse arkadaş! başka hiçbir okulda böyle şikayetler duymuyoruz. internetten cart diye yapıyorlar kayıtlarını. ha biz de olur da şansınıza internetten kayıt yaptınız (imkansız da) diyelim, 2 gün sonra danışmanınıza gelip kaydınızı onaylatmazsanız iptal oluyor ve bir döneminiz boşa gidiyor. arkadaşım itü de okuyor, ona bu durumu anlattığımda çok şaşırdı. biz da onay monay yok direk yapıyosun dedi. iyiymiş dedim.
bunların yanında eğer muğla üniversitesinde okuyorsanız aldığınız katkı kredisinin hiçbir önemi yoktur. zira her dönem çatır çatır 120-130 ytl ödersiniz bu okula. kırtasiye gideriymiş! okulun bana silgi verdiğini görmedim şu ana kadar! kalemtraşta!
geçen yıl kimliklerin arkasına ilk kez bandrol yapıştırdılar. herhalde okulun çok değerli insanlarının aklından çıkan bir fikir şuydu: ' yav hacı! biz niye bu bandrolleri paralı yapmıyoruz? nasılsa s*ke s*ke alacaklar mallar!''. cevap:'' aa harbi ya!''. ve bu dönem geçen yıl almadıkları halde bizden bandrol ücreti de alırlar. ha alıyorlar bunu daha kaydımızı da yapmış değiliz lanet okula! tüm arkadaşlarım her kayıtta 20 ytl verirken enayi gibi 120 ytl vermek koyuyor tabi. ama ne yapalım girdik bir kere lanet okula! bu arada muğla halkı çok sessiz bir halktır. etliye sütlüye karışmaz. ama havasından mıdır suyundan mıdır nedir oraya giden öğrencilerde öyle oluyorlar! ilginç. bu arada ''her kayıt döneminde fazladan verilen kişi başı 100 ytl ler bize en azından(!) bahar şenliklerinde döner'' diye düşünen muğlalı arkadaşlarıma da pis bir şekilde gülüyorum. geçen yıl en büyük star tarkan erkan diye bir gençti. ha ona da yazık ediyoruz böyle diyerek ama anlıyorsunuz değil mi?!
not:
muğla üniversitesi feci bir üniversitedir!!
muğla halkının büyük çoğunluğu para manyağıdır! ahır gibi evlere gözleri kapalı 500 kağıt isterler. burada kiralar 1 milyarı bulur. ki ankarada oturmaktayım. 1 milyara ankarada en lüks semtte oturursunuz. muğlada ise normal bir yerde. ankarada 350 milyon kirayla kaldığım evin benzerini muğlada tutmak istersem 700 ytl vermek zorundayım!
muğla üniversitesi spor salonunu öğrencilerine kullandırmaz! ancak spor takımlarına girmişseniz! yani koskoca okulda 50 öğrenci filan kullanır.
muğla üniversitesi muhteşem tiyatro salonunu öğrencilerine kullandırmaz! belki köyden akrabaları gelir de kullanır diye saklarlar salonu. çarşaflı çarşaflı durur salon. gerçi muğla halkı da beceriklidir ha. (bkz: dondurmam gaymak)
muğla üniversitesi sanatçıları sevmez! Efendim Engin Günaydın okulumuza stand-up show yapmaya gelecekti. benimde okulun tiyatro salonunu tutmaları için şartları öğrenecektim. zira şehirde tiyatro salonu yok! beni yönlendirdikleri müdürümsü kişi 15 milyar depozite 5 milyar da kira ücreti dedi.
muğla üniversitesi yöneticileri depozitoyu sever! ne depozitosu dediğimde (ki kendisi engin günaydını da tanımamaktaydı. o aralar avrupa yakası'nda başlamamıştı daha ama yine de çok tanınan bir kişiydi.) kim bu gelecek olan dedi. sanatçı dedim. zabıta irfan falan filan dedim. dedi ki ya öğrenciler show sırasında koltukları kırarsa!! evet inanılmaz ama gerçek. bu tüm dünyada da bir ilk olurdu galiba. stand-up show sırasında koltukların kırılması! rock grubu olsa hadi diyicem ama yahu ne alaka be adam! ayrıca sen öğrencilerini haydut sanıyorsun! bir de işin o boyutu var. neticede depozito yerine kimlik bıraksam dedimse de(!) olmadı iş. ama daha sonra avrupa yakası ile ünlenen engin günaydın okulumuza çok sonra ve zor da olsa geldi. eminim bu sefer okul çok kolaylık yapmıştır!
