1922 doğumlu ve ancak 24 yaşına kadar yaşayabilmiş istanbul doğumlu şair. Garip şiir akımından baya etkilenmiştir, ama o donemde orhan veli, melih cevdet anday ve oktay rıfat gibi üstadların yanında adını duyramamıştır. fakat her şiirinden de duygu yoğunluğunu hissedersiniz. Şiirlerinde genel olarak parasızlıktan ve veremden bahseden şair memurluk yaptığı zonguldakta veremden rahmetli oldu.
genç yaşında veremden ölen garip akımından etkilenmiş bir şairdir.
"nasıl sağlam kurmuş şiirini! tek mısraının yerini değiştiremezsiniz. bir mısra öne, ötekini sona alamazsınız. biçim nedir anlamış, bilmiş. duyguyu, düşü, biçimi kaynaştırmış şiirinde. kalıcılığı, etki gücünü elde etmiş böylece. sözcükleri en uygun, en yakışır biçimde dizmiş dizelerinde. böylece duygu tazeliği sürüp gidiyor mısralarında..."
demiştir oktay akbal muzaffer tayyipin şiirini överken.
şiirleri için:
(bkz: kan)
(bkz: rüştü'den gelen mektup)
(bkz: benden size)
(bkz: ölümü düşünmek)
yılmaz erdoğan'ın kelebeğin rüyası adlı filmine konu olan iki şairden biri,bu sayede tanıma fırsatı bulduk belki çoğumuz. behçet necatigil'in öğrencileri... arkadaşı rüştü onur ile birlikte edebiyatçı olma yolunda gitmişler istanbul'a , acı dolu bir yaşam rus klasiklerinden fırlamışcasına... şiirlerinden bir kaçına rastladım onlarınsa eğer, açlık, şarap ve aşk içiçe... her güzel şiirde olduğu kadar bir parça...
Bilmelisiniz ki insan kardeşlerim
deniz denilen bir şey vardır yeryüzünde
ve gökyüzü mavidir ekseriya
sonra aklınızda bulunsun
ne olur ne olmaz
aklınızda bulunsun
yalnız yaşamak için geldik bu dünyaya
başka hiçbir şey için değil
mesut olabilmemiz içindir
ne varsa bu dünyada
gökyüzünden tutun da
ağaçların meyvesine
hatta gölgesine varıncaya kadar
ne varsa bu dünyada
mesut olabilmemiz içindir
aklınızda bulunsun...
garip akımından özellikle orhan veli den çokça etkilenmiş şair. kendisi verem olduğundan şiirlerinde hep yaşamın güzelliğinden, değerinden bahsetmiş; insan kardeşlerine yaşamla ilgili bazı önerilerde bulunmuştur.
tek şiir kitabı olan şimdilik yky tarafından basılmıştır.
arzu
bir güzele
güzelliğini söylemek isterdim
aynalardan evvel
Dünyaya bir daha gelirsem
Aklı başında bir insan olacağım
Akşamları erken uyuyacağım
Ne işim var öyle meyhanelerde
Pazarları
Parklarda gezineceğim
Karımla..
" Rüştü ölmüş. Demek ki ben artık, Rüştü gelirse; şöyle yaparız, böyle yaparız, diye hülyalara dalamayacağım. Demek artık, bir zamanlar başbaşa tasarladığımız yarına ait o güzel projelerden hiçbiri tahakkuk etmeyecek. Demek artık bu şehrin caddelerinde dolaştığımız ve yeni yazdığımız şiirleri birbirimize okumak için deliler gibi sokaklara düştüğümüz günler, bulutu bulut, ağacı ağaç, denizi deniz olarak seyrettiğimiz saatler, sırf şiirden bahsederek sabahladığımız geceler birer hâtıra oldu.
Rüştü ölmüş ve ben daha şimdiden insanları yorulmadan sokakları yorulan bu küçük şehirde yalnızlığımı hissetmiye başladım.
Muzaffer Tayyip Uslu (1922-1946)
22 yaşında veremden ölen arkadaşı rüştü onur için; ocak gazetesinde 16 aralık 1942de yazdığı yazı..
4 yıl sonra kendisi de Rüştü Onur gibi veremden ölüyor.
sen eski bir sevda şiirisin
bir koku var sende
sıcak yaz akşamlarına mahsus
ellerin de mi
saçların da mı
gözlerin de mi
bilmem
bir koku var sende
sıcak yaz akşamlarına mahsus *
Yazmış olduğu bir şiirinde ne de güzel ifade etmiş kendini:
Diyecekler ki arkamdan;
Ben öldükten sonra,
O, yalnız şiir yazardı,
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi..
Yazık diyecek Hatıra defterimi okuyan,
Ne talihsiz adammış,
imanı gevremiş parasızlıktan..
Ölümle birlikte yaşayan, yaşadıklarını şiirlerinde yazan şair.
Ben, daha 24 yaşında veremden ölmüş bir şairin bütün şiirlerini okudum.
Her dizesinde yaşamanın önemini anlatır.
Daha lise yıllarında zatürre hastalığıyla savaşıp yıllar içinde hastalığın vereme çevirmesiyle en güzel zamanlarını ölümle kolkola geçirdiğinden olsa gerek şair her şiirinde yaşamanın ne güzel olduğunu vurgulayarak adeta yaşayamayacağını bildiği yılları okurlarına miras bırakıyor.
Bugün kendiniz için yaşadınız yarın da muzaffer Tayyip uslu için yaşayın.