onca saat saçımı yaptıktan sonra bir anlık dikkatsizlik ile kafamı bir yere sürtüp yaptığım şeklin bozulması,özenip bözenip giysilerimi temizce giydikten sonra lavaboda ellerimi yıkarken üstüme su sıçraması,ayakkabımı sildikten parlattıktan 1 saat sonra gamsız ihtiyar aksi bir yaşlının pervahsızca ayağıma ulu orta basması,önceki gün tv de fragmanını gördüğüm ve kesin izlemem lazım dediğim filmi ertesi gününe unutup kaçırmam.
sadece bozuk paranın kalması,sesinin karga gibi olması,kaçınılmaz olduğunu bilerek ve beki de güzelliklerini görmeyerek büyümek,kilo almak,evde yalnız kalmak isterken ısrarla zilin hiç susmaması...bitmez!
birinden mesaj beklerken en gereksiz insandan mesaj gelmesi, sizi önce heyecanlandırıp o kişiden olmadığını görünce hayal kırıklığına uğratan mesajlar.
evden okula gitmek için kullanılan minibüs ücreti olan 90 kurus için 1 lira uzatmak ve şöförün 10 kurusluk para üzerini unutması sonunda senın de 10 kuruş istemenin ayıb sayılabilecigi düşüncesi ile hakkın olan parayı alamama düşüncesi arasındaki mutsuzluk.allahtan yol kısadır da hüzün; okula varınca bi tanıdıga selam vererek yerini normal duygulara bırakır.