mandalinanın kabuğunu soyduktan sonra şöyle bir avuç içine alıp dakikalarca tuhaf şekilde o güzelim şeye bakmak.**
sevgilinin uzun uzun size bakmasıdır bide mesela.öyle işte.
Sevdiğiniz insanların da sizi sevdiğini anladığınız anlardır. Veya iyilik yaptığınız birinin bundan mutlu olduğunu gördüğünüz, sizin sayenizde hayatında bir şeylerin güzelleştiğini anladığınız zamanlardır. Düşünsenize küçücük bir iyilik o kişinin hayatında kocaman sayfalar açıyor, hayat dolu ve umut dolu sayfalar. Bazen sırf bir bebeğin gülümsemesinden, kimyadan aldığınız iyi bir nottan, dostlarınızla içtiğiniz sıcak bir kahveden mutlu olabiliyorsunuz. Hayat bir şeyi kafaya takmak,bir şeyler yüzünden üzülmek için o kadar kısa ki. Kısaca mutlu oluyorum dediğiniz an, size mutluluk veren anlardır.
şehir dışından çok sevdiginiz bir insanın gelmesi, onca stres ve gereksiz şeyden uzaklaşarak güzel bir gün geçirmek .
bir de sırf beğendiniz diye atkısını size verince, vedalaştıktan sonra bile sürekli o atkıyı takıp mutlu olmak.
sabah erkenden uyanıp kar yağmaya başladığını görmek. elinizde fincan, burnunuzda taze kahve kokusu, yanınızda çok secdiğiniz biriyle, huzur dolu bir pazar gününde yapacak ve düşünecek başka hiç bir şeyiniz olmadan sıcacık odanızın penceresinden karın yağışını izlemek. fonda hallelujah...
kişiyi ufacık olsun gülümseten anlardır.
mesela en basitinden ne kadar salak şakalarda olsa ''bir nisan'' bizi gülümsetmeyi ve mutlu etmeyi başarmış bir tarihtir.
küçük anlardır bunlar. çoğu kez birini mutlu ettiğiniz zaman gelir. istisnası da benim için oldu, sulugöz paketinden üretim hatası sonucu iki tane çıkınca...