bile bile aşık olunmaz, aniden oluverirsin. aşk tamamen bilinçsizliktir, bilinç kaybıdır. sonunu düşünmezsin. biteceğini aklına getirmezsin. o duygularla yaşarsın.
fakirsel duygulardan biridir. bakın hiçbir zengin aşk acısı çekiyor mu, bakın demet akalın'a. demek ki insanda para olmayınca ne yapacağını şaşırıyor kuzum. bunların bir de kolumuzdaki kızlara platonik aşık olanları var. yapmayın yahu, zaten sefil bir hayat yaşıyorsunuz üstüne bir de böyle acılar yüklemeyin.
aşk bu.
isteyince gelmeyen, artık gelme tamam istemiyorum deyince bam telinden vuran...
istemeden, bir kabuk gibi sıyrılıp bırakmak zorunda olunan aşkın ardından yaşanan çıplaklığı örtmek istercesine ararken onu bulamamak, ardından yerini doldurmuşken ordan burdan toplanan bez paçavrayla küt diye beliriveren, kurtulmak için yol yordam aradığın karanlık dünyada, aşk...
çevresinde dönüp dolaşıp bir türlü rahatlıkla 'benim' diyemediğin, mutsuz eden.
elini uzattığında soğuk gelen, dokunsan da sanki yitik ülkede, seni tanımayan bile.
soğuk, kimsesiz, karanlık/kırmızı gecelerde kimsenin görmediği, onun bilemeyeceği gözyaşlarının sahibi, aşk.
içini, bir altın kutusuna sokmak istercesine sıkıp sıkıp daha da fazla bir acıyla birden bırakan, her bir hücrede yaşata yaşata sonsuza yaya yaya, boşluğa...
...acımadan, utanmadan, bilmeden aslında, farkında bile olmadan.
akan gözyaşlarının sahibi aşk
lakin öze kızgınlık gözlerin o küçücük deliklerindeki neden.
aptallık.
senin payına mı ki...
güzelliğini yaşayamadan aşkın,
gelen durmadan, bırakmadan yakanı, yakan acı, nefret...
eline batan hançer, çıkarıp atamadığın, atmadığın.
bir o kadar değerli olan.
düşünmeden mutlu yaşamaktansa, mutsuzluğumu aklımın bekçisi yaptım bile
ve
mutlu olup aşkı yaşayamamaktansa, mutsuzum işte.
aslında başlangıçta, yani insan aşık olurken mutsuz olacağını bilemiyor. sadece on beş saattir tanıdığı birine aşık olabiliyor insan mesela, o an belki aşık olduğunu dahi bilmiyor. sonra bir şeyler oluyor ve anlıyor, aşık olduğu kişinin onu mutsuz edeceğini. ama aşık olmanın istemli bir şey olmaması gibi aşık olma durumunun sona erdirilmesi de istemli bir şey değil. o nedenle benim açımdan, başlık bana yanlışmış gibi geldi. çünkü ben aşık olurken mutsuz olabileceğimi, bir ilişkinin beni mutsuz edebileceğini göremiyorum. sonrasında ise mutsuzluğu yaşarken dahi aşık olmaya devam ediyorum, ama bu 'bile bile' kapsamına girer mi bilemiyorum keza insan küt diye son veremiyor içindeki duygulara.
bakınızımızı verelim diyeceğimizi diyip firar ederim. insan kendisi için yasamaz, yasayamaz bir şeyler için yasar. bu mecburişyetten dolayi bunun katmerlisi olan aşk mevhumuna sarilir. dikenli olan bu aşk yollarinda gönül salincağinda sallanirken elini biraktiği an zirrrANNNK DiYE KUMLARA DÜSER. DiZLERiNi KANATiR VE KiMSE iLAC, TENDÜRTiYOT FALAN SÜRMEZ.
ASiK OLMAK iÇiN ASiK OLUNMAZ YASAMAK için asik olunur. sonuc mu ? bir hicaz beste....
Aşk hiçbir zaman tamamiyle mutsuz hisler uyandıran bir kavram olamaz. Başında sonunda ortasında bir yerlerinde muhakkak aşkın tek taraflı ya da karşılıklı heyecanı sarmıştır bünyeyi. Nefes alışlarınızda onu hissetmişsinizdir. Sonunda üzülmüş olabilirsiniz ama hep değil.