son olarak; muğla üniversitesi'nden uzak durun! yazmış olanlarınız varsa çok üzülmesin. ilk sene biraz çalışıp ilk dönem direk yatay geçiş yapabilirler. geç uyarım içinse kusuruma bakmayın!
Öğrencilerin derse plaj havlusu ile gittiği üniversite. Kamu Yönetimi Bölümü öğrencilerine zorla Parti içi Demokrasi dersi verdirilir. işin ilginç yanı ders 8 dönem sürer hatta rüyalarına girer. Suavi Tuncay bu işkencenin başını çeker.
kendi öğrencilerine yaz okulun'da en fazla 4 ders alabilme sınırı koyarken , çevre illerin üniversitelerinden gelen öğrencilere 6 ders alabilme fırsatını veren , abuk üniversite. kınıyoruz. ve burdan rektöre seslenmek istiyorum ' sayın rektör , sayın rektör tipsiz olduğunuz kadar , küstahsınızda canım! ' .
gelişmektedir;
ama bilinçsizce şuursuzca ve kentin kapasitesine aldırmadan... yaz okulu vardır;
çünkü bu yolla üniversiteyi kalkındıracağına inanan bir rektöre sahiptir. çevre illerden öğrenci alır yazın ve yaz üniversitesi haline gelinir. milyarlarca paranın yanında birde kayıt parası adı altında ücret alınır öğrencilerden. bütünleme okul tarihi boyunca uygulanmamıştır nitekim uygulansa yaz okulu müşterileri azalacaktır... şakşakçıdır;
elbette şakşakçıdır. çünkü öğrencileri birlik değildir. birçok olaya tepkilerini adam gibi koyamazlar. baskılar tehditler sonucu sindirilirler. sevimlidir, misafirperverdir;
hemde fazlasıyla. düşünün başka nasıl gelebilirdi türk siyasi tarihinin iki yüz karası buraya genç bakış programı ile... sistemi oturmamıştır;
bunu bizzat birçok öğretim görevlisinin ağzından duyabilirsiniz özellikle i.i.b.f. de...
ferhan şensoy un pardon filmi misali birçok olay öğrencilerin başına gelir ve alacağınız cevap ''sistemimiz henüz oturmadı'' şeklinde olur. bahar şenlikleri;
..................... dır.
(noktalı yeri bilenler doldursun) öğrencisi duyarsızdır;
okul ile ciddi birçok problem çıktığı zaman bıt bıt konuşan öğrenciler abi hadi dava edelim dediğinizde size ''aman be abi zaten okul bitecek bulaşmayalım'' derler. bu da ben kendimi kurtarayım da gerisi kasımpaşa anlayışının bir ürünüdür.
Bahar şenlikleri etkinliklerinde fazla bir atraksiyon olmayan üniversite. birinci günü kısaca özetlersek,
+klasik açılış konuşması cart curt
+standlar da klasik. Örgütler ve dernek standları. inci boncuk satan arkadaşlar
+18:30 da başlayan aksaz deniz üs komutanlığı bandosu. yabancı ve türkçe şarkılar, oldukça güzeldi. 20:30 da sona erdi.
+20:30 sinema gösterimi kingdom of heaven. Filmin yarısında dvdnin çizik olması nedeniyle görevli filmi ileri aldı. Çiziklerin yoğunluğu nedeniyle öğrenciler isyan etti ve salonu alkışlar ve ıslıklar eşliğinde terketti.
Umarım, gelecek senelerde adam gibi sanatçılar, rockçılar vesaire getirirler de biz de diğer şenliklere bakıp imrenmeyiz.
