mutsuzlugundan ders alamayacak kadar salak olmak

entry7 galeri0
    7.
  1. --spoiler--
    aslında, şu an ki piyasada zühur eden durum. nasıl mı? bir kereliğine her insan kendi ilişkisine baksa ya da ilişkisizliğine dediğimi anlar.
    ama anlamakla kalır sadece. kimse hayatına uygulamaya cesaret edemez. kimse cesaret edemediği için de alıp başını gider samimiyetsizlik. iki yüzlülük. laçkalık.

    birileri hiçbir zaman boş vaktinin olamadığından dem vurur. bir diğeri ise yorgun ve argın olduğundan. bir başkası eski aşklarının enkazlarını bir başkasının omuzlarına yükler. bir diğeri ise başka bir aşkın ızdırabını yeni gelene keser.
    herkes bi alemdir. alem ise göttür.

    samimiyetsizlik erdem olur. erdem ise sikko bir erkek ismi. ilişkiler ilişkisizliğe dönüşür. aşk ise hayal olur.
    duygular en üst seviyedeyken bir takım şeyler kişinin öüne bent olur. bu bentler ise koca hayal kırıklıkları. kişinin ilerlemesini engeller.
    herkesin bir bahanesi vardır. ve herkes bu bahanelerin ardında yaşar hayatı.

    örneğin; "insanlar kötü" der yeni yetme bir amcık. başka bir göt oğlanı ise "hayatın acımasızlığı" saçmalığını savunur. oysa en son mutlu olmak için ne yaptığı meçhuldür her ikisnin de.
    işte bu noktada ben çıkarım ortaya. en somut delil benimdir. vasat ilişkilerin vasatlığını çözen ben!

    vasat olmamak için her şeyini kaybeden ben. aklını. zihnini. duygularını. sağlığını... vasat olmamak için tanrı'yı kaybeden ben.
    çıkarım ortaya. sol elimde hayali bir megafon olduğunu varsayarım. bağırırım;

    "ey götler! sizler ki şu hayat denen kutsallığı vasat kriterlere bağladınız. ey orospular! sizler ki aşkı ve sevgiyi kriterlerin ardına sakladınız. ey ibneler! sizler ki kendi sikik yaşam standartlarınızı en iyi bilip o uğurda uyudunuz. ve uyandınız.
    yarın kavramı bahaneniz oldu. zaman kavramı ise ilacınız. her şeye deva dediniz. oysa hastalıklı bir zihnin ürünü olan insanın iyileşmesi imkansızdı. görmediniz bunu. göremediniz. kendi kendinizle savaşıp da kazananlar siz oldunuz. ve bu savaştan yenik ayrılan ise yine sizdiniz.
    yalancı bir cennetti sizi hayata bağlı kılan. peki ya hayatınızı muhteşem yapacak bir ölüm nedeniniz?"

    cevap gelmez. gelemez. bu esnada ben de hayata karışırım. gecenin en karanlık anında. kendimi kamufle ederek
    --spoiler--

    başka bir siberalemden biyerlerden kovulmuş eski bir dostun posterlik yazısı.
    2 ...
  2. 6.
  3. 5.
  4. hayatı , sevdayı, yaşamayı zamana bırakanlara;
    (#2662143)
    0 ...
  5. 4.
  6. (bkz: bulantı)
    (bkz: jean paul sartre)

    öykü forumlarında yazar gibi yazmanın bir alemi yok sanki.
    2 ...
  7. 3.
  8. .."kayra, bir gün bana 'mutsuzluguna hiçbir çare aramıyorsun' demişti."..

    (bkz: kinyas ve kayra)
    2 ...
  9. 2.
  10. 1.
  11. kim mi bu grubun insanları? hepinizsiniz. şu an dünya üzerinde varolan hepiniz! hala ve hala size öğretildiği şekilde hayatı yaşayan ve anlamlandırmaya çalışan sizler!
    sorarım sizlere, "mutsuzluklarınızdan ders alamayacak kadar salak olmanın bir formülü var mı?" varsa eğer söyleyin ben de sizler kadar aptal olayım. salak olayım. cehaletim madalya olsun. boynuma asayım. bir gece yarısı kafayı vurup da sonsuz huzuru tatma adına uyuyayım.

    var mı bu durumun bir formülü?

    oysa bir kereliğine düşünülse. sizi mutsuz eden her şeyin tersi denense belki çözülecek sorun. mutluluk bir ütopya olmaktan çıkacak. elle tutulup, gözle görülen somut bir nesne olacak. hatta satılacak belki alışveriş merkezlerinde.

    ey insanlık! bunlar benim ayetlerimdir. peygamber oldum sayenizde. delirdim. zihnimi planlı kullanamadığım için peygamberliğim yetkili mercilerce kabul edilmeyecek.
    ey insanlık! o büyük üstadın dediği gibi; "insanı öldürmeyen şey onu tuhaflaştırır!"

    tuhaflaştım. sayenizde ama. bu başarı benim başarım değil. ben; kendim değilim. ben sizlerin alter egosunun toplamıyım. aşık olduğunuz roman karakterlerinin, film yıldızlarının canlı ve kanlı haliyim ben. canım kalmadı belki ama hepinize yetecek kadar kan var elllerimde. ve midemde!

    ey insanlık! bunlar benim deli saçmalarım. sizler ki mutsuzluklarından ders çıkarmayıp da hala ve hala takıntılı kişilikleriniz yüzünden aynı yolda yürürsünüz. bilmezmisiniz ki o yolun sonu uçurum. ve siz o uçurumdan düşüp de ölmeyi göze alacak kadar cesur ve onurlu değilsiniz.

    ey insanlık! bunlar benim kusmuğum! isteyen yiyebilir bu kusmukları. ama mide gerekir. hazmetmek için müthiş bir geçmiş gerekir. cesaret gerekir. ben ki geçmişle gelecek arasında sıkışıp kalmış ruhu sakat bir bedenim. sizler ciddiye almayın beni. takıntılı aşklarınız ve takıntılı ruhlarınızla yaşayın.

    biliyorum. sizin beklediğiniz şey güneşin batıdan doğup doğudan batmasıyla eş değer. bekleyin insanlık! hayatı sonsuz sana budalalar sürüsü. bekleyin o günü. belki gelir. ama unutmayın ki o gün evrendeki son gün olacak. o gün görüşmek üzere.

    o gün geldiğinde sizler en yakınınızdaki kişiden tövbe etmek için dua satın aldığınızda ben kahkahalarla güleceğim halinizie.

    o gün görüşmek üzere. kıyamet günü.

    sizler, o günde bile mutsuzluğunuzdan ders çıkaramazsınız ama.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük