ömrüm boyunca aradığım, bir türlü bulamadığım şey. nerde ne kadar dert, sıkıntı varsa hep beni buldu. herşeyi denedim. aylarca uğraştım. herşeyi sevdim. nefret denen duyguyu adeta içimde yok ettim. yine olmadı. çözülmez dertler, garip garip sorunlar hiç yakamı bırakmadı.yazımız kötü yazılmış bizim. artık mutluluk falan istemiyorum. bu dünyanın ta amına koyim ama intihar edip ahiretimi de yitirmeye hiç niyetim yok. hele böyle o.ç. bi dünya için, içindeki herhangi birşey için değmez. ben yine de rabbimden umut kesmedim, kesmeyeceğim.
Mutluluk iki türlüdür. Biri "fiziksel" mutluluktur, beyninizin salgıladığı seratonin ve dopamin miktarına göre değişir. Diğeri ise soyut bir mutluluktur. ikincisinin peşinden koşmak makbuldür.
Mutlu Olmak için Birşey Yapmaya Gerek Yok. Mutlu olmak hedef olamaz, çünkü mutluluğu hiç yalnız düşünmedik ki, hep bi getiri olarak düşündük, şunu yaparsam mutlu olurum, şu arabayı alırsam mutlu olurum gibi. dünyanın en varlıklı insanı olmanız mutlu olacağınız anlamına gelmez. tecrübe ettikce daha çok mutlu olursunuz, huzurun önemini anladıkca dahada mutlu olursunuz, mutsuzluk yine kendi gibi psikolojik olan durumlardan dolayı gelir, endişelenmek kaygılanmak gibi.
Mesela Çok Sevdiğiniz insan allah korusun bi trafik kazası geçirse çok üzülürsünüz ve size psikolojik travma yaratabilir. ama aynı şekilde nefret ettiğiniz bi insan trafik kazası geçirse ve ölse belkide sevinirsiniz, illa sevinen olacaktır, ee hani üzülüyodun böyle bi durumda? insanların sizde bırakdıgı psikolojik etkiler böyledir işte. önce sizdeki konumu ve ve sonra değeri belirlenir sizde.
Durduk yere mutlu olamayız, insanın orjinali nötr dür, extrası ise mutluluk yada hüzün/üzülmektir. mutsuzluk derdim ama çelişecekti kelime. mesela mutlu değilim diye bişey yoktur, üzgün olmak vardır. herneyse, mutlu olmak için zihninizi rahatlatmanız gerekir, mutluluk hedefde değil beyninizdedir, örneğin çok zengin bi insana sizin hayalinizdeki araba külüstür gelebilir ama sizin için çok harika bişeydir, ee neden sana mutluluk veren araba o zengin insana mutluluk vermiyor? çünkü mutluluk düşüncenizde ve beyninizde saklıdır, yüklediğiniz anlamda saklıdır. üzgün olmadığınızda mutlu olmaya girişim çabanızda olmaz, nötrsünüzdür, normal hali mutlu olan insanlar genelde tecrübeli ve huzurun değerini bilen insanlardır, ama sevinmekle gelen mutluluk farklıdır tabi, mutlu olabilirsiniz an itibari ile, ama birisi telefon açıp güzel haber verince sevinerek üzgünlüğün tam zıttı olan mutluluğu yaşarsınız. şimdi sen bunu okurken kendine mutsuzum evet dediysen aynı anda kafanda nedenide belirmiştir, gelecek kaygısı olabilir yada başka şeyler. mutlumuyum diye sorarken kendi halinize bakıp sevinmiyorum o zaman mutlu değilim algısına kapılmayın, o an nötrsünüz işte.
kompozisyon ödevim, 87 aldım. burda not olsun bari.
insanın kendisine bağlı olan durumdur. ve ulaşılacak bir hedef değildir. yaşanan andır.
özellikle başkalarından beklentiler olduğunda negatif mutluluk tavan yapmaktadır.
bazen çok uzak gibi bazen ise tam da yanı başında gibi.
bazen uzansan da dokunamayacak gibisin bazense her an elinin altında gibi.
mutlu olmak için bir sebep aramazsın bazen...
cezaevinde olan insanları düşünürsün; "özgürüm, bundan daha güzeli var mı?" dersin ve mutlu olursun.
senden 10 yaş küçük olan çoluk çocuk tekerlekli sandalye ile okula gider, bir sürü kaynaştırma öğrencisi vardır sınıflarda, zihinsel engelli bir sürü çocuk...baktıkça için acır; ama elinden hiç bir şey gelmez. ailelerin gözyaşlarını görürsün, gene de elin kolun bağlıdır. "sağlıklıyım" dersin, mutlu olursun.
iş güvencesi olmayan ya da daha kötüsü hiç işi olmayan bir sürü vatandaş vardır sokakta. "işim gücüm var, üstüne de haftada 3 gün tatilim var" dersin, mutlu olursun.
bir ortamda olman gerekiyorken yoksan yokluğun fark ediliyorsa daha ne olsun?
en sevdiklerin de hep yanındaysa...
bunları düşündükçe...her gün şükreder, dua edersin, rabb'im beni hiç zor şeylerle imtihan etmemiş, beni acaba hiç sevmiyor mu diye sorgularsın arada...her bir duamı kabul ediyor, içimden geçenler oluyor dersin. illa o an için gözle görülür bir sebep aramazsın mutlu olmak için...elindekileri görebilmek bile bazen tek başına yeterlidir.
bazense nefsini ele geçirir şeytan...hani gece olur da karanlık çöker de bir mutsuzluk hissi olur ya.... nedense bazen o mutsuzluk hissi gene de gitmez. gerçekten "ufacık" şeyleri dert edersin. ya da "o da olsa, şöyle olsa, bir de bu olsa, böyle olmasa" diyerek yetinmezsin işte..."gece olunca çöken hüzünden sana sığınırım" der, o şekilde dua edersin bu sefer. işte gene böyle anlardan birindeyim. dua kapalı bir zarf gibi, yüreği koymak gerek o zarfa, duan kabul olmuyorsa bir imtihan der sabredersin, kabul oluyorsa da şükredip mutlu olmak gerekir.
Bazen sabah fazladan uyunan 5 dakikada gizlidir mutlu olmak..
mutlu olmak onun sigarasını çektikten sonra dudağının kenarındaki tebessümde , dudaklarının gülerkenki kıvrılışında , kesici dişi ile hani köpek dişinin birbiri üstüne gelen o hafif bozukluğunda, boynunu öperken fark ettiğin o ufak kahverengi beninde , ellerinin her zaman seninkilerden sıcak olmasında , bal gözlerinin tonunun ona has olmasında, giydiği ona çok yakışan gri hırkada gizlidir.
Mutlu olmak seni tamamladığına inandığın insanın her ufak ayrıntısında gizlidir. O ayrıntıları farkında olmadan ezberlemendir , mutluluk...
ve en başta da dediğim gibi bazen kasmadan fazla uyuyabilmektir. Hepsi bu!
iddaada 2 liraya 500.000 lira kazansam bile ilk olarak mutlu olmak yerine keşke 50 lira atsaydım diye pişman olan bir adamım. 'mutlu olmak' bana yabancı bir cümle.
Bazen birinin tebessümünü görmek bile yeter mutlu olmaya. Mutlu olmak çok kolaydır aslında. Önemli olan bunu istemek gerçekten yürekten istemek hepsi bu...