Mutluluk kişinin fizyolojik yapısıyla ilgilidir. mutluluğu rakamsal olarak ele alıp 1 ila 10 arası bir dizilim verelim. 6 üstünü mutlu, 6'nın altını ise mutsuz kabul edelim. Vücudunuz mutluluk hormonu olan serotonini kimyasal etkileşim ile 6 üstüne doğru salgılıyor ise ne olursa olsun siz mutlusunuz. Yok eğer etkileşim salgılanması 6'nın altına ise mutsuzsunuz. Tüm hayalleriniz gerçekleşir, kariyer ve zengin olsanız bile mutsuzsunuz. Ama üzülmek yok, çünkü verimliliktir bu. Bir de Tanrı'nın değneği size dokundu mu bu mutsuzluktan birtakım edinimler yaratırsınız.
Vücutta serotonin'i salgılatan yiyeceklerin başında çikolata (kakao) ve tropikal meyveler gelir. Seks başlı başına salgıyı tetikler. Ama gelgelelim dediğimiz gibi altın oran'ın altında (6) yer alıyor ise salgı: çikolata bittikten sonra yerini kedere bırakacak, orgazm sonrası varoluşu sorgulayacaksınız.
Gülümse, çünkü dünyanın tüm problemlerine sahip değilsin. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğünü asla önemseme. Şunu da unutma; hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değil, senin dışında. Geçmişinle barışık ol. Böylece geçmiş, bugününü sömürmez.
mutluluğu materyalist şeylerde aramayın.
mahalle bakkalı selam verdi diye mutlu olun,bir çocuk size gülümsedi diye mutlu olun,nefes alıp verdiğiniz için mutlu olun.
herşeyi kendinize dert etmeyin zira bu dünyada çok kalmayacağız.
mutsuz olmamaları gerektiğini anlatan bir takım sözlerdir. şahsıma göre bu durum görecelidir. bazı rahatsızlıklar, zorlamalar vardır ki ağlasanız da iyi ki dersiniz. bazen de etrafınızda dönen coşku ve aşırı mutluluklar kendi içinde boğar sizi. demem o ki mesele mutlu olma ya da mutlu olmama meselesi değil. mesele hissettiğin duygunun seni boğmaması, sadece anı yaşatmasıdır.
en büyük mutsuzluk pişmanlıktır. yapmadığınız, fırsat varken erişmediğiniz şeylere pişman olmak. ama üzülmeyin. çıkın dışarıya, açın elinizi bir sineği yakalarcasına gibi yumruğunuzu sıkın havaya, derin derin nefes alıp verin. daha ben hayattayım, ölmedim, nefesim alınmadı, sürem bitmedi deyin. yeniden başlamak için gerekirse defalarca sebep arayın. çok uçuk kaçık bir sebep olmadığını görüp, makul olduğunu düşününce mutlu olmaya başlayacaksınız.
Ateistseniz kafanıza sıkın (silah yoksa baska bi yöntem bulun). Mutsuzluğunuz kroniktir geçmedi, geçmiyor geçmeyecek. Hem geberince hiç olacağınızdan bahsediyorsunuz zaten hiç olun, hiç olanın mutsuzluğuda olmaz heralde dimi.
Beter olun lütfen.
Sadece o skik mutsuzluk triplerinizi
Virüs gibi yayıp basit (!) şeylerden mutlu olabilen nadir insanların hayatlarını sikmeyin kafi...
Mutluluk pekala neden sonuç ilişkisi içerisinde yer almak zorunda değildir. Ekseriyetle insanın doğal durumunun mutluluk olduğu söylenebilir. Çünkü her şey bir iyiyi arzular ve insan için de en yüksek iyi mutluluktur. Diğer tüm iyiler bu iyi için istenir. (bkz: aristoteles)
Öyleyse ilginç olan mutluluk değil mutsuzluktur. Çünkü iyi olan mutluluksa ve insan doğal olarak bu durumun içerisindeyse mutsuzluk için daima bir neden gerekir. Bu noktadan bakıldığında en azından sebepsiz mutsuzluklardan sıyrılınabilir.
ikinci olarak mutluluk bir duygu değil bir durumdur. insanın duygu yaşantısındaki çalkantılar anlıktır, artalan duygularsa yeterince güçlü değildir. Öyleyse mutluluk iyi olan duygu yaşamına yönelim olarak tanımlanabilir. Bu durumda yönelimler insan için iyi olan duygu yaşantısına yönetilirse inaan ister istemez mutluluk durumu içerisinde yer alır.
Yani düzenini boz ve çok da bokunu çıkarmadan tekrar bir düzen kur.
Yeni bir iş bul.
Yeni insanlarla tanış.
Birilerini sevecek gibi ol, çok da kapılma.