Başkalarını hep bir bok sandık. Hayatımızın merkezine içimizdeki enerji yerine dangalak insanları koyduk. Onlar çekip gitti mi de aha böyle gecenin bu saatinde sözlüğe ahkam kesiyoruz böyle.
Çocukluktan beri her yaptığı güzel davranışta pavlovun köpeği gibi ödüle alistirilmiş olmak.çocuklarınızı gereksiz odullere alıştırmak yerine,başkalarını mutlu etmeye ve ödül vermeye alıştırın.geçmişte yokluk içinde mutlu insanlar varken günümüzde bolluk içinde depresyonda kitleler var. Mutluluk karşılık beklemeden yapılan davranışlarda gizli.
Mutluluk icimizdeki vahsi ati nasil sürmeyi öğrenmemizle alaki bir durum. herkesin icinde, boyle bir vahsi at var. eger gemleri elinize almazsaniz hayat sizi tastan tasa vuracak, gitmek istemediginiz yerlerde bulacaksiniz kendinizi. Mesele vahşi ati evcilleştirebilmek yeğen.. ( ramiz dayıya selamlar
insanoğlunun en aciz hallerinden birisi bu, beklemek. hep bekliyoruz, her şeyi bekliyoruz.
insan bekliyoruz.
iş bekliyoruz.
para bekliyoruz.
hiçbir şey yapmadan bekliyoruz olduğumuz yerde durduğumuz yerde, durarak. bekledikçe hiçbir şey yapasın gelmiyor. çünkü beklemeyi tek çıkar yol olarak görüyorsun ve bir adım dahi atmıyorsun, olduğun yerdesin. odalara hapsetmişsin kendini, yatağa bağlamışsın bedenini, boşluğa dikmişsin gözlerini. ne beklediğini bilmez bir haldesin.
gelmeyecek ki.
hareket etmek aklına gelmiyor. istediğin her neyse ona gitmek aklının ucundan geçmiyor. onun, onların sana geleceğini düşünmekten 'gelmeyeceği' ihtimali aklına gelmiyor artık.
yetinmeyi bilmemektir. herkes çok mutlu olmak ister. ama biz her şeyin en iyisi olsun diye olmayınca ve başkalarında olan mutlu şeyler, kendimizde olmayınca mutsuz oluyoruz.
hayat sanıldığı kadar uzun olmayabilir arkadaşlar. hem polyannacılıkta oynamanıza gerek yok. mutluluğa , güzel günlere koşmanıza gerek yok, elbet er ya da geç gelir, yeter ki yakalamayı bilin.