evine yeteri kadar para götüremeyen babadır. çok çalışan, gece gündüz durmayan çocukları, ailesi için ayakta durmaya çalışan ama adaletine soktuğum dünyasında karşılığını az alan babadır.
umutsuzluk.
yalnızlık ( sevgili, eş , çoluk çocuk, aile)
adam yerine konulmama.
işsizlik.
parasızlık
göreceli tipsizlik, çirkinlik.
en önemlisi sağlıksız olmak veya en sevdiklerinin hasta olması ve hiç bir şey yapamaman.
mutlu olmayı bilmemek,
mutlu olmayı formüllere dökememek,
mutlu olmayı kendi kendine bulamamak,
mutlu olmanın ne demek olduğunu kavrayamamak,
mutlu olmanın aslında kendi yaşam belirtisi olduğunu bilmemek,
mutlu olmayı her zaman insanlara bağlamak,
mutlu olamamaktır.
Mutsuz olduğu şeyleri köpürten insan yalnızdır. Ve yalnızlık bir seçim değil, zorunluluk haline gelmişse, kişi kendi içine dönüp bakmalı, zira mutlulukta, mutsuzlukta kendi içimizdedir. Kendi içindeki kuyunun derinliğinde boğulanlar yalnız kalır.
yalnız olmaktır. okula ya da işe gitmek eve çıktında kimsenin sana 'hoşçakal', 'işin rast gelsin', 'iyi dersler', 'eve gelirken ekmek almayı unutma' gibi sıradanlaşmış sözler söylememesidir. hapşırdıgında o koskoca evde hapşırık sesinin yankılanmasıdır ve kimsenin sana 'çok yaşa' dememesidir. eve geldiğinde kimsenin sana kapıyı açmamasıdır yalnızlık ve mutsuzluk. bir bekleyeninin olmamasıdır.
hikaye yazarı olmak. girdiğin hikayelerde kalırsın e mutsuz olursun dolayısıyla oysa ki roman yazarı olmak öyle mi.. uzunnnnca bir süre mutlusundur.roman yazmak gibisi yok hikayeyi es geçin hele şiirin yüzüne bile bakmayın mutlu olmak istiyorsanız.
yalnızlıktır.işten eve döndüğünde kapıyı kendi anahtarınla açmaktır.mutfaktan yemek kokusunun gelmemesidir.tek başına yemek yemektir.kardeşinle kıyafet kavgası yapamamaktır.sessizliktir.özlemektir.varlığında önemsemediğin tüm şeylerin olmayışını farkettiğinde hissettiğindir.bazen inanmaktır yada inanmak zorunda kalmaktır.sessiz kalmaktır yada konuştuğuna pişman olmaktır.seni gerçekten sevecek kimsenin olmadığını farketmektir bazen.