bugün

Her an var olan. Arada sırada mutlu olur insan.
Bir hayli mutsuzdum. Çünkü sevdiğim kadın iki ay kadardır yoktu. bir dahada hiç olmayacaktı. işin boktan tarafı onu sevdiğimi ondan ayrıldıktan sonra farketmiştim. mutsuzdum çünkü okul konuları can sıkıcı derecede kötü gidiyordu. mutsuzdum çünkü dün gece bir kadınla sevişmiştim. mutsuzdum çünkü artık çok sıkılmıştım. Eksiklik hissim alkolle harmanlanınca ben bile bazen kendime dayanamıyordum. Değişen sadece zaman ve isimlerdi. Ben değişemiyordum. Galiba yavaş yavaş değişebileceğime olan inancımı da yitiriyordum. Başka kadınlar kokuyordum. Başka kadınlar kokluyordum. Parfüm kullanmıyordum.
Mutsuzum,Aşkımı gömdüm.
Hem kalbime,hem toprağa.
Mutsuzum çünkü,
Melekler onu birdaha göremeyeceğim yerlere götürdü.
Mutsuzum, ne zaman mutlu olsak, birşey oluyordu.
Şimdi birşey olmadı, birşey öldü.
kadın frengi hastası, 8 çocuğu var. bu çocukların üçü sağır, ikisi kör, birisi de zeka engelli. kadın hamile ve doğan çocuk beethoven

sarhoş baba, hasta anne, yatılı okullarda geçen yalnız bir çocukluk, bitmeyen depresyon ve sara hastalığıyla mücadele eden dahi; dostoyevski

6 çocuktan ilki o, iki erkek kardeşi bebekken ölüyor, üç kızkardeşi nazi zulmünde ölüyor. babası baskıcı, geçimsiz. o ise hep yalnız; onun adı kafka

11 yaşında babasını kaybediyor, dedesi sert kişilik. onu evden gönderiyor. yoksul aile, 11 yaşında tersanelerde çıraklığa başlıyor; gorki

babasından sürekli kemerle dayak yiyen bir çocuk.. çogu geceler sokakta yatıyor. cildi hasta, karaciğerinden muzdarip ; bukowski

13 yaşında annesi ölüyor, okula gidemiyor, hayatı boyunca ruhsal hastalığının tekrarlayan ataklarından muzdarip. bir kitap kurdu; virginia woolf

babası borçları yüzünden hapishaneye düşünce çalışarak borçları ödemek, ailesine bakmak zorunda kalan, okula gidemeyen küçük bir çocuk kendini yetiştiriyor;charles dickens

“mutlu insanın hikayesi olmaz”
( umberto eco )
Not: alıntıdır.
Mutsuzluk en çok bize yakışır. Onu en iyi biz taşırız.
20 küsür senemi kasıp kavurmuş duygu. Peşimi bırakmayan aşığım. Mana pointimi indirgeyen hede. Gönlümün prangası.

(bkz: liste uzar)
Hayatım için rutindir.
terk etmiyor bizi hüzün.
bugün yaşansa da ya dün ya yarın ile ilgilidir. pişmanlık ya da kaygıdır.
sebepsiz yere uzun sürmesi veya kronikleşmesi sağlıklı ruh haliniz olmadığına işarettir.
Ruh haletimdir. Sağolsun beni hiç yalnız bırakmıyor ve aklıma Yine beni gamdan başka kimse anlamıyor gama binlerce defa aferin lafını getiriyor.
(bkz: hiçbir şey düzelmeyecek hissi)ne kapılmaya sebep olur.
Elbet bir gün bitecek olandır hiçbir şeyin sonuza kadar sürmemesi hem iyi hem de kötü bir gerçek vardır.
Şimdi tam içerisindeyim .
Geride kalmak dedikleri bi şey var .
Demogoji yapmayalım.
Amip kafalı ya.
Bak sinirlendim.

Her neyse.
Mutsuzluk sebepsiz yere varılan erişilen bir duygu değildir.
Birçok faktör dahil olabiliyor işin bu kısmına.
Ve amına koyayım çok kötü birşey.^^
Mutsuzluk.
Koskoca bir hayal kırıklığı,
Koskoca bir yalan yığını
ve
Koskoca bir çift mavi göz.
Gökyüzü istediğinde sana hem gökyüzü hem deniz olan kıyısında uyuya kaldığın deniz. Onun gözleri.
Ağladığın zaman gözyaşlarını omzunda sildiğin adamın gözleri. Aslında silemezsin, dokunamazsın ne dokunabilir nede konuşamazsın sadece uzaktan bakarsın. Uzaktan dokunursun, uzaktan konuşursun yüreğiyle, uzaktan bakarsın gözlerine
ve yine uzaktan
silersin gözlerini omzunda.
Dudakların 180 derecelik bir ağirlikla yer cekimine meydan okuyamacak hale gelmesi .sentez biyetine agresiflikle suskunlugu ayndi anda barindirabildigim bir ruh halidir
Se(k)ssizlik.
Mutlu olamana halidir.
hastalıktır. biraz kör, sağır, lal olmak tedavisidir.
En buyuk yan etkisi uykusuzluktur.
Mutlu olamamak .
Hep mutlu olmak nasıl bir duygu bilmiyorum ama hep mutsuz olmanın nasıl bir şey olduğunu iyi biliyorum.
Herkes birileriyle ya da kendilerince mutluluk kovalıyor. Karmaşık davranıyor. Ama ben mutsuzuluğa da var mısın diyecek kadar cesuru arıyorum. Çünkü daimi mutluluk bayatlar.
sikerim bak ha. burayı okuyanlardan af dileyerek ağır küfür ederim. sizin mutsuzluk dediğiniz eften püften dertleri üstünüze koyar sikerim.
ellerim titriyor. her birinin daha öncekinden daha simetrik olması için uğraş verdiğim sigaralarımı artık elimde saramıyorum. şuan için stres ve kafeinden kaynaklı olduğunu öğrendim, ufak sarsılmaların yerini azer bülbüle bırakmasından korkuyorum.

kafamı dağıtmak için çoğu zaman huzur evine gidiyorum, yaşlılığımı hayal edip buruş buruş ellerimi öpüyorum. birkaç kişi dışında çoğu zaman hatırlamıyorlar beni, genelde omuzlarım düşük gittiğimden olsa gerek.

en son hevesle başladığım beyoğlu'nun en güzel abisi kitabını yarıda bıraktım. mutsuzken kitap okuyamama gibi bir rahatsızlığımı da tespit ettim bu vesileyle. zaten hayal gücünle doğru orantılı olduğunu düşünüyorum kitap okumanın. şuan zihnimde de sadece tabutun, toprağın ve küreğin olduğunu düşününce pek garipsemiyorum kendimi.

günlerdir yüzümü yıkamak haricinde aynaya bakmıyorum. sakallarım uzamış kendimi görmeyeli. bu gün bir değişiklik yapıp berberde traş olacağım. koluma dayasın; belki kavga ederiz, bahane olur birdaha gitmem.