Kesinlikle doymayan ya da tahmin olmayan ruhtur. Şöyle ki maddi durumunuz çok iyi olurken bile mutsuzluğun dibini yaşıyoruz her zaman neden peki? Çünkü manevi doyum diye bir olayımız yok. işte o manevi doyumu bulabilmeniz için çaba sarf etmeniz gerekiyor. Aksi halde en mutlumuz Bill Gates olurdu.
iki entry üstte yazar arkadaşın söylediği gibi kendi kendimiz aslında. kimse bizi bizden çok mutlu olan, ya da çok mutlu gözüken biriyle kıyaslamıyor iken bile kendi kendimize böyle bir tribe girebiliyoruz arada. hani girmesek bile aklımıza geliyor. halbuki hiçte öyle olmaması lazım. biz mutsuz olmuyoruz, bize gelen mutlulukları kendi aklımızca zamanında gelmediğini düşünerek kaçırıyoruz. ne acı ki.
yetinmeyi bilmemektir. herkes çok mutlu olmak ister. ama biz her şeyin en iyisi olsun diye olmayınca ve başkalarında olan mutlu şeyler, kendimizde olmayınca mutsuz oluyoruz.
hayat sanıldığı kadar uzun olmayabilir arkadaşlar. hem polyannacılıkta oynamanıza gerek yok. mutluluğa , güzel günlere koşmanıza gerek yok, elbet er ya da geç gelir, yeter ki yakalamayı bilin.
Mutsuzluk beyindedir, düşüncededir, hafızadadır ve hayattadır.. Bu yüzden insanlar ısrarla derler ki " sanki ben mutsuz olmak istiyorum " gibi laflar kullanırlar. Çünkü bu bir kafestir 4 köşeli sadece gökyüzü açıktır o yüzden göğe bakalım demiş şair.
beklenti içinde olmak..
daha büyük bir eve, daha çok kıyafete, daha fazla paraya ya da daha pahalı bir arabaya ihtiyacın yok ki.. daha fazla enerjin ve gücün var; artık yaşamana bak yoksa ölmek üzere olduğunda yaşamak yerine kafana taktığın zamanların için pişmanlık duyacaksın ve çok geç olacak.
siktir et o yüzden.
(bkz: ben bu yazıyı kendime yazdım)