mutluluğun resmini çizmeye oturan insanın yeterli boyası olmalı dedirten durumdur. en nihayetinde mutluluğun resmi yani boru değil. Ben en son sıçtığımın kara kalemini çizmiştim, o basit mesela. küçümsemiyorum ama basit. Mutluluk öyle değil, insan çizmeye kalkışınca gidip kırtasiyeden 2 kutu falan boya almalı minimum. ya da okulda çizebilir,arkadaşlarınınkinden kullanabilir. boyam bitti, bitmeseydi çizecektim oww şit falan diyorsa,bilin ki o kişinin niyeti yoktur zaten. ödev vermiştir öğretmeni, o da bahane etmiştir. elektirkler kesildi de diyebilir. ben yarın öyle diycem. ama gerçekten kesildi. 3 sn falan karanlıkta kaldım
mutluluğun resmini çizerken daima boya biter. hayat bebeğin yüzüne örtülen aldan, tabut üstüne örtülen bir yeşile doğru geçer gider.
sonrası ise tamamen siyah.
bitsin yarım kalsın zaten pek tadılmayan birşey nasıl çizilebilir ki? biraz güneş biraz deniz biraz ağaç sadece bunlar olmamalı benim için mutluluğun resmi. belki en yakın zamanda yeniden denerim bu sefer hiç bitmeyecek boyalarla.
birde bu resmi çizerken kullanılan, size verilen boyanın sulu boya olması durumu vardır o daha da fenadır. resmi bitirdiğinizi düşünüp sevinç deryası içinde boğulurken bir anda resim darmadağan. büyük hayal kırıklığı...