küçüklüğümde okula geleceğini duyup kitabını imzalatmak için aileme aldırdığım yazarın "korsan bu kitap, imzalamam ben bunu." demesiyle o küçük bünyede hayal kırıklığına yol açan yazar. *
Neredeyse tüm kitaplarını okuduğum ve şans eseri bir imza gününde tanıştığım yazardır. ozamanlar bulunduğum ilçeye gelmişti. tam biterken yetiştim ve bu sayede yazdığım öykülerden birini okuma fırsatı buldum. kitap ve bir öyküyü imzalattım. iyi bir yazar olabilirmişim.
''anneannem'' serisi ile bizleri büyüten, okuma sevgisi aşılayan yazardır. abimin okuduğu, benimse severek dinlediğim hikayeleri vardı, bir zamanlar...
ayşegül serisinden sonra okuduğum tek seri kitaptır muzaffer izgü'nün anneannem serisi. her sayfasında gülünücek mutlaka bir konu vardı, anneannemle değil ama oturup babaannemle gülerek okuduğumu hatırlıyorum.en güzelleri;
hayat hikayesi olan zıkkımın kökü nde çocuk psikolojisini harika bir şekilde yansıtmış yazar. kırmızı balon tutkusu üzerinden yıllar geçse de aklımdan çıkmıyor. hangimiz aşık olmadık ki kırmızı balona küçükken?
muhteşem bir yazardır. şu anki düşüncelerimde kendisinin çok büyük payı fardır. gülmek için okursunuz, elinizden bırakamazsınız ama hayatı öyle bir öğretir ki aklınızdan çıkaramazsınız. çocukken bir numaram olan hala da yeri benim için değişmeyen ender yazarlardandır.
yıllar önce bir imza gününde tanışmıştık kendisiyle. kısa boyu, bembeyaz saçları ve gözlükleriyle çok tatlı görünüyordu ayrıca okuduğum ilk aşk romanlarının sahibidir kendisi. içimde çiçekler açınca, bütün sabahlarım senin olsun , dayak birincisi... gibi satısız eseri vardır. hayatını anlattığı romanı 'zıkkımın kökü' ise film yapılmıştır. boşrolde menderes samancılar'a verrilmiştir