Geçenlerde eve giderken zıpzıpta konuşan iki çocuğun dialogunu aktaracağım.
-merhaba.
+merhaba?
-şeyyy, biz buraya tatil için geldik. Ama benim burada arkadaşım yok. Acaba arkadaş olabilir miyiz?
+tamam, olabiliriz.
Bu dialogu duyduğum anda adımlarımı yavaşlattım, ve izlemeye başladım. Zıpzıpta süreleri doldu ve ikisi de indiler. Sonra ikisi de ailelerine haber verip ayrı bir masaya oturdular.
Mutluluk, bazen basit bir soruda yatabiliyor. Ve hepimiz çoğu zaman o soruyu kaçırabiliyoruz.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1505336/+
Mutluluk, sevdiğin beyle beraber deniz gören bir pencere karşısında oturup ellerin ellerinde onun sana okuduğu kitabı dinlemektir.
istediğin bir şeyin gerçekleşmesi, sevildiğini hissetmek, bazen şansının yaver gitmesi gibi gibi sıralayabileceğimiz olaylar sonucu yaşanılan anlık duygular silsilesi.
Ha bu duygu anlık olmaktan çıkıp hayatın tümüne yayılan bir duygu olabilir mi? Bilmem, belki.
Sarılmak istediğim halde utandığım için babama sarılamıyorum. Sarılsam mutlu olacağım ama sarılamıyorum işte. Bence mutluluk, bir kızın babasına sarılıp onu öpebilmesidir.
sevdigin insanla birlikte sorunsuzca yasamaktir. Para pul ve saglik sorunu cekmemektir. Basit dusunmektir, ama gercektende dusunebilmektir. Dunyanin isleyisini ve insanlari anlayip yaraticinin olup olmamasi hakkinda kendi icinde firtinalar dondurmektir mutluluk. Cunku sonuca ulasilir. Kotu zamanlarda sevdiginle birlikte aglayabilmektir mutluluk. Yada bir daha gelmeyecek o gunleri yasayip sizinle ayni kafada olan insanlarin hala var oldugunu ve su an ne yaptiklarini merak etmektir mutluluk. Sonun sonudur mutluluk ilkin baslangici oldugu gibi.