mutsuzluk gibi sadece kafamızda yarattığımız bir hadise.. bir de bunlar iki uç olurlar.. bir ucu mutluluk diğer ucu mutsuzluk.. yani ya mutlusundur hani buna "idare eder" modu da dahil ya da "mutsuzsundur".. insanın ruh hali bu iki kelimeye indirgenemez.. havada kaldı.. farzedin mezun olmuşsunuz ya da süper bir işe başladınız.. evet mutluyuz.. babamız öldü.. mutsuzuz.. oysa mutluluk ya da mutsuzluk bu iki kelimeden daha fazlası.. adı da yaşamak ve geleni olduğu gibi kabulleniş..
sana hitap eden bir şarkıda mutlu olmaktır,
yeri geldiğinde her kötülükten bir iyilik çıkarmaktır,
eski anılara bakıp tebessüm etmektir kötüde olsa,
yataktan kalktığında nefes aldığını hissetmek,
ağlayabilmek,
ayrılıkların ardından kısmet değilmiş diyebilmek,
ölümü andığında bir gün mutlaka olacak deyip yeniden nefes almak,
kışın yagmurlarda ıslanmak, kocaman bir kartopu yemektir kafaya,
kötü sözler sarfetmektir karşındakine,
delicesine sevmektir karşılıksız,
bazen de terketmektir umutlarını mutlu edecekse seni,
bir çiceğe su vermektir,
bir güvercine yem atmak,
gözlerini açabilmek, dokunduğunu hissetmek,
bir of çekmek,
sinirlenip ne varsa yakıp yıkmaktır,
kavga etmek, avazı çıktığı kadar bağırmaktır.
eğer bunları yapabiliyorsa bir insan
mutluluğu bulmuş demektir.
hep bir sebebe bağlanan eylem. oysa ki insan mutlu olmayı, yaşamı zaman zaman zindana dahi çevirebilen, bir sebebe bağlamaktan kurtulduğunda tüm bağlarından da kurtulmuş olur. ve mutlu olur.
çok kolay , çok zor ,enva i çeşit hadiselerin neticesinde oluşabilen , genellikle bir veya bir kaç anlık olan bir ömür veya uzunca sürenine pek rastlanmaz bişey..bir de varlığı yokluğunda anlaşılır ne hikmetse..
sevdicekle öpüşürken oluşan deprem oluyor hissi..
evet evet böyle kısa bir an sadece. an bitince yine mutsuzluk ya da hayat boğuyor adamı! fena boğuyor..
1 yıl aradan sonra vatanına, sevgiline, ailene ve diline geri kavuşabilmek benim için en büyük mutluluk... ülkenin her hangi bir dairesine gittiğim seksenbin tane kağıt istenmemesi, kıçını yırtmadan hakkın olanı alabilmek* bir de sağlık tabi...
aslında mutluk ile mutsuzluk arasında çok küçük bir fark vardır:
ayakkabının tabaındaki çakıl taşı gibidir mutluluk. o taşın verdiği haz ile rahatsızlık arasındaki duygu. o rahatsızlığı keyife dönüştürdüğünde kişi, mutluluk u yakalamış olur.