kendinizi eve kapatın. bakkala bile çıkmayın, en kötü eşofmanlarınızı giyin, banyo dahi yapmayın. ki aynaya baktığınızda sizi memnun edecek bi surat görmeyin. 7/24 slow türk yada joy fm gibi radyo kanalları dinleyin, telefonunuzu çöpe atın, internet kablosunu kemirin ki tamamen asosyal bir kimliğiniz olsun, annenize çemkirin karşılığında oda size ağzına geleni sayacaktır ve mutsuzluğa giden yolda büyük ölçüde orgazm olacaksınızdır.
--spoiler--
Bize armağan edilen bir yaşam var ve biz onu ya bir sanat şaheserine dönüştüreceğiz ya da birileri bizim hayatımızı bizden alıp, duygularımız üzerine bir imparatorluk kuracaklar.
Hırsız eşyalarınızı çalar, mutsuz insanlar ise duygularınızı, karamsar insanlar zihninizi darmadağın ederler.
Gerçekler değişebilir. Değişmesi en zor olan şeyler ise zihnimizin içindeki gerçeklerdir ve sanıldığının aksine, hayatımızı dışımızdakiler değil, tamamen içimizdekiler şekillendirir
Bir şeyler görüyor, duyuyor ve hissediyoruz. Ama kısa bir süre sonra bu durum çoktan yaşanmış ve bitmiş oluyor. Bitirmediğimiz kısmı ise, zihnimizin içinde, elle tutulmayan, gözle görülmeyen bir hayal olarak kalıyor. Özetle üzüldüğümüz, mutsuz olduğumuz şeylerin çoğu, artık sadece bir hayalden ibaret olan görüntüler.
Bazen elinizde hiç bir şey kalmayabilir. Paranız, çevreniz ve yetenekleriniz olmayabilir. insanlar her şeyi sizden zorla alabilirler, ama bir şeyi siz istemedikçe elinizden kimse alamaz: umudunuzu
Mutsuzluğumuzun en kritik sebeplerinden biri de insanları zorla değiştirmeye çalışmaktır.
Kendine güven duygusu doğuştan gelen bir duygu değildir. Bağımlılık da öyle, zaten bütün alışkanlıklarımızı ve korkularımızı hep sonradan ediniriz. Demek ki bizler, istemediğimiz alışkanlıkları sonradan değiştirebiliyoruz.
Hepimiz bir mucizeyiz, olağanüstüyüz, kıyas bile edilmeyiz. insan vücudu, kainatın en olağanüstü mucizesidir. Bir şaheserdir. Kopyalanamaz, taklit edilemez ve Hiçbir şeyle kıyaslanamaz.
Yaşamda kurallara karşı gelmek yerine oyunu kurallarına göre oynayın.
Bazı şeyleri boş vermelisiniz, karamsarlıkta bunlardan biridir. Karamsarlık insan icadıdır. Kendi kendimizi imha edecek şeyleri icat etmeye bayılıyoruz değil mi? Ama biz kendi kendimizi imha edecek güce sahip olduğumuz gibi, kendimizi küllerimizden yeniden doğuracak güce de sahibiz.
Bunu yapacak güç sizin içinizde bir yerlerde saklı. Sadece onu kullanmanızı bekliyor o kadar. Ama güçle ilgili bilmeniz gereken en önemli şey, kullanmadığınızda bir işe yaramamasıdır.
Ne para, ne çevre, ne de sahip olduğumuz herhangi bir şey, kişisel gücümüzden daha büyük olamaz. Bu güç sizindir ve onu siz vermedikçe kimse elinizden alamaz.
Eğer mutlu olmayı, bazı koşullara bağlamışsanız, mutlu olmak sizin için çok uzak bir ihtimal gibi görünebilir. Ama her koşulda mutlu olabilmeyi seçiyorsanız, mutluluk sizin olduğunuz her yerdedir
Eğer hayal ederseniz ve o hayali inşa ederseniz, hayaliniz gerçek olacaktır.
