ağlamak değil de, hani hayal edersin, koşa koşa birinin üstüne atlamak istersin, sarılmak istersin, maddi manevi, fiziki, ruhani tüm gayretinin sonucuna erişmenin sevincini hissedersin ya bünyende. işte mutluluktan ağlamak o dur aslında. nasip olur mu olur neden olmasın. sadece bunu düşünmesi bile güzel zaten.
bir şarkıyı dinlerken
nikah günü adım adım o an'a yürürken ki zerafeti hayal ederken
eski dostu görünce
eski dostu arayınca ve eski dostu anınca
anıları hatırlayınca şarap ile
sım sıkı sevgiliye sarılıp aşığım sana derken
sevgilinin sım sıkı sarılıp aşığım sana demesi
sevgiliyi uyurken izlediğinde
kardeşi işe giderken öperken
anne ile manasız zıplarken
durduk yere ansızın
apansızın gözden kopup gelen sorumsuz ve sorunsuz yaşların tarifidir.
dünyanın en güzel coğrafyalarından, iklimlerinden biridir.
benim gibi sulugöz bir insan için güzel bir şeydir.
en son kuzenim doğduğunda mutluluktan ağladığımı hatırlıyordum. acıdan değil de mutluluktan sızlar burnun böyle. gülümserken gözyaşın mimiklerin yüzünden nereye gideceğini şaşırır bir türlü düşemez. bir tanesini de az önce yaşadım işte.
Bu sabah yaşadım ben bunu. Sebep olana bin teşekkür. Ağlayacaksa insan mutluluktan olsun hep.
Çoğu zaman atılan bir kahkahadan daha değerlidir.
Çünkü kahkaha anlık bir olay, mutluluktan ağlatan da her ne ise uzun süreli etki yapacak bir olaydır muhtemelen.
Kahkaha attığın an unutulur ama mutluluktan ağlatan an unutulmaz.
