evet, işte şimdi. şu an! zaman akmasın. sular yatağını bulmasın, banane. komşu kızı pişmaniye kendini boğazköprüsünden boşluğa bırakırken, saatler dursun, gövdesi havada asılı kalsın öylece. intikam ateşiyle yanıp tutuşan kahraman amca,kendisine ihanet eden karısına tam da bıçağı saplayacağı an donsun hayat. hasret abi ile özlem abla onca zorluğun ardından vuslata kavuşacak iken, vakit haince tevakkuf etsin. sıcacık ana rahminden dünyaya bileti çoktan kesilmiş olan çaresiz bebek kafasını çıkarmak üzereyken o geçitten, arafta sıkışıp kalsın. sonsuzluk denen bir kavram var ise şayet, artık vuku bulabilir. çünkü bu lahza ömrüme bedel, bitmesini istemiyorum. işte böyle dediğimiz anlar olmuştur hayatta. yaşadığımızı hissettiğimiz, şükrün kıymete bindiği, mutluluğun keşfedildigi anlar.
kimisi manevi duygularda bulur bunu, kimisi maddi duygularda. sonuçta kişilerin mutluluk anlayışı kendisini, hayatı ve insanları algılayış tarzı ile alakalıdır.
* 4-5 yaşlarındayken denize,pikniğe,kuzenlere en güzel oyuncaklara sahip olunan kızın evine gidileceğini öğrendiğinde.
*ilkokul yıllarında bir sonraki dersin beden olduğunu öğrendiğimizde, lunaparka gezi düzenlendiğinde,kar yağdığında.
*ortaokul yıllarında bir sonraki dersin boş olduğunda, sınıfta gıcık olduğunuz kişinin başına komik bir olay geldiğinde.
*lise yıllarında hoşlandığın çocuğun aynı zamanda senden hoşlandığını öğrendiğinde, saçlarının çok kolay şekil aldığında, kuaföre gittiğinde
istediğin modeli kuaförün tek seferde idrak edip saçlarını çok kısaltmadığında, o çok istediğin elbisenin hala satılmış olmamasını gördüğünde.
*üniversite yıllarında babanın doğum günü hediyesi olarak araba sana araba alması, istediğin evi tutması hesabına para yatırmayı hiç
unutmaması, anfide görüp etkilendiğin o çocuğun sevgilisi olmadığını öğrendiğinde
*orta yaşlarda (iş hayatı) işe geç kaldğın o günde hemen boş taksi bulunduğunda, sen oraya varmadan önce patronunda hala işe gelmediğini
öğrendiğinde, zamların düzenli maaşların aksamadan ödendği bir işe başladığında
*evlilikte çok yorgun olduğun bi gün eşinin hadi yemeği dışarda yiyelim dediği an, pazar sabahı uyandığında kahvaltının hazırlanmış olduğunu
gördüğünde,bir bebeğin olacağını öğrendiğinde ve onu kucağına aldığın ilk an
* evebeynlik yıllarında bebeğin düzenli bir uykusu olduğunda, ilk adım attığında ilk anne veya baba dediğinde, okula ilk başladığında ilk
aferininde ilk anneler günü veya babalar gününde elleriyle hazırladığı bir karton parçasıyla kapıya geldiğinde, başarılı olduğunda, mezun
olduğunda iş güç sahibi olduğunda
*yaşlılıkta çişiniz geldiğinde hala tuvalete yetişebiliyorsanız. bayramlarda kapınız çalınıyorsa gözleriniz görmüyor diye eşiniz gazeteyi
okuyorsa hergün telefonunuz çalıyorsa...
işte siz bu anlarda mutlusunuzdur. yaşlarımıza göre değişiklik gösteren bu anlar hayattan beklentilerimizide ortaya koyar beklentiler karşılandığında biz mutluyuzdur.
saat 5 civarında... güneşli bir hava fakat ilk baharın başlarında... mutfaktayım. hiç bir yerden destek almadan gözlerim kapalı açık pencerenin önünde sessizliği dinlerken, esen rüzgarın tenime dokunup saçlarımı dalgalandırdığı an da arkamda hissettiğim nefes... ben hep varım dercesine elime dokunan el...
*inanılmaz derece de yorgunken kendini yatağa atmak, yüzünün yastıkla birleştiği o an.
*çikolata krizine girdiğinde paketi açıp ısırdığın ilk parçadaki haz.
*ertelenen sınavlar, ödev teslimleri oh be diyen iç sesin hali.
* sevdiğiniz şarkının bir anda radyoda çalması.
*görsem dediğiniz zamanlarda sevdiklerinizle karşılaşmanız.