Önce kendini mutsuzluk tuzağından kurtar ! Diğer sorunları, güle oynaya çözersin!
--spoiler--
Suratınız hep asık olsun, mesela sabah kalktığınızda sinirli bir şekilde kalkın çocuklarınıza ve eşinize sebepsiz yere bağırın çağırın, o günü hem kendinize hem onlara zehir edin.
En ufak hataları affetmeyin, hemen karşı tarafı azarlayın mümkünse cezalandırın.
Her duyduğunuz şeye araştırmadan inanın… Çevrenizdekiler ne derse onu yapın.
Başarısızlıklar, kayıplar ve sıkıntılar karşısında hemen yıkılıp kalın.
Hayattan hep şikâyet edin. Neden daha zengin olmadığınız için, neden daha sağlıklı olmadığınız için, neden daha güzel mevkilerde olmadığınız için..
Yediğinizden, içtiğinizden, çevrenizden, eşinizden, çocuklarınızdan ve işinizden hep şikâyetçi olun, hep kahredin.
Yaratıcıyla olan tüm irtibatı kesin, onunla aranızda hiç açık kapı bırakmayın, dua etmeyin ve hiç şükretmeyin.
Basit kırgınlıklardan dolayı dostluğunuzu hemen bitirin.
Hata yaptığınız zaman ısrarla hatayı işlemeye devam edin.
Dünyadan habersiz yaşayın ve değişime açık olmayın
Kendinize zaman ayırmayın. Her işi aceleyle yapın zevk almamaya bakın.
Sürekli insanları eleştirin, doğru bir şey söyleseler dahi muhakkak muhalefet edin.
Mutlu olmak için hayalini kurduğunuz olayların olmasını beklemeye devam edin.
Ne kadar olumsuz düşünce varsa sürekli onları düşünün, onlarla uyuyup onlarla kalkın.
Herkes sizin gibi düşünmek zorundadır. Sizin gibi düşünmeyenlerle ilişkinizi derhal bitirin.
Hayatı bir dram gibi düşünün, bulunduğunuz durumdan hiç mutlu olmayın.
Başkaların davranışlarıyla hep ilgilenin ve onları kontrol almaya çalışın
Hep geçmişte yaşadığınız sıkıntıları düşünün ve pişmanlık duyun.
Sürekli kafanızda yapılacak işlerin listesi olsun, boş bırakmayın beyninizi.
Olumsuz şeyleri görmekte sürekli bir hassasiyet içinde olun.
Hiç kimseye seni seviyorum demeyin, hiç kimseden özür dilemeyin
Hep havalarda gezinin dünyanın sadece sizin için döndüğünü düşünün
Hiç kimseye iyilik yapmayın, ola ki yanlışlıkla bir iyilik yaparsanız da hemen karşılığını bekleyin ve devamlı yüzüne vurun
Her şeyi kafaya takın günlerce düşünün, huzursuzluk için birebirdir
Hüzünlü şarkılar ve filimler izleyin. Ruhunuzun geri kalan kısmını da bunlarla karartın.
Ya hep evde kalın ya da kalabalık mekânlarda hep bulunun. Doğaya hiç çıkmayın, yürüyüş yapmayın, hele de yağmur yağdı mı sinirlenin öfkelenin
Bakımsız ve pejmürde yaşayın.
Aynanın karşısına geçip ne kadar çirkin olduğunuzu düşünün...
tam sınavlara çalışmanız gereken zamanlarda konserler, fuarlar ve daha bilimum etkinliğin başlamasıyla beraber, iki seçenekten birini seçip mutsuz olabilirsiniz:
* etkinliklere katılıp, sınavlarda mutsuz olmak
* ders çalışıp etkinliklere katılamadığınız için mutsuz olmak
3 ay boyunca sürekli kahve çikolata ikilisini birarada tüketebilirsiniz. bunun neresi mutsuzluk diyorsanız 3 ay sonraki halinizi ayna karşısında gördüğünüz vakit anlıyabilirsiniz.