bana çok ilginç gelen eylemdir. yahu bir insan nasıl mutlu olduğu anlarda gözyaşı döker ki. olsa olsa bu başarıyı elde ederken geçtiği zor yollar aklına gelmiş ve duygulanmıştır.
insanı çok mutlu edecek bir şey olmuş. öyle ki ağlamış. diğer insanlar şaşırmış bu gözlerden akan su gerçekten insanın canı yandığında ve üzüldüğünde de akan şeyle aynıymış. o gün anlamışlar ağlamanın sebebinin mutluluk da olabileceğini. o gün bugün ağlayan herkes mutluluk dışında başka sebepten asla ağlamamış.
böyle masal gibi bir durum. ama herkesin yaşaması gerekendir. güzeldir mutluluktan ağlamak. ağlamanın en güzel sebebi.
kalpten gelen güzel duygudur. aşık olduğun adamla uyurken tutamazsın ve gözyaşların dökülüverir. o karşında sana sımsı sıkı sarılmış uyurken. onu izlerken.
Kuzenimin ölümden döndüğü o gün yaşadığım duygu yoğunluğu. Herkesin ölür diye beklediği, umudunu kestiği o anda hayata geri dönmüştü. Demek ki bir şeyin gerçekleşmesi için inanmak gerekiyormuş, son ana kadar ümidi elden bırakmamak gerekiyormuş.
Ne diyordum, işte ben böyle ona bir şey olmasın aramıza geri dönsün diye dua ederken, birden bir haber, veeee kuzenim kurtuldu. Artık hayattaydı, bizimleydi, bizim gibi yemek yiyor, konuşuyor, yaşıyordu. Her şey aynı gibi gözüküyordu ama aslında farklı olan bir şeyler vardı. Artık hayata daha da bağlıydı, daha sık şükrediyordu, herkese sevgisini bıkmadan söylüyor, herkes ona bıkmadan sevgisini belli ediyordu.
Mutluluktan ağlamak, gözyaşlarına boğulmak, mucizeden ve mucizelerden ümidi kesmemek, her şeyin boşuna olduğu, sevginin ve doğrunun vücud bulduğu o günde, kalp ve zihnin birbirine girdiği insanın kendinden geçtiği o duygunun, o hissin yaşandığı o an, pahabiçilemez, tarif edilemezdir.
Mutluluktan ağlamak, bazen sadece gözyaşı dökmek değildir. O anı yaşamak, o mutluluğu kabul etmek, o olayın getirdiği gerçekleri benimsemektir.
unutulmazdır. başka şeye benzemeyeceğini ancak yaşamışsanız anlarsınız. ya da biri anlatabilir. ben anlatamıyorum ama altı yaşındaydım. oradan hesap et.
kızlara özgü olsa gerek. ben şu ana kadar etrafımda hiç mutluluktan ağlayan bir erkek görmedim, daha doğrusu ağlayan bir erkek görmedim hiç. bunun sebebi erkek adamın erken olgunlaştırılmaya zorlanması olabilir.
mutluluk ve üzüntünün döngü halinde olduğunu bir kez daha gösterir.
sel olup, akmak ister hani taşmak ister ya. siniri, keyifsizliği, özlemi, mutluluğu akar insanın gönüle sığmaz. göze sığmaz... anlatamaz dökülür yaşlar.