mutsuzluğun tanımı ve veda perdesi

entry1 galeri0
    1.
  1. erol evgin'den ben imkansız aşklar için yaratılmışım'ı, tarkan'dan unutmamalı'yı ve badem'den bir an için'i peş peşe dinleyen dertli micheal'in yazdığı, bi boka benzemesi olasılık dahilinde olmayan garip bir şiir.

    tamı tamına iki kişiydik
    bu tiyatro hiç bu kadar kalabalık olmamıştı!
    ve ortamı saran buğulu sessizlik
    hiç bu kadar ürkütücü olmamıştı!

    anlattığın o masal hala kulağımı okşuyor
    fısıltın sırdaşım...
    yüzünü okşayan soğuk el, artık sana yabancı
    anlık mutluluklarımızsa mutsuzluğun tanımı
    şu sıralar mutluyuz, hem de hiç olmadığımız kadar!

    ıslık çalmayı unutmuşuz bu kargaşada
    ayak seslerimiz, yol arkadaşımız...
    önümüzde uzunca, çetrefilli bir yol
    suratımıza çarpılan son kapı,
    saçma sapan gururumuzun adı.

    yürüdükçe yaklaşıyoruz sona
    yaklaştıkça hızlanıyoruz
    ve son perdeyi oynuyoruz bu salaş tiyatroda,
    oyunun adı: mutsuzluğun tanımı
    önce tanımı yapıyorum, sığ ve uzun cümlelerle
    bakışlarım son defa gözlerini deliyor
    acıklı sonu zorunlu karşılıyoruz
    umursamaz insan kılığında...
    ve iniyor perde,
    kulağımızı tırmalayan bir sesle ve yavaşça
    sen perdenin bir tarafında kalıyorsun,
    bense diğer tarafında...
    sonra karanlık oluyor her yer
    sesin uzaklaşıyor ve yabancılaşıyor usul usul
    bir yarım hala sende olsa da bakmıyorum ardından
    veda perdesi kapandı korkudan
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük