Ben genelde öyleyimdir. Bazen moralim okuldan dolayı bozuk olur bazen de hemen çalışıp kendi parami kazanmak istediğim zamanlarda. Bence çalışmak çok keyifli. Tembel insanları hiç anlamam, kocam çalişsin bana baksin tayfası ne derler ona Türkçesini hatırlayamadım, saucily.
Mutlu olmak ömre yayılan bir durum değildir aslında. Yada buna benzeyen şeyler değildir. Yeni bir başlangıçtır mutlu olmak. Yani dolayısı ile yeniden başlamaktır her şeye.
istediğiniz insan ile, 2 saniye göz göze gelip, gözlerinizin içine karşılıklı baktıktan sonra, aynı şeyleri farklı şeylere bakarak hissetmektir.
Aynı şeyleri sürekli yaparak mutlu olamazsınız.
Yani teorik olarak mutlu olması gerekirken, insan mutlu olmamakta.
tamamen (bkz: seratonin) salgılamakla ilgilidir. vücudunuzun hangi koşullarda bu hormonu salgıladığının farkına varırsanız o koşulları sağladığınızda içinde olacağınız durumdur. bu arada hayatın amacı mutlu olmak gibi bir algı da söz konusu ancak unutmamalıyız ki mutsuzluk da hayatın bir parçasıdır. mutsuzluktan kaçınacağım diye hayatınızı harcamayınız. bunca insan sinemada çağan ırmak filmine gidip sadece ağlamak için üstüne para veriyorsa mutlu olmak için değildir.
insan oğlu hep daha fazlasını ister, istediği sürece de mutlu olamaz. Şimdiki koşullar geröekten zor duruyor mutlu olmak için. Belki anlık mutluluklar yaşıyoruz çoğu kez!
Oysa ki mutluluk o kadar kolay ki...
Mutlu olmayı başarmak için öncelikle hayattan sürekli bir beklenti içinde olmayı bırakmamız gerekiyor bence. Gün içerisinde dolu dolu yaşayıp, hayatın bize getirdikleri ile mutlu olmamız gerekiyor...
Ben sürekli uğraşacak birşeyler buluyorum kendime;
işim, işten gelince ailem, küçük gezintiler, evimde tamir işleri, arkadaşlarla sohbetlerim, bilgisayarda biraz oyun, forum siteleri, ...
Gerçekten hiç boş kaldığımı hissetmiyorum. Tv karşısında birbirinden korkunç haberler yada dizilerle zaman geçirmiyorum!
içerisinde bulunduğum zamanda uğraşımı en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Zaten herşey kendisi otomatik geliyor.
zamanın birinde çok mutsuz bir kral varmış. hayal edebileceğiniz her şeye sahipmiş; ama yine de çok mutsuzmuş. uzak ülkeler dahil her yerden şaklabanlar, sirkler, dalkavuklar gelmiş; ama yine de kralı mutlu edememişler.
kral uzak dağlarda yaşayan bilge adamı çağırmalarını istemiş. derdine olsa olsa o çare olur diye düşünmüş. yaşlı bilgeyi getirmişler, kral mutsuzluğunu anlatmış ve ona mutlu olmanın yolunu gösterirse bilgeye ne isterse vereceğini söylemiş. bilge biraz düşünmüş ve demiş ki:
"kralım sizi mutlu edecek tek şey var: ülkede en mutlu adamı buldurun ve onun bir gömleğini alıp giyin. mutluluğun sırrını keşfedecek ve çok mutlu olacaksınız."
bir giydiği kıyafeti bir daha giymeyen, binlerce gömleğe sahip zengin kral çok heyecanlanmış. adamlarını ülkenin her yanına salmış. adamları tüm ülkeyi dolaşmışlar ve herkes ülkenin en mutlu adamı olarak aynı kişiyi göstermiş. kralın adamları ülkenin en mutlu adamını bulmuşlar ve hayretle görmüşler ki en mutlu adamın bir gömleği bile yokmuş! (şu hortumlu dünyada fil yalnız bir hayvandır - Ahmet Şerif izgören)
bu hikayeyi aslında şunun için yazdım; ekibimle ve diğer çalışanlarla son zamanlarda bir çok toplantı ve çalıştay yaptım. herkes probleme takılmış durumda, kimse çözümü nasıl yapacağına odaklanmıyor ve sürekli mutsuz olduklarından şikayet ediyorlar. aslında mutlu olabilmek için birçok sebepleri var, sadece bunun farkında değiller...
insanın kavuşabileceği en büyük mutluluk, kendi durumundan hoşnut olmasıdır.
Thomas Mann
herkesin, hayatında illa ki bir defa, ama nedenlerinin değişik olabildiği duygu çeşidi. değişik olabildiği dedim ama, insan gerçekten bir an mutlu olunca, o an her şeyi yapası, her şeye bir pozitifliği geliyor ya, o duygu bambaşka bir şey işte.
bazen; mutluyum, aha kesin bir şey olup, bozulacak diye bakılan duygu durumudur. bu paranoyaklığa girerseniz psikopata bağlayabilirsiniz ister istemez. şimdi insan düşünür, mutlu olmam için belki de çok sebep yok, mal gibi mutluyum diye saçma sapan düşüncelere girer. gülmek için mutluluğu beklersen, tebessüm bile edemeden ölürsün durumu belki de.
Mutluluk = Seçim
Mutluluk, seçimlerimizin bizi sürüklediği yollardır. Hayat boyu sürekli farklı yollarda farklı tercihler yapmamız gerekir, kimi tercihler mutlu ederken kimileri de mutsuzluğa sürükler. Sonuç olarak insan ne yaparsa kendine yapar mutluysan da kendin sorumlusun mutsuzsan da kendin sorumlusun.